Arama

Mustafa Özcan
Nisan 24, 2019
Körfez’in taşeronları

Devrik Sudan Lideri Ömer Hasan Ahmet el Beşir en yakınlarının karıştığı bir komploya kurban gittiğine inanıyor. Daha doğrusu kestirmeden şunu söyleyebiliriz: Ömer Beşir'in Brütüs'leri Körfez'in taşeronlarıdır. Ömer Beşir en yakınlarından biri olan ve geçmişte kızağa çekildikten sonra istihbaratın başına getirilen Salah Kuş'un Suudi Arabistan ve BAE ile koordineli bir biçimde kendisine kumpas kurduğunu ve darbe sürecini yönettiğini yani kısaca kendisine darbe yaptığını söylüyor. Bu anlamda Ömer Beşir Hasan Turabi'nin Brütüs'ü ise de kendisi de bilahare Brütüs'lerden çok çekmiştir. Sudan Çevik Destek Kuvvetleri Komutanı Hamideti adındaki general de çok yönlü oynamış ve darbe sürecinde Beşir'e olan sadakatini değiştirmiştir. Darfur'daki isyan hareketlerine karşı kurulmuş ise de daha sonra hassa ordusu haline gelen Çevik Destek Kuvvetleri zamanla Beşir'in baş belası olmuştur . Güvendiği dağlara kar yağmıştır. Bu güç Körfez ülkelerinin de hazır kıta lejyoneri haline gelmiştir. Cancevit güçleri olarak da anılan Çevik Destek Gücü unsurları Yemen'de Suudi Arabistan ile BAE cephesinde Husilere karşı savaşıyorlar. Yemen'de bu güçlere Geçici Askeri Konseyin başına getirilen Abdulfettah el Burhan komuta ediyordu. Çevik Destek Gücü doğrudan cumhurbaşkanlığına bağlandığında bunları Ömer Beşir'in adına Özel Kalem Müdürü Taha Osman el Hüseyin tedvir ediyordu.

Salah Kuş'dan önce Haziran 2017 tarihinde Ömer Beşir, Özel Kalem Müdürü Taha Osman el Hüseyin'in Suudi Arabistan ile BAE'ye vekaleten hem Katar'a hem de kendisine yönelik çifte bir askeri darbeye hazırlandığını, kalkışma aşamasında olduğunu haber alıyor. Taha Osman el Hüseyin derhal görevden alınıyor. Gözetim altına alınmak isteniyor lakin Beşir'in haberi dışında edindiği Suudi Arabistan vatandaşlığı ve pasaportu sayesinde yakayı ele vermeden Suudi Arabistan'a tüyüyor ve bilahare Medine-i Münevvere'de ortaya çıkıyor. Tunus Devrik lideri Zeynelibadin Bin Ali gibi.

Daha sonra çifte darbe hazırlıklarının detayları da ortaya çıkıyor. Darfor halkını öldüren Cancevitlerin kalıntısı olan Çevik Destek Gücü unsurları Suudi Arabistan ile BAE'nin katkılarıyla Katar'a yakın mesafelerde mevzilendirilecekler ve sıfır saati geldiğinde Katar'a müdahale edecekler ve Al-i Sani hanedanlığını tahttan indireceklerdir. Elbette Beşir'in bunlardan haberi yoktur. Son anda haberdar olunca da Taha Osman'ı görevden almıştır. Darbe hazırlığının ikinci adresi ise Hartum'dur. Bizzat Beşir'inde kendisi. Taha Osman el Hüseyin'in tertibi ortaya çıkınca hem Katar hem de Beşir rejimi afallıyorlar ve bu badireyi geçici bir surette atlatıyorlar. Lakin hayat pahalılığı üzerine halk yeniden kıpırdamaya ve hareketlenmeye başlayınca bu defa Körfez'in uyuyan hücrelerine ve pusuda bekleyen Brutüs'lere gün doğar. Ömer Beşir'in söylediklerini inanacak olursak Taha Osman el Hüseyin'in 2017 yılında yarım bıraktığı darbeyi Salah Kuş Hamideti ile birlikte ikmal ediyor.

Darbe sürecinde BAE'nin Güvenlik Danışmanı Muhammed Dahlan süreci yakından takip için Hartum'a damlıyor. Ardından da sürgünde olan Beşir'in eski Özel Kalem Müdürü Taha Osman el Hüseyin ülkeye avdet ediyor. Böylece Körfez ülkeleri darbe sürecini muhkem bir biçimde abluka altına almış ve kuşatmış oluyorlar. El Burhan Sisi ile birlikte Mısır'da aynı sıralarda veya sınıflarda öğrenim görmüş. Yemen'de Husilere karşı BAE ve Suudi Arabistan saflarında savaşmış ve Yemen'den sonra ikinci adresi Birleşik Arap Emirlikleri olmuş.

Şimdi Brütüs'lerin cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde duruluyor. Olağan adaylardan birisi olan Sudan Çevik Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan (Hamideti), mevki makam peşinde olmadığını ve buna tenezzül etmeyeceğini söylüyor. O tenezzül etmezse belki Taha Osman el Hüseyin düşünür. Körfez'in taşeronları Beşir sonrasında idarede bir boşluk bırakmıyorlar. Yıldızlar gibi kümelenmişler veya yan yana dizilmişler.

Maalesef Ömer Beşir pahalılık nedeniyle galeyana gelen ve kazan kaldıran kitleleri Kaddafi gibi küçümsemiş ve farelere benzetmişti. Şimdi ise Kobar Hapishanesinin en kötü şöhretli hücresi olan; ömür törpüsü 17'inci hücrede vakit dolduruyor.

Maalesef Körfez'in taşeronları her yerde. Parayla zimmetleri satın alıyor ülkeleri ele geçiriyorlar. Libya'da CIA ajanı Halife Hafter göbekten Suudi Arabistan-BAE çiftine bağlı. Onun Filistin'deki muadili, karşılığı Muhammed Dahlan. Suriye'de ise Ahmet Cerbe Suudi Arabistan'a çalışıyordu. Şimdi gerek kalmadı bir süre daha Beşşar Esat'la da idare edebilirler.

BAE ile Suudi Arabistan'ın sadece taşeronları yok aynı zamanda lejyonerleri de var. Bunlar toplama ordular ve Yemen'de çuvalladılar, Libya'da ise pek becerikli görünmüyorlar. BAE-Suudi Arabistan ikilisi Yemen'de Cancevitler gibi paramiliter ve lejyoner karakterleri unsurları kullanıyorlar. BAE Yemen'de Blackwater gibi Fransız ve Amerikan patentli lejyonerlerle birlikte çalışıyor. BAE korsanlık mirası üzerine kurulmuş bir devlettir ve 2013 yılı ve sonrasında bu genleri yeniden harekete geçmiştir.

Başarısız darbeci Taha Osman el Hüseyin'e gelince nedense bana Turan Çömez'i hatırlattı.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN