Abdülhamid'in hayatı hakkında 33 ilginç gerçek
Abdülhamid, Osmanlı tarihinde belki de en çok merak edilen padişahlardan biri. Osmanlı Devleti'nin 34'üncü padişahı olan Sultan II. Abdülhamid, dünyanın en buhranlı döneminde tahta çıkmış, Osmanlı topraklarına birçok hizmette bulunmuş ve dindar bir yaşam sürmüştü. Çok yönlü bir eğitimden geçmiş, adaletle yönetilen siyaset anlayışını benimsemiş, diğer ülkelere karşı başarılı bir diplomasi yürütmüştü. 33 yıl süren saltanatı süresince değişen sadece Abdülhamid Han'ın silüeti değildi! İleri görüşlülüğü, dehası, cesareti, yenilikçiliği ve adaletiyle bugünümüze kılavuz oldu. İşte, Sultan Abdülhamid'in hayatına dair ilginç gerçekler...
Giriş Tarihi: 07.02.2020
16:15
Güncelleme Tarihi: 21.09.2024
13:02
DİĞER ÜLKELERE KARŞI BAŞARILI BİR DİPLOMASİ YÜRÜTTÜ
◾ Yunanlıların Girit'te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan'a harp ilan etti. Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı Ordusu, Atina önüne vardı. Yunanistan'ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı devletler, sulh anlaşması yapmak istediler.
◾ Abdülhamid, dış politikada başarılı bir diplomasi yürütmüş; Batı'ya karşı dengeci, Doğu'ya karşı İslamcı politikalar izleyerek ülke içinde mutlakıyeti güçlendirmişti.
YAHUDİ LOBİSİNİN KARŞISINDA DİMDİK DURDU
◾ Abdülhamid, emperyalist güçler tarafından paramparça edilme kavgasına, dik durma çabası gösteren bir hükümdardı.
◾ Siyonizm düşüncesini yaymaya çalışan Yahudi lobisinin karşısında daha ilk günlerden dimdik durdu. 1890'lı yılların sonlarına doğru, Basel Siyonist Kongresi'nde alınan kararla, Avrupa'daki ayrımcılıktan rahatsız olan Yahudilere kucak açacak bir ülke aranıyordu. Emperyalizm ve Siyonizm kardeş olmuş, Filistin topraklarını sömürgeleştirme niyetine girmişlerdi.
Ayşe Osmanoğlu'nun kaleminden Abdülhamid'in özel yaşamı
"BİR KARIŞ TOPRAK DAHİ SATMAM!"
◾ Sultan Abdülhamid'e Filistin'de bir Yahudi devleti kurma teklifi götürülmüş ve Ulu Hakan'ın cevabı ise şu olmuştu:
"Ben bir karış dahi toprak satamam, zira o bana değil, halkıma aittir. Onlar, bu İmparatorluğu kurup kanlarıyla mahsuldar kıldılar. Onu, bizden koparılmadan önce üzerini kanımızla bir kere daha kaplamayı biliriz."
◾ Siyonist lider Theodor Herzl hatıratında, Abdülhamid'in "Dindaşlarımızın ölüm fermanını bu göçlerin önünü açarak imzalamam asla mümkün değildir" dediğini yazmıştı.
HİLAFET MÜHRÜNÜ ABDESTSİZ BASMADI
◾ Sultan Abdülhamid, 31 Mart Vakası olarak tarihe geçen, tahttan hâl' edildiği 13 Nisan 1909 tarihine kadar, devlet ve hilafet mührünü abdestsiz basmayacak kadar dindar bir kişiliğe sahipti.
◾ Ancak, Ulu Hakan "dinsizlikle" suçlanarak tahttan indirilmişti.
SARAYDA BEŞ VAKİT EZAN OKUNURDU
◾Kızı Ayşe Osmanoğlu, hatıratında Sultan Abdülhamid'in dindarlığına şu sözlerle değinir:
"Babam doğru ve tam dini itikada sahip bir Müslüman'dan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'an-ı Kerim okurdu. Gençliğinde Şazeli tarikatına girmişti. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı. Camide namaz kıldığı günlerden birinde Hamza Zafir Efendi adında muhterem bir şeyhe tesadüf edip onunla ahbap olmuş, bu tarikata bu suretle intisap etmiştir. Keza Yahya Efendi Tekkesi'nin büyük şeyhi olan Abdullah Efendi vasıtasıyla dahi Kadiri tarikatına intisap etmiştir. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın hususi bahçesinde beş vakit Ezan-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı: "Din ve Fen" derdi, "bu ikisine de itikat etmek caiz."
Sultan II. Abdülhamid'i ne kadar tanıyorsun?