Adnan Menderes'in idamından önce cuntacılara son sözleri
Adnan Menderes, siyaset sahnesine "Yeter söz milletindir" diyerek çıkmıştı. Gerçekleştirdiği demokrasi hamleleri ve ekonomik kalkınma atılımlarıyla Türkiye'nin siyasi tarihinde iz bırakan isimlerden biri oldu. Dini özgürlüklerle ilgili kısıtlamaların karşısında duran Menderes, "Tek icraatım da olsa ezanı Arapça okutacağım" demiş ve bu vaadi ile 18 yıllık bir yasağa son vermişti. Menderes, 61 yıl önce bugün darağacına yürüdü. Peki, Adnan Menderes'in idamından önce cuntacılara son sözleri neydi? Onun siyasi yaşamındaki kırılma noktalarını ve idamına giden süreci derledik.
Giriş Tarihi: 17.09.2020
09:33
Güncelleme Tarihi: 17.09.2022
10:21
DEMOKRAT PARTİ'NİN KURULUŞU
Bunun üzerine Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan tarafından 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti (DP) kuruldu. Partinin kuruluşu üzerinden 4 ay geçmeden erken seçim kararı alındı ve önce yerel ardından genel seçim sürecine girdi.
26 Mayıs 1946'da yapılan yerel seçimlere girmeme kararı alan Demokrat Parti, partilileri sandığa gidip gitmemekte serbest bıraktı. CHP'nin kazandığı 1946 genel seçimlerinde Menderes, memleketi Aydın'dan değil Kütahya'dan milletvekili seçildi.
Demokrat Partili vekiller, "seçimlere hile karıştırıldığını" savunarak seçimlerin iptal edilmesini talep etti ancak bu kabul edilmedi.
DEMOKRAT PARTİ'NİN 1950 SEÇİMLERİNDEKİ ZAFERİ
14 Mayıs 1950'de gerçekleştirilen genel seçimlerde, halkın Demokrat Parti'ye ilgisi, aday listelerinde de kendisini gösterdi. Büyük bir seçim kampanyası başlatan Demokrat Parti'de milletvekili adaylığına yoğun talep oldu.
Demokrat Parti yüzde 53 oy oranıyla, Meclisin yüzde 84'üne sahip oldu. Yapılan oylama sonucu Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanı olmasına karar verildi.
Demokrasi tarihinde kara bir leke: 27 Mayıs
‘BİR DEVRE SON VEREN, YENİ BİR DEVİR AÇAN TARİHİ GÜN’
Adnan Menderes, Bayar'ı evinde ziyaret ederek, Fuat Köprülü'nün başbakan olmasını önerdi. Bunun üzerine Bayar, "Başvekil sizsiniz Adnan Bey" diyerek Menderes'in parti liderliğini de almasını istedi.
Menderes, Demokrat Parti'nin seçim zaferini, "14 Mayıs, bir devre son veren ve yeni bir devir açan müstesna ehemmiyette tarihi bir gün olarak daima anılacaktır. Bu tarihi günün hatırasını yalnız partimizin değil Türk demokrasisinin bir zafer günü̈ olarak yâd ediyoruz" ifadeleriyle yorumlamıştı.
18 YILIN ARDINDAN EZAN ARAPÇA'YA ÇEVRİLDİ
Menderes, Anadolu halkı tarafından kabul görmeyen çok sayıda politikaya son verdi. Dini özgürlüklerle ilgili attığı adımlar kapsamında Menderes, 1932 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla uygulanan "Arapça ezan okuma yasağını" 18 yıl aradan sonra kaldırdı .
Menderes bu davasını "Tek icraatım da olsa ezanı Arapça okutacağım!" diye dile getirmişti. Eğitim ve öğretim kurumlarından laiklik adına kaldırılan din eğitimi, Menderes döneminde, dördüncü sınıftan itibaren velinin isteğine bağlı olarak yeniden verilmeye başlandı. Menderes'in bir konuşmasında şöyle demişti:
"Şimdiye kadar baskı altında bulunan dinimizi baskıdan kurtardık. İnkılap softalarının yaygaralarına ehemmiyet vermeyerek ezanı Arapçalaştırdık. Mekteplerde din derslerini kabul ettik. Radyoda Kur'an okuttuk. Türkiye bir Müslüman devletidir ve Müslüman kalacaktır. Müslümanlığın bütün icapları yerine getirilecektir."
KORE'DEKİ BAŞARININ NATO ÜYELİĞİNDEKİ ETKİSİ
Menderes Hükümeti tarafından, 25 Temmuz 1950'de Kore'ye askeri bir kuvvet gönderilmesine karar verildi. Türk askerinin Kore'deki başarısı Türkiye'nin NATO'ya üye olmasında etkili oldu.
Türkiye tarafından NATO'ya girmek için ilk başvuru 11 Mayıs 1950'de yapılmıştı. Adnan Menderes Hükümeti döneminde ise Türkiye, 1952'de NATO'ya tam üye olarak kabul edildi.
27 Mayıs 1960 Darbesi edebiyatımıza nasıl yansıdı?