1996-1997 yılları olmalı, Milli Gazete'de çalışıyordum. Hasan Turabi cemaatinden İsamettin Hüseyin bazen yanımıza uğrardı. Hem eğitim gördüğü Ankara'da görüştük hem de Milli Gazete günlerinde İstanbul'da. Bize Sudan'dan yeni ve canlı haberler getirirdi. Zannederim geliş ve gidişleri sırasında Fatih Ali Haseneyn'in bir risalesini de takdim etti. Şu başlığı taşıyordu: Ma'set'ül Müslimine fi Yugoslyafya: Yugoslavya Müslümanlarının Çilesi. Eski Yugoslavya günleriydi ve Bosna Hersekli Müslümanların başlarına gelenleri, çilelerini anlatıyordu. Sonra bu seri Bulgar Müslümanlarının ve Belene Adası çilesiyle devam etti. Belene ile ilgili kitabı akla Bulgaristan Müslümanlarından olan Yüksek İslam Enstitüsü eski müdürlerinden Ahmet Davudoğlu'nun çile günlerini anlattığı 'Ölüm Daha Güzeldi' kitabını hatırlatıyor. Fatih Ali Hasaneyn mütebaki çilelerin de yazarı oldu. Her inanan insanın çilesi olur. Müslümanların çilesi ise bitmez. Dünya müminin zindanı inanmayan insanın da cenneti konumundadır. Bu yönüyle İslam tarihi mihne yani çile dönemleriyle anılır. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde de Roma zulmü eksik olmamıştır. Bütün bu müteferrik çileleri bir kitapta toplayan ve özetleyen Ömer Öztürkmen,'Gözyaşı Medeniyeti' adlı çalışmasıyla İslam tarihinin bu haline ışık tutmuştur. İsamettin Hüseyin'in verdiği Yugoslavya Müslümanlarının Çilesi kitabını tercüme ederek Milli Gazete'de tefrika ettik. O günlerde gazeteyi Abdulkadir Türker yönetiyordu. O sıralarda bölgeden pek sağlıklı ve akıcı bilgi ve haber alınamadığından dolayı bu tür çalışmalara ihtiyaç duyuluyordu. Boşnak Müslümanlarının gözdesi Aliya İzzetbegoviç ve Melike Salih Begoviç gibi yazar ve şairlerdi.
Kitap üzerinden gıyabi olarak Doktor Fatih Ali Haseneyn beyle tanışmış olduk. Yıllar sonra bu tanışıklığımızı vicahiye çevirdik. İstanbul ve Hartum'da buluşmalarımız oldu. Benim o kitabını çevirdiğimi biliyordu. Belki Sudan'a dönüşünden sonra İsamettin Hüseyin haber vermiş de olabilir. Yokluk günlerinde dostluğun tadı bir başka idi. Herkesten ve dünyanın en ucundaki Müslümandan bile haber almaya can atıyorduk. Şimdi imkan fazla ama ilgi kıt. O dönemde ise imkan az, ilgi fazla idi. Nerden nereye? Fitneler arttı ve kafalar daha da bulanık ve karışık hale geldi.
Hasaneyn Heykel daha çok iki liderle anılıyor. Bunlardan birisi birlikte hareket ettikleri ve öğrenci hareket veya dernekleri kurdukları Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç. Diğeri de Recep Tayyip Erdoğan. Sık sık Türkiye'ye gidip gelse de 2018 yılından itibaren düzenli olarak Türkiye'de yaşamaya başlamıştı. Bizden birisiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan belediye başkanı olduğu sırada hapse atılınca onu hapishanede ziyaret etmiş ve cumhurbaşkanlığını müjdelemiştir. ( www.instagram.com/iuu.org.tr/p/C-20H-8OI_A/)
İlgi alanları hayli genişti. Eğitimle ilgileniyor ve insani yardım faaliyetleri yürütüyordu. Kimsesizlerin sahibi idi. Adeta çağımızda Hazreti Ebubekir'in siretini/yaşamını canlandırıyordu. İbnü'd Diğne adlı Kureyşli ileri gelen, başını alıp giderken Hazreti Ebubekir'e rastlamış ve onu şöyle caydırmış, ikna etmişti: Sen bize lazımsın. Tuinu ala nevaibi'd dehr. Zamanın belalarına ve felaketlerine karşı insanlara yardım edersin, yardım seversin, esirgemezsin.
Bu anlayışı canlandırıyordu. Adeta Abdullah Azzam'ın Doğu Avrupa versiyonu gibiydi. Aliya'nın danışmanlığını yapmış ve son yıllarda Türkiye'ye yerleşmişti.
Sudanlıların geneli gibi tasavvuf esintilerine ve serpintilerine sahip birisiydi. Bunun kanıtlarından biri olarak 'Lemeanu'l buruk Fi Siyreti Mevlana Ahmet Zerruk' adlı çalışmayı kaleme almıştır. Meşhur sufilerden Ahmet Zerruk'un hayatını yazmıştır. Bu yönüyle ayrım gözetmeden ümmetin ortak mirasına sahip çıkmıştır.
Aliya İzzetbegoviç'in danışmanları arasındaydı. 1946 yılında Sudan'ın Kerküç şehrinde doğan Doktor Fatih Ali Haseneyn 21 Ağustos 2024 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir.
Cenaze namazı 11 Ağustos 2024 Salı günü Eyüp Sultan Camii'nde kılınmış ve Eyüp Sultan haziresine defnedilmiştir. Cenaze namazında ön safta İhvan'ın ileri gelen ve önemli simalarından ve eski kuşaktan Vecdi Guneym, İsam Tellime gibi şahsiyetler bulunmuştur. Beynelmilel bir Müslümandı. Sudanlı olmakla birlikte ümmetin ortak ferdiydi. Ümmete bedel bir adamdı (reculun biümme).
Mustafa Özcan
