Abdullah bin Ömer kimdir? Abdullah bin Ömer’in hayatı…
Abdullah bin Ömer, İslam'ın ikinci halifesi Hz. Ömer'in oğluydu. En çok hadis rivayet eden ve en çok fetva veren yedi sahabiden biriydi. Küçük yaşlarda İslam ile şereflenmiş, henüz 13 yaşındayken savaşlara katılmak istemiş, din konusunda hiçbir şeyden taviz vermemişti. Siyasi olaylar karşısında temkinli davranan Abdullah bin Ömer, fazilet bakımından babası Hz. Ömer'e benzerdi. Servetini Allah yolunda harcayan Abdullah bin Ömer, Peygamberimizin vefatından sonra ona olan sevgisinden dolayı namaz kıldığı yerleri öğrenip oralarda namaz kılar, yürüdüğü yollarda yürür, gölgelendiği ağaçların altında oturur, kurumasınlar diye onları sulardı. Peki, Abdullah bin Ömer kimdir? Abdullah bin Ömer'in hayatı…
Giriş Tarihi: 31.01.2020
09:49
Güncelleme Tarihi: 19.05.2022
11:26
EN ÇOK HADİS RİVAYET EDEN İKİNCİ SAHABİ
Hz. Peygamber'in kayınbiraderi olması, ona Resûl-i Ekrem'in yakın çevresinde bulunma imtiyazını sağlamıştır. Bu sebeple Resûlullah'ın, birçok sahâbînin görüp duyma imkânını bulamadığı davranış ve sözlerinin Müslümanlara intikal etmesine yardım etti.
Rivayet ettiği 2630 hadis ile Ebû Hüreyre'den sonra en çok hadis rivayet eden yedi sahâbînin ikincisi oldu.
HADİSLERİ BENZER KELİMELERLE DAHİ DEĞİŞTİRMEDİ
Bu hadisleri, başta Hz. Peygamber olmak üzere, babası Ömer, ablası Hafsa, ayrıca Hz. Ebû Bekir, Osman, Âişe, Zeyd bin Sâbit, Bilâl ve Abdullah bin Mes'ûd gibi ileri gelen sahâbîlerden dinleyip öğrendi.
Rivayetlerinin 168'i hem Buhârî hem Müslim'de mevcut olup ayrıca 81'i Ṣaḥîḥ-i Buḫârî'de, 31'i de Ṣaḥîḥ-i Müslim'de bulunmaktadır. İbn Ömer'in en önemli özelliklerinden biri de hadisleri Hz. Peygamber'den duyduğu lafızlarla rivayet etmeye son derece dikkat etmesi, bunların benzer kelimelerle değiştirilmesine asla izin vermemesidir.
İHTİYATLA HADİS RİVAYET EDERDİ
Geniş hadis bilgisine rağmen bu titizliğinden dolayı ihtiyatla hadis rivayet ederdi. Onunla birlikte Medine'ye kadar yolculuk yapan Mücâhid ve yanında bir yıl kalan muhaddis Şa'bî, bu süre içinde sadece bir hadis rivayet ettiğini söylerler.
"Altın zincir" (silsiletü'z-zeheb) adı verilen en sahih isnad, Buhârî'ye göre, İbn Ömer'den âzatlı kölesi Nâfi'in, ondan da İmam Mâlik'in rivayet ettiği hadis senedleridir. Onun önde gelen hadis talebeleri Abdullah bin Abbas, Câbir bin Abdullah gibi sahâbîlerle Enes bin Sîrîn, Hasan-ı Basrî, Saîd b. Müseyyeb, Nâfi', Mücâhid, Tâvus gibi meşhur tâbiîlerdir.
EN ÇOK FETVA VEREN YEDİ SAHABİDEN BİRİ
Ashabın fakihleri arasında da mümtaz bir yeri olan Abdullah, en çok fetva veren yedi sahâbîden biridir. 60 yıl boyunca fetva vermiştir. Özellikle sahâbenin yaşlıları vefat ettikten sonra insanların fetva için başvurdukları kişilerin başında İbn Ömer ve İbn Abbas gelmekteydi.
Abdullah bin Ömer fetva verirken önce Kitâb'a, sonra Sünnet'e başvurur, bu kaynaklarda aradığı hükmü bulamazsa ileri gelen sahâbenin ittifak ettiği ictihadlara göre hareket ederdi. Sahâbe arasında görüş birliği bulunmayan konularda dilediğinin ictihadını seçer, herhangi bir ictihadın mevcut olmadığı durumlarda ise meseleyi daha çok kıyas yoluyla çözerdi.
KANAAT SAHİBİ OLMADIĞI KONULARDA FETVA VERMEZDİ
Hz. Ömer'in fıkhî kanaatlerinin büyük ölçüde tesiri altında kaldığı ve onun hükümleriyle amel ettiği görülmektedir. Ancak içtihadına uymayan konularda babasına muhalefet etmekten de çekinmemiştir. Kesin kanaat sahibi olmadığı hususlarda fetva vermekten son derece sakındığı bilinir.
Bir defasında bilmediği bir meselede kendisinden ısrarla fetva isteyen birine, "İbn Ömer böyle fetva verdi diyerek sırtımızın cehennem köprüsü haline getirilmesini mi istiyorsun?" diye çıkışmıştır. Yanlış fetva vermek suretiyle günaha girmekten korktuğu için Halife Osman'ın kadılık teklifini kabul etmemiştir. Fıkhın hemen her dalında vermiş olduğu fetvalar Muhammed Revvâs Kal'acî tarafından konularına göre alfabetik olarak tasnif edilip neşredilmiştir.