Beşşar Esat ile barışı konuşmadan önce 'terörist hanedan' olarak anılan ailenin anatomisinin çıkarılması gerekir. Yapılacak tahlillerin ardından bu aile ile tekil veya bölgesel barış yapılabilinir mi, onun cevabı aranmalı.
Esat ailesinin insanlığa verdiği zararın haddi hesabı yok. Elli yıldan beri bölgede ve dünyada terör estiriyor. Bu kanlı kariyerine bir de 'Suriye Escober'i vasfı eklendi. Ürdünlü eski tanıtma Bakan Semih Muayite, aileyi 'terör hanedanlığı' olarak tanımlıyor. Kolları Paris'e, Aachen'a, Beyrut'a kadar uzanıyor. Muhaliflerini birer ikişer ortadan kaldırmıştır. Nuseyri toplumundan Muhammed İmran'ı Trablusşam'da, Salahaddin Bitar'ı Paris'te suikastla ortadan kaldırmıştır. Aachen'da kocası İsam Attar'ı bulamayınca yerine eşi ve çağın en büyük edebiyatçılarından Ali Tantavi'nin kızı Benan Tantavi'yi öldürmüşlerdir. Çakal Karlos'u Suriye'de barındırdıkları gibi Ebu Nidal'i Irak ve Libya rejimleriyle birlikte dönüşümlü olarak kullanmışlardır. Yüzlerce ve binlerce ismi bu şekilde kılını kıpırdatmadan öldürmüşlerdir.
Onların döneminde Suriye kabus ülkesi haline gelmiştir. Terörün bütün renklerini barındırmış ve himaye etmişlerdir. Yıllarca Şam'da Abdullah Öcalan'ı saklamışlardır. Onun ötesinde Nuri Maliki'nin 2006 ve 2007 yılında yakındığı gibi Kaide mensuplarını Irak hattına salmışlardır. Belki Esat'ın butik Suriye'yi kurmaya ömrü yetmeyecek ama dünya düzenine yararlı bir eleman ve unsur olduğunu ispat etti. Aile için söylenmedik deyim kalmadı. Bunlardan birisi ridde artıkları. Bilindiği gibi ridde unsurları zor zamanda Hazreti Ebubekir döneminde İslam'a sırt çevirmişlerdir. Zararları sadece Müslümanlara değil bütün insanlığa şamildir. 2011 yılından beri Suriye'yi varil bombalarıyla yerle bir ettiler. Varil bombacısı bir başka vasfıdır.
Araplar yeniden yüzlerini Şam'a dönseler de Şam yüzünü Araplara dönmemiştir.
Ürdün eski tanıtma bakanlarından Semih Muayita neden Beşşar Esat ile barış olamayacağını şöyle anlatıyor. Beşşar ve ailenin kafası intikam odaklı olarak çalışıyor. Halk ayaklanması sırasında yandaş zulüm çarkına alet olmayanlardan intikam almaya çalışıyor. Son sıralarda ısrarla Türk askerlerinin Suriye'den çekilmesini istemesinin arkasında bu intikam dürtüsü yatmaktadır. Türkiye'yi taciz etmeye çalışıyor! Ekran gülü kimi Arap yorumcular Türkler gelmesin de topraklarımıza kim gelirse gelsin havasındalar. Türkiye'deki muhalefetin anlayışı da böyle. Biz gitmeyelim de kim giderse gitsin anlayışındalar. Türkiye sınır ötesine asker göndermesin de varsın kim gönderirse göndersin! Esat ve işbirlikçileri Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden askerlerini ivedilikle çekmesini istiyor.
Peki! Suriye iç kargaşası sırasında Esat'a arka çıkmayan Araplardan hangi yolla intikam alıyor? Escobar'ın Suriye vekili olarak bölgeye uyuşturucu sevkiyatı yaparak! Esat'a ridde çapulcusu, bay terör, bay varil bombacısı dendiği gibi aynı zamanda 'Captagon Esat' da denmektedir. Baas ideolojisinin Suriye kolunun başı olan Beşşar Esat, Arap gençlerini böyle zehirliyor. Komployu yendim ve muhalefeti sindirdim diyen Esat kendi kendini kandırıyor. Ülke tamamen çökmüş durumda. Ülke ekonomisi tamamen uyuşturucu ticaretine bağımlı. Esat hanedanlığını varlığını uyuşturucu sayesinde idame ettiriyor. Latin Amerika'daki Medellin karteli yerine Suriye'de Kırdaha karteli varlık gösteriyor.
Kısaca Esat uyuşturucu ticareti üzerinden hem düzenini sürdürüyor hem de gençlerini zehirleyerek komşularından intikam alıyor. Beşşar Esat bir konuşmasında ülkesinde yolsuzluk, rüşvet ve kaosun yaygın olduğunu ve bu yönüyle kontrollerinden çıktığını söylüyor. Sky News Arabia kanalına yaptığı bir konuşmada uyuşturucu trafiğinden Suriye rejimi değil ülkede kaos estiren, yayan ülkelerin sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Bu iddiayı ters yüz eden Semih Muayita ise tam tersine Esat'ın intikam amaçlı olarak komşuları nezdinde uyuşturucu kaçakçılığını azdırdığını ifade etmiştir. Abdullah el Assaf adlı Suudi Arabistanlı yorumcu ise bu şartlar altında Şam rejimiyle ilişkileri normalleştirmenin doğru bir davranış olmayacağını ifade etmiştir.
Abdullah el Assaf Ürdün İstihbarat teşkilatının Suriye rejimine ait Captagon üreten 200 fabrika ve işletme tespit ettiğini ve bunlardan hiçbirinin kapatılmadığını ifade etmiştir.
Kısaca, Esat rejimi nefretle yaşamakta ve zehir üretmektedir. Binaenaleyh Esat'ı yerinden sökmedikçe bölgeye barış ve huzur gelmeyecektir.
Mustafa Özcan