Bu makâlemizde Türklere büyük hayranlık duyan Fransız edîbi Piyer Loti (Resim 1; 1850-1923) ile ilgili bir kitâbeyi sizlere tanıtacağım. İstanbul'a müteaddid defalar gelen Piyer Loti'nin 1910 yılındaki ziyâretinde ikāmet eylediği ev, Dîvanyolu'ndaki Atîk Ali Paşa Medresesi'nin yanındadır (Resim 2). Bu binanın kapısı üzerinde bulunan kitâbenin (Resim 3) hattatı olan merhum hocam Necmeddin Okyay'ın (1883-1976) hâtıra defterinde bu bahisle ilgili ve "Piyer Loti'nin Dîvanyolu'nda oturduğu hânenin kapısına yazdığım yazı" başlıklı şu satırlara rastladım: "Belediye Meclisi'nde görüşülmüş. Son devrin Osmanlı kültür ve san'at hayatında mühim mevkî sâhibi bir devlet adamı olan Reşad Fuad Bey bana yazdırtmayı karar altına almışlar, yazdım. Altındaki Fransızca yazıyı da kendim ilk def'a olarak yazdım ve yerine resmettim, beğendiler. Yazının kalıbı el-yevm elimde mevcuddur. Yazıyı taşa kendim çizdim; taşçı da güzel hâkk etti".
Osmanlı kitâbelerinin ekseriyâ manzum olarak hazırlandığı bilinir. Burada da "İkāmet etti bū evdē Piyer Lûtî saâdetle" kabîlinden bir tarih mısraının kıt'aya tamamlanmış nazmıyla karşılaşabilirdik. Ancak Piyer Loti kitâbesi, herhâlde altına Fransızca tercümesinin de nesir şeklinde geleceği hesaplanarak, böylesi tercih edilmişdir. Kitâbenin hem Türkçe, hem de Fransızca metninin yukarıda adı geçen Keçecizâde âilesinden Reşad Fuad Bey (1864-1921) tarafından tertîb olunduğunu sanıyorum.
Necmeddin Okyay Hocamız, bu yazısına imzâdan sonra ayrıca tarih koymamakla beraber, 1920 yılında İstanbul Belediye Meclisi'nce Piyer Loti'ye "fahrî hemşehrilik" tevcîh olunduğu sırada bahis konusu kitâbenin hazırlanıp evin kapısı üzerine yerleştirildiğini tahmîn ediyoruz. O devrin gazetelerinde bu kitâbenin yerine konulması muhakkak ki havâdis olarak neşredilmiştir, fakat ben araştırma imkânı bulamadım. Ayrıca, hâtıra defterinde anılan kitâbe kalıbına da Necmeddin Hoca'nın evrâkı içinde rastlamadım. Oysa, sağlığında bir vesîle ile bunu bana göstermişti.
Yine Okyay merhumdan kalanlar arasında rastladığım, ta'lîk hattının meşk kalemi denilen boyuyla yazılmış bir kitâbe taslağını da buraya alıyorum (Resim 4): "Türklerin gerek saâdet, gerek felâket zamanlarında necîb ve sâdık dostu, Fransa Encümen-i Dânişi âzasından Piyer Loti … târihinde bu evde ikāmet etmiştir."
Anlaşıldığı kadarıyla kitâbe önce bu ifâdeyle tasarlanmış; sonra alt tarafına Fransızcası eklenirken biraz farklı hâle getirilmiştir. Kitâbenin hâlen bina üstündeki Türkçe metni: "Türklerin saâdet ve felâket zamanlarında necîb ve sâdık dostu, Fransa Encümen-i Dânişi âzasından Piyer Loti binüçyüzyirmisekiz târihinde bu evde ıkāmet etmiştir" şeklindedir. Alttaki Fransızca metin de -Necmeddin Hoca'nın Latin hurûfuyla ilk kalem tecrübesi olarak- tırnaksız denilen düz yazı nev'iyle ve farklı puntolardaki büyük (majüskül) harfler kullanılarak yazılmıştır:
PIERRE LOTI, DE L'ACADÉMIE FRANÇAISE, LE NOBLE ET FIDÈLE AMI DES TURCS, DANS LEURS JOURS DE PROSPÉRITÉ OU DE MALHEUR, A HABITÉ CETTE MAISON AN 1910.
Yazıların sağında ve solunda yer alan rûmî kabartma tezyînatı kimin çizdiği husûsunda mâlûmâtımız olmamakla beraber, daha önce bu yolda çalışmaları görülen Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer (1873-1946) eliyle hazırlanmış olduğu tahmin edilebilir. Bütünüyle, takrîben 80x180 cm. eb'âdında olan kitâbe, önceleri kendi hâline terkedilmişken, şimdilerde elden geçirilmiş, görülür hâle gelmişdir. Tabîatiyle, zemin koyu renge boyanıp, yazılar da varak altınla kaplansa, câzip bir görüntü kazanacak; ayrıca mermer zemîn de hava kirliliğinden müteessir olmayacaktır. Çünkü bu eser İstanbul'un -san'at değeri taşıyan- iki lisanlı tek kitâbesidir.
Prof. Uğur Derman
Resim 1 - Piyer Loti (1850-1923)
Resim 2 - Piyer Loti'nin oturduğu evin bugünkü hâli.
Resim 3 - Piyer Loti kitâbesi.
Resim 4 - Önceden yazılan kitâbe taslağı. (Aslının boyu 30 cm)