'Bir hayalim var' sözüyle hafızalara kazınan: Martin Luther King
"Bir hayalim var!" konuşmasıyla hafızalarımıza kazınan Martin Luther King, bundan 51 yıl önce bugün kaldığı otelin balkonunda uğradığı silahlı suikast sonucu öldürüldü. Siyahi bir kadının "yerini beyaz bir vatandaşa vermemesi", bugün ırkçılığa karşı verdiği mücadeleyle tanıdığımız Martin Luther King'in hayatındaki dönüm noktalarından yalnızca biriydi. O olaydan sonra siyahilere yönelik adaletsizlikleri, şiddet içermeyen eylemlere dönüştürecek; kısa sürede bu eylemler geniş kitlelere yayılacaktı.
Giriş Tarihi: 04.04.2019
09:01
Güncelleme Tarihi: 28.08.2019
16:32
Malcolm X yürüyüşü yeterli bulmadı
Washington'a yapılacak olan bu yürüyüşte, Amerika'nın güneyinde yaşayan siyahi vatandaşların istek ve şikâyetleri dinlenecek, ardından yapılacak bir konuşma ile hükümete bildirilecekti . Fakat başkanın tepkisinden çekinildiği için şiddetten uzak ve pasif bir tutum izlendi.
Devlet okullarında eşit bir eğitim, eşit yurttaş hakları, iş yerlerinde ırksal ayrımın kaldırılması, eylemcilerin polis şiddetinden korunması ve siyahların oy hakları gibi konuların işlendiği bu yürüyüşe, siyahi hakları savunucularından Malcolm X, istenilen tüm hakları kapsamamasından ve yeterli bulmamasından dolayı, "Washington'da saçmalık" olarak isimlendirmişti.
ABD tarihinin en iyi konuşması: 'Bir hayalim var'
Yürüyüşe farklı etnik gruplardan birçok kişi katıldı. Martin Luther King'in Lincoln Anıtı önünde yaptığı "I have a dream" (Bir hayalim var) adlı konuşma Amerikan tarihinin en iyi ve önemli konuşmalarından biri olarak kabul edildi.
Bu eylemler sonucu Yurttaş Hakları Kanunu (Civil Rights Acy of 1964 ) ile Oy Hakkı Kanunu (Voting Rights Act of 1965 ), Amerikan Anayasası'na girdi.
Martin Luther King, bu yürüyüş ve insan hakları konusunda yaptığı çalışmalarda, ırksal önyargıyı kırmakta başarılı olduğu ve şiddet içermeyen tutumu nedeniyle 1964 yılında Nobel Barış Ödülü sahibi oldu.
Amerika 'kölelik' bedeli ödemeli
Martin Luther King, yaptığı konuşmalarda birçok kez Amerikan halkının, siyahi vatandaşlara uyguladığı maddi ve manevi baskıdan dolayı tazminat ödemek zorunda olduğunu söylemişti.
1964 yılında bu konuda yazdığı "Neden Bekleyemeyiz?" adlı kitabında kölelik nedeniyle siyahi vatandaşların alamadığı maaşlarının tazminatı olarak 50 milyar doların bir tazminat programı içerisinde 10 yıl gibi bir sürede siyahlara dağıtılması gerektiğini söylemişti.
Yürüyüşe 25 bin kişi katıldı!
Güney Hıristiyan Birliği'nin de katılımıyla 25 Mart 1965 tarihinde Selma şehrinden eyalet başkenti Montgomery'e bir yürüyüş düzenlemek istediyse de başarılı olamadı.
7 Mart günü başlanması düşünülen yürüyüş, karşıt grupların ve polisin sert tutumu nedeniyle iptal edildi. "Kanlı Pazar" olarak adlandırılan bu günde birçok gösteri katılımcısı öldü ve yaralandı. Bu olay, Yurttaş hakları hareketinde birliğin sağlanması ve desteğin artmasında etkili oldu. Martin Luther King, başkan Lyndon B. Johnson ile görüştükten sonra yürüyüşü erteledi.
Olaydan iki hafta sonra, 28 Mart 1965 tarihinde Martin Luther King'in önderliğinde aynı yürüyüş bir müdahale olmadan tamamlandı. Alabama'da gerçekleşen bu yürüyüşe 25 bin kişi katıldı.
Eylemler tüm Amerika'ya yayıldı
1966 yılında Amerika'nın güneyinde elde edilen başarılardan sonra, Yurttaş hakları eylemcileri ve Martin Luther King, hareketi Kuzey'e yaymak için uğraştılar. Albert Raby Jr tarafından kurulmuş olan organizasyon "The Chicago Freedom Movement" (Şikago Özgürlük Hareketi) adı altında birleştirildi.
Ancak bu bölgede yürüyüşler, daha şiddetli bir şekilde bastırılmaya çalışıldı. Martin, olayın büyümemesi için yürüyüşleri durdurdu. Şehrin yöneticileri Martin Luther King ile anlaşma sağlayamamışlardı.
Bunun üzerine yeniden güneye dönen Martin ve arkadaşları, Jesse Jackson adında bir genci örgütün başına getirdiler ve A&p Stores adlı bir şirketin siyahları işe alamamasına karşı büyük bir boykot düzenlenmesini sağladılar.