Arama

İsmail Güleç
Aralık 9, 2021
İyilik yapmaya ihtiyacımız var
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Psikologlar, sadece insanların psikolojileri bozulduğunda devreye girmiyor. Aynı zamanda psikolojilerini sağlıklı tutmak için de birtakım önerilerde bulunuyor. Pozitif psikoloji, insanların iyi yönlerini, güzel huylarını ve sahip oldukları erdemleri ortaya çıkararak veya fark ettirerek her gün daha çekilmez olmaya başlayan şu hayatı daha yaşanabilir kılmaya yönlendiren; insanları, kendilerini mutlu ve mutmain edecek davranışlarda bulunmaya teşvik eden bir bilim dalı... Gittikçe yaygınlaşmaya ve daha çok konuşulur olmaya başladı.

Pozitif psikolojinin önerdiği yöntemlerden biri de özellikle ihtiyacı olanlara iyilik yapmak.

İyilik nasıl yapılır?

Bu, okullarda öğrenilecek bir konu değil maalesef. Hayatın içinde ve bir rehberden öğrenilen bir hikmet bir davranış bir zihniyet. Bunu öğreten bazen bir hoca bazen bir mürşit bazen tanımadığımız biri ama çoğu kere anne-baba ve dede-nine olur. Onların öğretim yöntemi, bize iyilik yaparak iyiliğin nasıl yapılacağını göstermek. Ama maalesef günümüzde çocuklar bu konuda o kadar şanslı değil.

Nerede okuduğumu veya dinlediğimi hatırlamadığım bir olayı sizinle paylaşayım.

Boşanmanın eşiğine gelmiş bir çiftin erkeği, nereden akıl ettiyse mahallesindeki hoca ile dertleşir. Hoca çifti dinler ve onların dertlerinin kaynağının ne olduğunu anlar. Çiftin tartıştıkları konular, yazın hangi otele, kışın da hangi kayak merkezine gitmeye karar verememektir. Alacakları ayakkabılar, evlerine aldıkları eşyalar konusunda hep tartışırlar. Modayı takip etmekten birbirlerini takip edemez duruma gelmişlerdir. Hoca bu çifti bir gün birlikte dolaşmaya davet eder. Hali vakti yerinde olan çiftle önce bir markete gider, alışveriş yaptırır. Sonra aldıkları öte beriyi, fakir olduğu her halinden belli bir evin kapısını çalıp, evin hanımına teslim ederler. Kadın, kimin geldiğini merak edip annesi ile kapıya çıkan küçük kız çocuğunu görür ve irkilir.

Erzak torbalarını verdikten sonra kadın hocadan küçük kızı giydirmek istediğini ve yardımcı olmasını ister. Hoca da ertesi gün, kızı ve diğer kardeşinin ihtiyaçlarını kadına bildirir, kadın da gocuk, ayakkabı başta olmak üzere çocukların kışı sıcak geçirecekleri elbiseleri alır.

Böyle birkaç çocuk ve kadına daha yardım ederken çift, kavga etmeyi bıraktığını ve daha mutlu olduklarını fark eder. Akşam yemek için gittikleri restoranda bıraktıkları para ile iki çocuğun kış boyunca üşümemelerini sağlamak onlara çok iyi gelir. Boşanmanın eşiğine gelen çift adeta yeni evlenmiş gibi yeniden başlar hayatlarına.

Kim kime iyilik yaptı?

Oysa bir ay öncesinde her gün tartışıyorlardı ve boşanmayı telaffuz edecek kadar mutsuz idiler. Çocuklarla tanıştıktan sonra ise yeni evlendikleri zamana döndüler. Soru şu: Çift mi çocuklara yardım etti, çocuklar mı çifte?

Pozitif psikoloji böyle bir şey. Biz hep fakirlerin, düşkünlerin, mazlumların ve mahzunların iyiliğe muhtaç olduğunu düşünürüz. Ama en az onlar kadar, onlara yardım edecek olanların da ihtiyacı olduğunu hiç düşünmeyiz.

İyilik ve Sağlık Vakfı

Geçenlerde bir vesile ile haberdar olduğum bir vakıftan bahsedeceğim size. İyilik yapmak için oturup beklemek yerine bir şeyler yapılacağına verilebilecek en güzel örneklerden biri: İyilik ve Sağlık Vakfı.

İbrahim Ethem Gören ve arkadaşları tarafından kurulan vakıf, nasılsın sorusuna verilecek en güzel cevaplardan biri olan "iyilik sağlık" sözünü kendilerine şiar edinmişçesine darda kalan insanlardan bir grubun daha iyi ve daha sağlıklı olması için gayret etmeyi seçmiş. Amacı ise "insanın ihtiyaç duyduğu sağlık sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak."

Kimlere yardım ediyorlar?

Adında da geçtiği üzere sağlığı önceleyen vakıf;

  • İlaç alacak parası ve imkânı olmayanlara ilaç alarak,
  • Masraflarını karşılayamadıkları için tedavisi yarım kalanlara tamamlatarak,
  • İhtiyacı olanlara medikal cihaz ve alet alarak,
  • Fizik tedavi olması gerekenlere bu imkânı sağlayarak,
  • Sağlık öğrenimi gören çocuklarımıza burs vererek,
  • Hastalığından dolayı mağdur olanlara yaşam desteği vererek yardımlarda bulunuyor.

    Bunları ise sadece kendi öz imkanları ile yapmaya çalışıyorlar.

Aramızda sağlık konusunda sıkıntı içinde olup yardıma muhtaç olanlar vardır ve onlar tabi ki vakfa başvurabilirler. Ama ben, en az onlar kadar ihtiyacı olanlara yardım edebilecek durumu olanlar için de vakfı çok önemli bir imkân olarak görüyorum. Onların da İyilik ve Sağlık Vakfı ile birlikte yapabilecekleri bir şeyler mutlaka vardır. Gelin şairin;

Doğruluk dilde yok dudaklarda
Hayr ayaklarda şer kucaklarda

sözünü doğrulatırcasına, gam zamanı görünmeyen yârân-ı safâ olduğu gibi safâ zamanı görmediğimiz hakikî dostlar olduğunu da gösterelim. Şâirin veciz bir şekilde;

Nîk-nâm ister isen âlemde der-i ihsânı aç

ifâde ettiği gibi bu dünyada bir iyilik kapısı açan ve elinden gelen hayrı muhtaç olanlardan esirgemeyen, Fuzulî merhûmun,

Ölmez ol kim anıla adı anın eylük ile
Tâ kıyâmet anılır ol kim kemâl üstündedir

dediği gibi adlarının kıyamete kadar iyilik ile birlikte anılacağı İyilik ve Sağlık Vakfı'na ve değerli başkan ve destekçilerini tebrik ediyorum.

Unutmayalım, iyiliğe hepimizin ihtiyacı var. Dünya iyilerle ayakta durur. Devrilmesine izin vermeyelim.

İsmail Güleç

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN