Abdülkerim Kuşeyri kimdir? Kuşeyri tefsiri Letaifu'l İşarat...
Abdülkerim Kuşeyri, mutasavvıf, kelâm, tefsir ve hadis âlimi olarak, İslam literatürüne pek çok kıymetli eser bırakan bir isim. Güzel hitabeti ve etkili vaazları ile yaşadığı dönemde ün kazanmış; ondan söz ederken "taşa hitap etse onu bile eriteceği" söylenmişti. 27 yıl boyunca hadis dersleri veren Kuşeyri, tasavvuf, kelâm, hadis, fıkıh, tefsir, gramer, lügat ve edebiyat gibi ilim dallarında geniş bilgiye sahipti. Fikriyat Yayınevi'nin ilk eseri olan Kuşeyri'nin Kur'an-ı Kerim tefsiri, kıymetli yazarımız Ekrem Demirli'nin çevirisi ile "İlahi Kelam'ın Sırları" adıyla raflarda yerini aldı. Bu vesileyle eserin müellifi Abdülkerim Kuşeyri'nin yaşamını ve gelecek nesillere miras bıraktığı eserlerini derledik.
Giriş Tarihi: 12.05.2020
17:32
Güncelleme Tarihi: 11.05.2022
09:27
HİTABETİ İÇİN ‘TAŞA HİTAP ETSE ERİTECEĞİ’ SÖYLENİRDİ
Mürşidi Dekkâk'ın vefatından sonra Muhammed bin Hüseyin es-Sülemî'ye intisap ederek tasavvufî bilgisini ve tecrübelerini arttıran Kuşeyrî'nin etrafında çok sayıda öğrenci toplandı, ayrıca halkın saygı ve güvenini kazandı.
Ali bin Hasan el-Bâharzî, Kuşeyrî'nin güzel hitabeti ve etkili vaazlarından söz ederken taşa hitap etse onu bile eriteceğini, meclisine şeytan getirilip bağlansa tövbe edeceğini söyler.
KALEME ALDIĞI TEFSİR ‘İYİ VE AÇIK’ OLARAK NİTELENDİRİLİR
İbn Hallikân'ın tefsirlerin en iyisi ve en açık olanı diye nitelendirdiği et-Tefsîrü'l-Kebîr adlı eserini Sülemî'nin sağlığında 1019 yılından önce yazmaya başlayan Kuşeyrî, bu dönemde Ahmed bin Hüseyin el-Beyhakî ve İmâmü'l-Haremeyn Ebü'l-Meâlî'nin babası Rüknülislâm el-Cüveynî'nin de aralarında bulunduğu bir grupla hacca gitti.
Yolculuk esnasında Bağdat ve Hicaz'daki âlimlerden hadis dinledi.
İslam bilincinizi tazeleyecek 40 kitap
KUŞEYRİ’NİN EŞARİ FETVASI
Kuşeyrî, Selçuklu Devleti'nin kuruluşu ve Tuğrul Bey'in İran'ı zapt etmesi sırasında Horasan bölgesinin ilim ve kültür merkezi olan Nîşâbur'da idi ve bölgede büyük bir üne sahipti. Tuğrul Bey'in veziri Amîdülmülk el-Kündürî, Mutezile taraftarı olduğundan Mutezile ile mücadele eden Eş'arî kelâmcılarına karşı bir tavır aldı.
Kündürî'nin Eş'ariyye'nin kurucusu Ebü'l-Hasan el-Eş'arî'yi ve mensuplarını ehl-i bid'at arasında sayması, bölgede hâkim durumda bulunan Eş'arî ve Şâfiî ulemâsını rahatsız etti. Eş'arîliğe gönülden bağlı olan Kuşeyrî, 1044 yılında Eş'arî'nin hadis ehlinden olduğuna ve Ehl-i sünnet akîdesine bağlı bulunduğuna dair bir fetva verdi.
KUŞEYRİ NEDEN NİŞABUR KALESİ’NE HAPSEDİLDİ?
Ertesi yıl hadis dersleri vermeye ve hadis rivayet etmeye başladı. 1045-1046 yıllarında tasavvuf literatürünün temel kitapları arasında yer alacak olan er-Risâle adlı eserini telif etti. 1054 ulemâya hitaben Şikâyetü Ehli's-sünne adını verdiği uzunca bir mektup kaleme aldı.
Muhtemelen bu mektup sebebiyle Vezir Kündürî, Tuğrul Bey'i tahrik ederek Kuşeyrî, Reîs el-Furâtî, İmâmü'l-Haremeyn el-Cüveynî ve İbnü'l-Muvaffak diye tanınan Ebû Sehl Muhammed bin Hibetullah'ın yakalanıp hapsedilmeleri için izin aldı. Bunun üzerine Cüveynî saklandı. Reîs el-Furâtî ile Kuşeyrî yakalanıp Nîşâbur'un eski kalesine hapsedildi.
ÇATIŞMALAR SONUCU HORASAN’I TERK ETMEK ZORUNDA KALDI
Bâharz'da bulunduğu için tutuklanamayan Ebû Sehl, topladığı silahlı bir grupla Nîşâbur'a gelip validen Kuşeyrî ve Reîs el-Furâtî'yi serbest bırakmasını istedi. Olumlu cevap alamayınca adamlarıyla kaleyi basarak onları kurtardı.
Bu olayın ardından çıkan çatışmalar yüzünden Kuşeyrî ve bazı âlimlerin Horasan'ı terk etmeleri kararlaştırıldı. Bir grup âlimle Bağdat'a giden Kuşeyrî'yi 1056 Halife Kâim-Biemrillâh iyi karşıladı. Kuşeyrî daha sonra Nîşâbur'a döndü.