33 yıllık saltanat: 33 fotoğrafla Abdülhamid
Osmanlı İmparatorluğu'nun 34'üncü padişahı ve 113'üncü İslam halifesi Sultan II. Abdülhamid, bundan tam 144 yıl önce bugün tahta çıktı. Amcası Abdülaziz'in şüpheli ölümüne ve ağabeyi V. Murad'ın azline tanık olmuş; o zamana dek tahta geçeceğini asla düşünmemişti. 33 yıllık hükümdarlığı boyunca Osmanlı topraklarına birçok hizmette bulunmuş, devlet ve hilafet mührünü abdestsiz basmayacak kadar dindar bir yaşam sürmüştü. Cenaze merasimi sırasında ahali, "Babamız! Bizi bırakıp nereye gidiyorsun?" diye Ulu Hakan'ın ardından feryat etmişlerdi… İşte Abdülhamid'in hayatı...
Giriş Tarihi: 21.09.2019
09:44
Güncelleme Tarihi: 31.08.2020
10:03
ŞAHSÎ BÜTÇESİ İLE HAYIR İŞLERİ YAPTI
33 yıllık hükümdarlığı süresince, çoğu şahsî bütçesinden olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, hastane, çeşme, köprü gibi toplam 1500'ü aşkın eser yaptırdı. Ülkenin dört bir yanını demiryolu ile döşedi.
BAŞARILI BİR DİPLOMASİ YÜRÜTTÜ
Yunanlıların Girit'te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan'a harp ilan etti. Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı Ordusu, Atina önüne vardı. Yunanistan'ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı devletler, sulh anlaşması yapmak istediler.
Abdülhamid, dış politikada başarılı bir diplomasi yürütmüş; Batı'ya karşı dengeci, Doğu'ya karşı İslamcı politikalar izleyerek ülke içinde mutlakıyeti güçlendirmişti.
YAHUDİ LOBİSİNİN KARŞISINDA DİMDİK DURDU
Abdülhamid, emperyalist güçler tarafından paramparça edilme kavgasına, dik durma çabası gösteren bir hükümdardı.
Siyonizm düşüncesini yaymaya çalışan Yahudi lobisinin karşısında daha ilk günlerden dimdik durdu. 1890'lı yılların sonlarına doğru, Basel Siyonist Kongresi'nde alınan kararla, Avrupa'daki ayrımcılıktan rahatsız olan Yahudilere kucak açacak bir ülke aranıyordu. Emperyalizm ve Siyonizm kardeş olmuş, Filistin topraklarını sömürgeleştirme niyetine girmişlerdi.
"BİR KARIŞ TOPRAK DAHİ SATMAM!"
Sultan Abdülhamid'e Filistin'de bir Yahudi devleti kurma teklifi götürülmüş ve Ulu Hakan'ın cevabı ise şu olmuştu:
"Ben bir karış dahi toprak satamam, zira o bana değil, halkıma aittir. Onlar, bu İmparatorluğu kurup kanlarıyla mahsuldar kıldılar. Onu, bizden koparılmadan önce üzerini kanımızla bir kere daha kaplamayı biliriz."
Siyonist lider Theodor Herzl hatıratında, Abdülhamid'in "Dindaşlarımızın ölüm fermanını bu göçlerin önünü açarak imzalamam asla mümkün değildir" dediğini yazmıştı.
HİLAFET MÜHRÜNÜ ABDESTSİZ BASMADI
Sultan Abdülhamid, 31 Mart Vakası olarak tarihe geçen, tahttan hâl' edildiği 13 Nisan 1909 tarihine kadar, devlet ve hilafet mührünü abdestsiz basmayacak kadar dindar bir kişiliğe sahipti. Ancak, Ulu Hakan "dinsizlikle" suçlanarak tahttan indirilmişti.