Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Aralık 29, 2020
Piyango çılgınlığı

Ülkemiz yine bir piyango çılgınlığı yaşıyor. İstanbul Bahçekapı'daki bayinin görüntüsünü izleyince şaşırmadım desem yalan olur. Binlerce kişi işi gücü bırakmış zengin olmanın hayali ile saatlerce sıra beklemeyi göze alarak piyango almak için yerlerini almışlardı.

En başta şunu söyleyeyim: Piyango satıcılarının "Size de çıkabilir" demelerine bakmayın. Bilet alan bir insanın büyük ikramiyeyi kazanma ihtimali on milyonda bir. Yani neredeyse sıfıra yakın. Üstelik bunu bilet alanlar da elbette biliyorlar. Hal böyle iken umutla sıraya giren, saatlerce bekleyen ve çoluk çocuğunun rızkını yatıran bu insanlar niçin piyango bileti alıyor? Televizyonda yaşlıca bir hanım, "On bilet aldım" diye biletleri sallıyordu. Diğer kişiler ise piyangodan ikramiye çıkarsa nereye harcayacaklarını ballandıra ballandıra anlatıyorlardı.

Bazı bilim adamları, "sürpriz ve beklenmedik olaylarla karşılaşmak istedikleri için" veya "heyecanla çekilişi beklemek ve heyecan duymak onlara zevk ve mutluluk veriyor" gibi cevaplar veriyorlar ama bu çılgınlığı yeterince açıklamıyor bence.

Hâlbuki piyango almanın birçok zararı da var:

  • Şans oyunlarına alışma söz konusu olabilir ve giderek kumara geçilebilir.
  • Bazen bekleme ve "Bana çıkacak mı?" heyecanı ve gerginliği kişinin psikolojisini bozabilir.
  • Özellikle dar gelirliler için önemli maddi kayıptır, gelirin israf edilmesidir.
  • Alın teri dökmeden, emek harcamadan zahmetsizce kazanmaya alışma ve bunu normal karşılama da hoş değildir.
  • Çekiliş olup da bir şey çıkmadığı anlaşıldığında hayal kırıklığı yaşanacak, moraller bozulacaktır.

Ya çıkarsa? Maalesef zannedildiği gibi mutluluk getirmiyor.

İnterneti karıştırdığınızda piyangoda büyük ikramiye çıktıktan sonra psikolojik dengesi bozulan, hayatı faciaya dönen, büyük hayal kırıklıkları yaşayan, mutsuzlaşan, eski kıt kanaat geçindiği günleri bile özler hale gelen insanların hikâyelerini okuyabilirsiniz.

Üstelik bu hikâyeler hem Türkiye'den hem de yurt dışından. Onları burada tekrarlayacak değilim. Ancak "talih kuşu"nun onlara mutluluk getirmediği, aksine düzgün giden yaşantılarını bozduğunu görüyoruz.

Ani zenginlik, emeksiz servet onlarda travmaya sebep olmuş, alın teri dökmeden ele geçen paranın kıymeti bilinmemiş ve ortaya çıkan sahte akrabalardan, peşlerine takılan para avcılarından, borç ve yardım isteyenlerden bunalmışlar. Piyango parasıyla kurdukları işleri batıran, ailesi dağılan, dostlarını kaybeden çok sayıdadır.

Bilimsel çalışmalar ne diyor?

Brickman ve arkadaşları piyango talihlileri arasında araştırma yapmışlar (Pozitif Psikoloji, Nobel Yayınları, 2014. Sayfa; 62). Büyük ikramiye kazanan talihlilerin hayatlarının nasıl değiştiğini incelemişler.Sonuç şu:

Talihliler zengin olmalarına rağmen artık hayattan ve günlük olaylardan daha az zevk alıyorlar ve kesinlikle daha mutlu değiller.

İngiliz bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmada ise, piyango talihlilerinin yüzde 44'ünün kazandıkları tüm parayı sadece beş yıl içinde harcayarak tükettiklerini tespit etmişler.

Yine ABD'den ünlü psikolog Prof. Dr. Paul Bloom da internette yer alan Psikolojiye Giriş derslerinde şöyle demektedir:

"Birçok insan piyangodan milyon dolarlar kazanmanın kendilerini daha mutlu edeceğini düşünür ve de bu olur. Biletinizi açıp "100 milyon dolar kazandım! Oley! Tanrım 10,5 kat daha mutluyum'' diyebilirsiniz fakat bu olay üzerinden bir yıl geçtikten sonra o zamanki kadar mutlu olmayacaksınız. Aslında piyangodan para kazanmak oldukça kötü bir durum olup beklentilerinizin tersini yaşatabilir. Çok fazla para kazanmak çoğu zaman insanların ailelerinden, işlerinden, arkadaşlarından uzaklaşmasına neden olur ve depresyona üzüntüye sürükler, sizi mutlu eden sıradan şeyler dahi sizi artık mutlu etmeyebilir."

2008'de Kaliforniya Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada da büyük ikramiyeyi kazananların mutluluğunun yalnızca altı ay sürdüğü anlaşıldı (sputniknews.com). Bu yüzden piyangoda büyük ikramiye kazananlara piyango talihlisi yerine talihsizi demek daha isabetli olacaktır.

Piyango alanların bir savunması da şöyleydi: "Ben kaybedeceğimi biliyorum ama bu organizasyon devletimizin. Kaybettiğim oraya gidecek. Ne var bunda?" Ancak Milli Piyango özelleştirildiği, devletin olmaktan çıktığı için bu söylem de artık doğru değil.

Kısacası piyango alanlar ikramiye çıksa da çıkmasa da mutsuz olmaktalar. Sıraya girip piyango bileti alabilmek için saatlerce bekleyenler keşke bu gerçekleri bilse de ona göre davransalar.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN