Abdullah bin Mesud kimdir? Abdullah bin Mesud’un hayatı…
Abdullah bin Mesud, İslam'ı kabul eden ilk on kişiden biri. Abdullah bin Mesud, annesi ve kardeşi ile ilk Müslümanlardan olmuş, kendini İslam dinine ve Peygamber Efendimizin hizmetine adamıştı. Kâbe'de Kur'an okuyan ilk sahabi olan Abdullah bin Mesud, ümmetin firavunu sayılan Ebu Cehil'i öldürmüştü. Sahabe arasında ahlâk ve yaşayış bakımından Resulullah'a en çok benzeyen kişi olarak kabul edilen Abdullah bin Mesud, İslami ilimlerin kuruluşunda da öncü olmuştu. Peki, Abdullah bin Mesud kimdir? Abdullah bin Mesud'un hayatı…
Giriş Tarihi: 23.01.2020
09:40
Güncelleme Tarihi: 23.01.2020
09:42
YABANCILAR ONU PEYGAMBER AİLESİNDEN SANIRDI
Medine'de Mescid-i Nebevî'nin arka tarafında Abdullah'a annesiyle birlikte oturacakları bir ev ayrıldı, ayrıca kendilerine Resulullah'ın evine rahatça girip çıkmaları için izin verildi. Hatta bu yakın münasebet sebebiyle yabancılar onları Peygamber ailesinden sanırdı.
Kendisini Resulullah'ın hizmetine adamış olan Abdullah, Hz. Peygamber bir yere gitmek istediği zaman ayakkabılarını çevirip hazırlar, yolda önünde yürür, yıkanırken perde tutar ve uykuda iken ibadet için uyandırırdı. Bir yere oturduklarında ayakkabılarını çıkarır, muhafaza ederdi.
AHLAK VE YAŞAYIŞ BAKIMINDAN RESULULLAH’A BENZERDİ
Güzel sesliydi ve çok güzel Kur'an okurdu. Sahâbe arasında ahlâk ve yaşayışı bakımından Resulullah'a en çok benzeyen bir kimse olarak kabul edilirdi. Hz. Peygamber'in hayat tarzını, kıyafetini, ahlâk ve tavırlarını örnek almada son derece gayret gösterirdi.
Bir yandan Hz. Peygamber'in özel hizmetinde bulunurken diğer yandan da yeni Müslüman olanlara İslâmiyet'i öğretirdi.
UHUD’DA PEYGAMBERİMİZİN YANINDAN AYRILMAYAN BİRKAÇ KİŞİDEN BİRİYDİ
Abdullah, Uhud Gazvesi'nde bir ara ortaya çıkan panik sırasında Peygamber'in yanından ayrılmayan birkaç kişiden biridir.
Hz. Peygamber'in vefatından sonra meydana gelen ridde olaylarında Medine'nin savunulması ve stratejik noktalarının korunması maksadıyla, Halife Ebû Bekir tarafından seçilenler arasında o da yer almıştır.
KABİLİYETİ KONUSUNDA RESULULLAH’IN ÖVGÜSÜNÜ ALDI
İbn Mesud, Hz. Ömer tarafından Kûfe kadılığı ve beytülmâl idaresi ile görevlendirildi. Daha sonra Şüreyh'in kadı olarak tayin edilmesi üzerine yalnızca beytülmâlle ilgili görevini sürdürdü. Ömer şehid edilince Medine'ye döndü ve bir süre orada kaldıktan sonra Halife Osman tarafından Kûfe'deki eski görevine iade edildi.
Onun anlayış ve kabiliyeti konusunda, Resulullah'ın bir münasebetle söylediği şu söz de yeterli bir delil teşkil eder: "Eğer onlara danışmadan bir emîr (yönetici) tayin etseydim, İbn Ümmü Abd'i tayin ederdim".
UZUN YILLAR VALİ OLARAK GÖREVİNDE KALDI
Ayrıca Hz. Ömer'in Şamlılara daha çok hediye vererek onları kendilerinden üstün tuttuğunu söyleyen Kûfelilere, İbn Mes'ûd'u Kûfe'de görevlendirmek suretiyle de onları şereflendirdiğini ifade etmesi, onun bir yönetici olarak halife nezdindeki değerini gösterir.
Hz. Ömer'in Kûfe valisi olan Ammâr bin Yâsir ve Hz. Osman zamanında aynı yerin valisi olan Sa'd bin Ebû Vakkās gibi büyük sahâbîlerle bazı konularda görüş ayrılığına düşmesi sonucu, adı geçen valiler görevden alınırken İbn Mesud, uzun bir müddet görevde bırakılmıştır.