Balkanlar’ın Müslümanlaşmasını sağlayan Sarı Saltuk kimdir?
Anadolu ve Rumeli'nin İslamlaşmasında önemli rol oynayan Sarı Saltuk, bu bölgelerde pek çok kişinin Müslüman olmasına vesile oldu. Dönemin sosyal yapısının yanında kendisini çevreleyen sosyal taban tarafından esas hikayesine çeşitli kahramanların hikayeleri de karıştı. Bu nedenle de hayatı hakkında kesin bilgi edinmek oldukça güçtür. Peki, Sarı Saltuk Anadolu'dan Balkanlar'a nasıl göç etmişti?
Giriş Tarihi: 06.11.2019
16:54
Güncelleme Tarihi: 06.11.2019
16:57
SARI SALTUK NASIL BİR DÖNEMDE YAŞADI?
Sarı Saltuk'un yaşadığı dönemde Kösedağı Savaşı yaşanmış, Anadolu'da Moğol hâkimiyeti başlamıştı.
Bu dönemde Selçuklularda saltanatta iç çekişmeler yaşanıyordu. Şehzade Rükneddin ve İzzeddin arasındaki mücadelede taht Şehzade Rükneddin kalmıştı.
SARI SALTUK BALKANLARA NEDEN GİTTİ?
Sarı Saltuk'un neden Balkanlar'a gittiğiyle ilgili iki farklı görüş vardır. Bunlardan birincisi Anadolu Selçuklu Devleti döneminde yaşayan Sarı Saltuk'un, devletin o dönem içinde bulunduğu bir iç çekişmenin neden olduğu zorunlu bir iskândan dolayıdır.
Bu iç çekişmeden dolayı 12 bin kişiyle göç eden Sarı Saltuk, onlara öncülük etmiş ve her türlü ihtiyacıyla ilgilenmişti.
Bir diğer görüş, Kalenderi dervişi olan Sarı Saltuk'un buraya İslam'ı yaymaya, halkı irşad etmeye gittiğidir.
BALKANLAR'IN İSLAMLAŞMASINDA BÜYÜK ROL OYNADI
Sarı Saltuk, Anadolu'nun ve Rumeli'nin fethi sırasında önemli rol oynayan Bektaşi babasıydı. Ahmed Yesevi'nin müritlerinden Sarı Saltuk, binlerce kişi ile birlikte yola çıkıp Anadolu'dan Balkanlar'a hem de Balkanlar'ın İslamlaşmasında büyük rol oynadı.
Sarı Saltuk, Dobruca'ya yerleşmesinden vefatına kadar irşad faaliyetlerini sürdürmek amacıyla çeşitli tekke ve zaviyeler açtı. Maiyetindekilerle birlikte etrafa birtakım gazalar düzenledi.
Dobruca'daki Sarı Saltuk, Kaligra'daki Sultan (Yılan) Tekkesi, kendisinin bizzat açtığı ve faaliyette bulunduğu tekkeler olarak bilinir.
SARI SALTUK’UN KURDUĞU ŞEHİRLER
Sarı Saltuk, üç şehrin kuruluşuna da öncülük etti. Bunlar Babadağ, Ezantamariye, Babayı Atli (Babaeski)dir. Kurduğu bu şehirlerle birlikte göç ettiği Türkmen aşiretler daha sistemli bir yaşama geçti.
Buralarda cami, tekke ve zaviyeler inşa edip bir yandan da esnaflığı şekillendirdi.
Babadağı'ndaki zaviye, 1484'te II. Bayezid'in emriyle külliyeye dönüştürülüp etrafında yeni bir şehir olarak Babadağı kuruldu. Buradaki zâviye 19. yüzyıldaki Rus istilâlarında yok oldu. 1828'den sonra yaptırılan tek kubbeli basit türbe binası zaman zaman onarılarak korundu. Son olarak Türk iş adamları tarafından restore ettirilip 26 Ekim 2007'de ziyarete açıldı.