Geçen sene bu vakitler Teoman Duralı Hocayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorduk. Onu sevenler, öğrencileri, mesai arkadaşları ve ilgili kurumlar muhtelif toplantılar tertip ederek Teoman Duralı'yı her yönüyle andılar, konuştular.
Bu toplantılardan en kapsamlısını gördüğüm ve takip edebildiğim kadarı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı düzenledi. 6-7 Aralık 2022 tarihleri arasında Ankara'da düzenlenen Kutadgu Bilig'in Peşinde Bir Filozof, Vefatının Birinci Sene-i devriyesinde, Ş. Teoman Duralı Uluslararası Felsefe-Bilim Sempozyumu başlıklı sempozyumunda birbirinden değerli hocalarımız Teoman Duralı'yı anlatmaya ve felsefe çalışmaları içindeki yerini göstermeye çalıştı. Ancak Hoca'nın oğlu Dr. Deniz Duralı'nın yaptığı konuşmada söyledikleri çok dikkat çekici idi.
Dr. Deniz Duralı babasının anlatırken Duralı Hoca'nın sahip olduğu üç özellikten bahsetti.
- Ödev ahlakı
- Utanma duygusu
- Merak duygusu ve öğrenme arzusu
Bu üç özellik kanaatimce aynı zamanda Hoca'nın hayatını da özetliyordu. Bir ilim adamında olması gerektiğini düşündüğüm bu üç özellik, bugün ülkenin dört bir yanında Teoman Duralı'yı anıyor olmamızın da sebebi idi.
Ödev ahlakı
Ahlâkın sözlüklerdeki anlamı "İnsandaki iyi veya kötü huylar, tabiat", "İyi huylar, insanı mânen yükselten iyi tabiatler, fazîletler" ve "Bir toplumda kişilerin davranışlarını düzenleyen ve herkesin uyması gereken kurallar" şeklinde tarif ediliyor. Ödev ise "Bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu veya geleneklere, örf ve âdetlere göre yapılması gereken iş, vazîfe." Olarak tanımlanmış. Peki ödev ahlâkı nedir?
Duralı Hoca'nın ödevden anladığı kendisine tevdi edilen vazife ve sorumluluklar demek. Ahlâk ise o vazifeyi usulüne uygun bir şekilde yerine getirme çabası göstermek, alelade bir şekilde, dostlar alışverişte görsün kabilinden, yasak savarcasına, yapıyormuş gibi görünmeden bi-hakkın yapmaktır. Hoca, görev ve sorumluluğun büyüklüğüne veya küçüklüğüne bakmaksızın kendini, aldığı her işi en güzel şekilde yapmakla mükellef hissederdi. Bu özellik ancak "Kul bir iş yaptığında Allah onu en güzel şekilde yapmasını ister." Hadis-i kutsîsini düstur edinenlerde görülebilirdi.
Utanma duygusu
İnsanları diğer canlılardan ayıran özelliklerden en önemlisi utanma duygusudur. Utanma duygusu insanın kendi kendini kontrol etmesini sağlar, haddini öğretir. Eskiler,
Edîb olur kişi sermâye-i hayâsı kadar
Derken edepli kişiyi sahip olduğu utanma duygusuna bakarak anlarlardı. Şairin dediği gibi,
Bu dehr-i taabde nâil-i câh olmağa lâ-büdd
Utanmaz yüz tükenmez söz işitmez bir kulak ister
Bu çile ve güçlük dünyasında herkesin bir makama erişmek için utanma duygusunu bir kenara bıraktığı zamanlarda o, mahcubiyetine sığınırak makamların en yücesine, gönüllerde taht kurmayı başarmıştı. Adanalı Ziyâ'nın dediği gibi;
Ârdan ârî hayâta i'tibâr etmem Ziyâ
Kıymet-i ayş-i dü-rûze âdeme nâmustur
Hoca için iki günlük dünya hayatın namusu idi. Namusun bekçisi ise mahcup olma korkusudur.
Merak ve öğrenme arzusu
Bir ilim adamında olmazsa olmaz özelliklerin başında merak gelir. Eskiler o yüzden "Merak ilmin kapısıdır", "Merak ilmin hocasıdır" derler. Her şey merak etmekle başlar. Merak eden adam öğrenir çünkü.
Merak daha doğru ve kapsamlı bir ifade ile tecessüs, Cemil Meriç'in sıkça kullandığı anahtar kelimelerdendir. Cemil Meriç, insanları tecessüs sahibi olup olmamalarına göre değerlendirir. Çünkü ümran ve irfan yoluna ulaşmak tecessüsten geçer.
Kuru bir tecessüs bir işe yaramaz. Tecessüsün neticeye ulaşması ancak parlak bir zeka ve sağlam bir muhakeme kabiliyeti ile mümkün olur. Duralı Hoca hem çok zeki hem de kuvvetli bir mantık sahibi idi. Hoca hayatı boyunca merakının peşinden gitti ve öğrenmeye çalıştı. Öğrendi de.
Eskiler, "İlmin başı merak, ortası azim, sonu haddini bilmektir." derler. Bu söz Teoman Duralı'nın üç özelliğini özetle ifade ediyor. Azim ödev ahlakı ile ilgili, haddi bilmek ise utanma duygusu ile mümkün olur.
Teoman Hoca'yı daha yakından tanımak için kendisiyle yapılan nehir söyleşi kitabı Öyle Geçer Ki Zaman'ı okumanızı tavsiye ediyorum.
Teoman Hoca bu üç özelliğe sahip olduğu için büyük alimdi. Allah onun gibi âlimlerden bizi mahrum bırakmasın. Hoca'mızı rahmetle yâd ediyorum.
İsmail Güleç