Bilinmeyen yönleriyle Ahmet Kaya
Öz vatanından uzakta, hasretle "Ben vatansızlıktan üşüyorum" demişti, Ahmet Kaya. Katıldığı son ödül töreninde, yılın en iyi sanatçısı seçilmiş, yaptığı konuşma sonrasında "birileri" tarafından linç edilmişti. Ahmet Kaya, albümünde anadilinde bir şarkı söyleyeceğini açıklamıştı; ancak o dönem, demokrasi adına kara lekelerle dolu 90'lı yılların sonuydu. Halbuki "Bu ülkenin bölünmesine bizler izin vermeyiz" diyerek birlik mesajları veren de Erdoğan hapse girdiğinde ona destek veren de Ahmet Kaya'nın ta kendisiydi… Ve onun bu hayatta tek bir isteği vardı: "Ölürse ardından asla "bu ülkeyi sevmiyor" denilmemesi…"
Doğum yıl dönümü vesilesiyle Ahmet Kaya'nın bilinmeyen yönlerini derledik.
Giriş Tarihi: 28.10.2019
11:54
Güncelleme Tarihi: 17.03.2022
17:06
YUSUF HAYALOĞLU VE ŞİİRLERİYLE TANIŞTI
Gülten Hayaloğlu ile evlendikten sonra kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve şiirleriyle tanıştı. Sözlerinin çoğunluğunun Yusuf Hayaloğlu'na ait olduğu "Yorgun Demokrat" isimli albümü, 1987 yılında çıktı.
1988 yılında, sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu'nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan "Başkaldırıyorum" albümünü yaptı. 1989 yılında, "İyimser Bir Gül" albümünü çıkardı. 1990 yılının Ekim ayında ise çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan "Sevgi Duvarı" isimli albümüne imza attı.
Hani Benim Gençliğim, Yorgun Demokrat, Yüreğim Kanıyor, Başkaldırıyorum, Adı Bahtiyar, İyimser Bir Gül, Başım Belada, Dokunma Yanarsın, Biz Üç Kişiydik, Beni Vur, Giderim, Nereden Bileceksiniz gibi Ahmet Kaya'nın en popüler şarkıları Yusuf Hayaloğlu'nun imzasını taşıyordu.
"Onlarla konuşmuyordum; çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı.
Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu.
Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: "Biraz seninle konuşsak beş dakika, kaçıyorsun hep..." Bana dedi ki: "Rica ederim." Öyle bir ağrıma gitti ki: "Ben de sana rica ederim" dedim…
Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim."
"Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya, bu hep böyle, böyle gider mi?"
AVRUPA'NIN HER ÜLKESİNDE YARDIM KONSERLERİ VERDİ
Ahmet Kaya'nın dünya üzerinde en çok merak ettiği ülkelerden biri Küba'ydı. Küba'da birçok sanatçıyla ve hükümet görevlisiyle tanıştı Ahmet Kaya.
Dönüşte Küba'nın ünlü Tropicana grubunun bir kısmını Türkiye'ye davet etti. Davet üzerine Türkiye'ye gelen Tropicana'dan dokuz kişilik bir ekibi kendi evinde de misafir etti Ahmet Kaya ve gelirinin tamamı Kübalı çocuklara kalmak üzere on altı konserlik bir turne yaptılar.
Bu dönemde Ahmet Kaya, Bosnalı çocuklar için, Danimarkalı işçiler için yapılan konserlere katıldı. Avrupa'nın hemen her ülkesinde çeşitli yardım konserleri verdi.
"Köpeklerimden, kuşumdan, yavrumdan cayar giderim. Senden aldığım ne varsa yerine koyar giderim."
TANINMIŞ ŞAİRLERİN ŞİİRLERİNİ BESTELEDİ
İlk dönem albümlerinde genel olarak bağlamaya ağırlık verdi. Pop, Türk Halk Müziği ve Arabesk kategorisine dâhil edilemediği için müzikal türüne "Devrimci Arabesk" de deniliyordu. Fakat kendisi müzik tarzının Devrimci Arabesk veya protest olarak tanımlanmasına karşı çıktı.
Sözlerini kendisinin yazdığı bestelerle beraber, Attila İlhan, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe, Ahmed Arif gibi tanınmış şairlerin şiirlerini de besteledi. Genellikle şarkılarında toplumsal meseleleri işledi. Yirmi iki albümünden sadece Kervan diye bir Kürtçe şarkısı ve bir tane de Kürtçe açılış vardı.
Türkiye'de her söylediği söz ve şarkısı olay olan Ahmet Kaya hakkında birçok dava açıldı ve kendi deyimiyle emniyetler onun ikinci adresi oldu. Bu baskılara rağmen Kaya, kimliğini hiçbir zaman inkâr etmedi ve mücadele etti.
"O yuvasız çalıkuşu Bense kafeste kanarya"
Ahmet Kaya'nın Kum Gibi şarkısını dinlemek için tıklayın.
ÖDÜL GECESİNDE BÜYÜK BİR HAKSIZLIĞA UĞRADI
10 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında şu sözlere yer verdi:
"Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği'ne, Cumartesi Annelerine, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum." dedi.
Bunun sözleri üzerine davetlilerin bir kısmı tepki gösterip, küfür etmeye ve kendisine çeşitli eşyalar fırlatmaya başladılar. Kaya, MGD görevlileri tarafından kongre salonundan yaşanan arbede sırasında dışarıya çıkartıldı.
"Oysa ben bu gece, yüreğim elimde, sana bir sırrımı söyleyecektim."
GÖRÜNTÜLERİN DÜZMECE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya'nın 1993 yılında Berlin'de Kürt İşadamları Derneği'nin düzenlediği bir gecede verdiği konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet gazetesinde yayınlanması üzerine "bölücü PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği " iddiasıyla hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde toplam 10,5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.
Haziran 1999'da Türkiye'den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Ancak yurt dışında olduğu için hapse girmedi. Daha sonra bu görüntülerin düzmece olduğu belirlendi.
Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000 yılında "Hoşçakalın Gözüm" isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles semtindeki evinde kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ahmet Kaya'nın kabri halen Paris'in Père Lachaise Mezarlığı'nda.
Ölümünden sonra, 2002 yılında Ahmet Kaya'nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği "Dinle Sevgili Ülkem" isimli bir albümü çıktı.
"Vakit tamam seni terk ediyorum Bütün alışkanlıklardan öteye"