Agatha Christie hakkında bilinmeyenler
Dünya edebiyatının ünlü dedektif romanı yazarı Agatha Christie, bundan tam 129 yıl önce bugün doğdu. Yazdığı romanlarla, oluşturduğu ünlü karakterlerle ve sırrı çözülemeyen olaylarla adından söz ettiren yazarın her kitabı okurların ilgisini çekti. Agatha ile ilgili yıllardır gizemi çözülemeyen olay neydi?
Giriş Tarihi: 15.09.2019
10:27
Güncelleme Tarihi: 24.02.2022
16:37
DEDEKTİF HİKAYELERİNİ NE ZAMAN YAZMAYA BAŞLADI?
Agatha Christie, Londra gazetesinde basılmış bir şiir on bir yaşında basılmış olmasına rağmen, yazar olmaya niyetli olmadığını söylerdi. Kendini grip ile yatakta bulurken, annesi anlatmaktan çok sevdiği hikâyeleri yazmasını önerdi. Ve böylece yazmak ömür boyu tutkusu haline geldi. Ergenlik dönemlerinde Şiir İncelemesi'nde birçok şiir yazmıştı ve bir dizi kısa öykü yazmıştı. Fakat aslında onun kariyeri, kız kardeşinin ona dedektif hikâyesi yazmak için meydan okumasıyla başladı.
Agatha Christie, bildiği ve gördüğü dünya hakkında, ailenin arkadaşlarının ve tanıdıklarının dairesinin askeri beyefendileri, lordları, hanımları, kadın oyuncuları, dulları ve doktorları hakkında yazılar yazdı. Doğal bir gözlemciydi ve köy politikaları, yerel çekişmeler ve aile kıskançlıkları ile ilgili açıklamaları genellikle acı bir şekilde doğrudur. Mathew Prichard onu "konuştuklarından daha fazla dinleyen, göründüğünden daha fazlasını gören kişi " olarak tanımlıyor.
YILLARDIR GİZEMİ ÇÖZÜLEMEYEN OLAY
Agatha'nın evliliği de yıkılışa doğru gidiyordu. Kocası, Nancy Neale isimli bir kadınla aşk yaşamaya başlamıştı. Bunun üzerine Agatha, 1925'in Aralık ayında bir gün nereye gittiği hakkında tek bir şey söylemeden ortadan kayboldu. Birkaç gün sonra arabası kilometrelerce ötede bir göl kenarında kaza yapmış, ağaçlara çarpmış, bavulları dağılmış bir vaziyette bulundu. "Agatha Christie göle düştü" süsü verilmek istenir gibiydi. Sonra birden ortaya çıkan Agatha Christie hiçbir açıklama yapmadı.
Kimilerine göre Agatha Christie geçici hafıza kaybına uğradı kimilerine göre ise kocasının sevgilisini öldürme planları yapmak üzere bilmediği bir yere gitti Bu sır, hala meçhul.
POLİSİYENİN UNUTULMAZ KARAKTERLERİNİ KALEME ALDI
Kitap çeşitli yayınevlerince geri çevrildikten sonra 1920'de Bodley Head Yayınevi tarafından kabul edildi. Styles, Agatha Christie'nin ilk Hercule Poirot'u romanıdır. Hercule Poirot, zekâsı, espri yeteneği, keskin gözlemciliği ve Avrupalı inceliği ile seçkinleşen Belçikalı bir dedektiftir. Cinayetleri "küçük gri hücreler" dediği beynini kullanarak çözmesi ve bu arada da İngiliz yüksek sınıfının özel yaşamının saklı yönlerini ortaya dökmesi ile tanınır.
Agatha Christie'nin arka arkaya yazmaya başladığı polis romanları Poirot tipine uluslararası ün kazandırdı. Edebiyat dünyasının bilinen en ünlü karakterlerinden biri olan Hercule Poirot'yu yaratan Christie, bu kahramanını 33 romanı ve birçok kısa hikâyesinde kullandı. Yazar ayrıca Miss Marple adının verdiği bir tip daha yarattı. Sevimli bir yaşlı kız olan amatör dedektif Miss Marple da çok tutuldu.
En ünlü kitaplarından birisi olan ''Doğu Ekspresinde Cinayet'' adlı romanını, İstanbul'da kaldığı Pera Palas otelinde kaleme aldı. Dünyanın en ünlü polisiye romanı yazarlarından Agatha Christie, 1926 ve 1932 yılları arasında birçok kez Pera Palace Hotel'de konakladı. "Doğu Ekspresi'nde Cinayet"i, bu ziyaretlerinden birinde 411 numaralı odasında yazdığı söylenir. Bu romanını yazmak için İstanbul'a geldiğinde, otelin o zamanki sahibi olan Misbah Muhayyeş'in misafiri olarak onun Yeniköydeki yalısında da kalmıştı. İşte o, on bir gün ortadan yok oluşunun sırrının bu yalıdaki bir odayla da bağlantısı olduğu söylenir. Yazarın ölümünden üç yıl sonra, 1979 yılında, Warner Bross film şirketi, bu esrarlı on bir günün öyküsünü film yapmak isterler. Yapımcılar pek de iyi bulmadıkları senaryoyu biraz renklendirmek için bir de medyum bulurlar. Zamanın tanınmış medyumlarından Tamara Rand, Agatha Christie'nin ruhunu çağırmakla görevlendirilir. Rand'in açıklamasına göre Agatha'nın ruhu kendisine şu mesajı verir: "Benim kayboluşumun sırrı, Pera Palas'ta gizlidir ."
Medyum Tamara, ikinci kez bir Agatha'nın ruhunu çağırdığında medyuma bir anahtardan bahseder. "Anahtarın, otelin o günkü sahibinin yalısında gizli bir odayı açtığını ve bu odadaki hatıra defterinde kaybolduğu 11 günün tüm ayrıntılarının yazılı olduğunu" söylediğini iddia eder. New York Times gazetesi, bu konuda yazılacak olan hikayenin yayın hakkı için 75 bin dolar teklif eder.