Bağımsızlık mücadelesi nedeniyle vatansız bırakılan İslam alimi: Muhammed Hamidullah
İslam tarihine büyük katkılar sağlayan Muhammed Hamîdullah, 20. yüzyılın en önemli âlimlerinden biri. Onun Haydarabad'da başlayan hayat yolculuğu, Mekke, Medine, Beyrut, Şam, Kahire, Fransa, Almanya, Kuzey Afrika ülkeleri ve İstanbul'a kadar uzandı. Hindistan tarafından işgal edilen Haydarabad'ın bağımsızlığı için çok sayıda çalışmalar yaptı; bu nedenle ülkesine girişi yasaklandı. Hamîdullah, başka bir ülkenin vatandaşlığına girmeyi reddetti ve "heimatlos" yani vatansız statüsünde yaşadı.
Giriş Tarihi: 19.12.2020
18:24
Güncelleme Tarihi: 21.03.2022
16:40
Sesli dinlemek için tıklayınız.
YURT DIŞINDAYKEN ÜLKESİ İŞGAL EDİLDİ; GERİ DÖNEMEDİ
1936-1946 yılları arasında Osmâniye Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İslam hukuku ve devletler hukuku profesörü olarak görev yaptı; ayrıca Dinî İlimler Fakültesi'nde ders verdi.
1946 yılında Haydarâbâd Nizamlığı'nın Birleşmiş Milletler'e üye olması için kurulan delegasyona seçilen Hamîdullah, yurt dışındayken Hindistan'ın 1948 yılında Haydarâbâd Nizamlığı'nı işgal etmesi üzerine ülkesine dönmedi.
HAYDARABAD’IN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN MÜCADELE ETTİ
Hindistan ile İngiltere arasındaki suçluların iadesi anlaşmasına göre İngiltere'ye girişi engellenince Fransa'ya yaptığı sığınma başvurusunun kabul edilmesi üzerine 1996 yılına kadar orada vatansız (heimatlos) statüsünde yaşadı.
1954'te Paris'te araştırmacı olarak çalışmaya başlayan ve 1978 yılında emekli olduktan sonra da araştırmalarına devam eden Hamîdullah, rahatsızlığı ilerleyince 1996'da Amerika Birleşik Devletleri'ndeki akrabalarının yanına yerleşti.
17 Aralık 2002 tarihinde vefat etti, mezarı Jacksonville'deki Müslüman kabristanındadır.
İngiliz işgaline ve Hindu yayılmacılığına karşı duran alim: Mevdudi
ESERLERİNDEN TELİF ÜCRETİ ALMAZDI
Peygamber Efendimizin hayatıyla ilgili çalışmalarından dolayı Pakistan Devleti'nin kendisine lâyık gördüğü en yüksek dereceli hilâl-i imtiyâz nişanını kabul etmiş, fakat para ödülünü İslamabat'taki İslâm Araştırmaları Enstitüsü'ne bağışlamıştır; aynı şekilde Kral Faysal para ödülünü de almamıştır.
Kendisine Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Türk yazılı edebiyatının gelişmesine yardım eden yayınları dolayısıyla takdir ve teşekkür belgesi, İstanbul'daki bir kültür vakfı tarafından "Türk Millî Kültürüne Hizmet Şeref Armağanı" ödülü verilmiştir.
MUHAMMED HAMÎDULLAH 10 DİL BİLİYORDU
Mescid-i Nebevî'de kıraat âlimi Hasan bin İbrâhim eş-Şâir'in huzurunda Kur'ân-ı Kerîm'i baştan sona kadar kıraat etmiş ve bir icâzetnâme almıştır.
1950'lerin başlarında bir süre Pakistan Devleti'nin ilk anayasasıyla ilgili hazırlık çalışmalarına katılan Hamîdullah, 1951'de İstanbul'da düzenlenen 22. Milletlerarası Müsteşrikler Kongresi'nde sunduğu İslam hukukunun kaynaklarına dair tebliğiyle dikkatleri üzerinde topladı.
Fas'ın bağımsızlığında bir mücahit: Abdülkerim Hattabi
MİSAFİR PROFESÖR OLARAK İSTANBUL’DA DERS VERDİ
Bu enstitüde bulunduğu sırada kendisine asistanlık yapanlar arasında Fuat Sezgin ve Salih Tuğ yer almaktadır. Aynı süre içinde Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi ile Erzurum Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi'nde İslâm tarihi, İslâm müesseseleri tarihi, mukayeseli dinler tarihi ve İslâm hukuku dersleri okuttu; ayrıca İstanbul, İzmir, Konya ve Kayseri'de çok sayıda konferans verdi.
Derslerini ve konferanslarını takip eden, daha sonra İslâmî ilimler alanında akademik çalışma yapanlar arasında Hayreddin Karaman, Bekir Topaloğu, Suat Yıldırım, Yusuf Ziya Kavakçı ve İhsan Süreyya Sırma da bulunmaktadır.