Biruni kimdir, neyi bulmuştur? Biruni hakkında bilinmeyenler…
Astronomi, matematik, fizik, tıp, coğrafya, tarih ve dinler tarihi alanlarında önemli eserler veren, bilim ve matematiğin temel taşı Biruni, çağının ötesinde evrensel bir dehaydı. Çalışmalarına 17 yaşında başladı. Güneşin hareketlerinden, mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi. Dünya tarihinde ilk kez sezaryen doğumun nasıl yapılacağını gösterdi. Peki, Biruni kimdir, neyi bulmuştur? Hangi alanlarda çalışmalar yapmıştır? İşte Biruni hakkında bilinmeyenler…
Giriş Tarihi: 05.09.2019
09:08
Güncelleme Tarihi: 13.12.2021
12:56
Dini hassasiyetini daima korudu
Aynı başarıyı gösterdiği beşeri ilimler ve dinler tarihi sahası da onun ilmi tavrında objektiflik ilkesinin belirgin tarzda kendini gösterdiği alanlardır. Bu genel ilmi çerçeve içinde astronomi, aritmetik, geometri, fizik, kimya, tıp, eczacılık, tarih, coğrafya, filoloji ve etnolojiden jeodezi, botanik, mineraloji, dinler ve mezhepler tarihine kadar otuza yakın bilim dalında çalışmalar, buluşlar gerçekleştirmiş olan Biruni, yoğun ilmi faaliyetinin yanı sıra dini hassasiyetini daima korumasını bilen bir şahsiyettir.
Dünya tarihinde ilk kez sezaryen doğumun nasıl yapılacağını gösterdi
El- Biruni'nin en önemli ilk kitabı 21 üniteden oluşan El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliye idi. Kitabında, zaman Biruni tarafından Dünya'nın çapı ve çevresini ölçme için önerilen ve kullanılan diagram kavramını matematik, astronomi, coğrafya, geometri ve diğer bilim dallarını kullanarak inceledi. Gün ve gecenin nasıl oluştuğunu ve günlerin değişen uzunluklarını, dünyanın şekli ve güneş etrafındaki hareketine neden göstererek açıkladı. Hindistan'ın erken ortaçağ bilimlerini betimleyerek, matematik, astronomi ve astroloji'nin temellerini anlattı. Dünya tarihinde ilk kez abdominal doğum'un (sezaryen ) nasıl yapılacağını El- Biruni gösterdi. Bunun gösterimine yine bu kitabında yer verdi.
Hayatını İslam'a adayan alimler
Doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlattı
El-Kanunü'l-Mesudi kitabı ile ayrıntılı bir matematiksel coğrafya eseri yazdı. İstihrâc el-Evtâr fî Dâire isimli kitabında Orta Asya'nın topoğrafyasını belirledi. Kitabü'I Cemahirfi Ma'rifeti Cevahir'de 50'nin üzerinde mineral, maden, metal, alaşım, porselen gibi maddeler hakkında detaylı bilgi verdi. Kitabında, her bir maddenin, maddeleri birbirinden ayırt etmeye yarayan özgül ağırlıklarını gösterdi. Ömrü boyunca incelediği bitkileri Kitâbü's-Saydele isimli kitabında listeledi ve doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlattı.
Biruni 'nin geliştirdiği piknometre [elementlerin yoğunluğunu ölçen konik şeklinde bir alet ], mekanik usturlap [güneş, ay ve yıldızların konumunu belirlemek için kullanılan ölçme aracı ] ve bazı harita projeksiyonları [yeryüzünün iki boyutlu düzlemde göstermek için kullanılan model ] günümüze kadar ulaşan ölçme araçları oldu.
Biruni ile ilgili dünyada toplantılar düzenlendi
Biruni ile ilgili olarak dünyada toplantılar düzenlendi, anma kitapları neşredildi, özel dergi sayıları tahsis edildi, adına pullar bastırıldı ve bininci doğum yılı kutlandı. 1951'de Kalküta'da İran Cemiyeti Al-Biruni's Commemoration Volume başlığıyla, içinde Doğu ve Batı bilim adamlarının Bîrûnî'ye dair araştırmaları bulunan bir anma kitabı yayımlandı. 1973 yılında Karaçi'de Bîrûnî'nin doğumunun bininci yıl dönümü dolayısıyla 26 Kasım - 12 Aralık tarihleri arasında milletlerarası bir kongre düzenlendi. Kongre tebliğleri Hakîm Muhammed Saîd tarafından Al-Biruni Commemorative Volume adıyla 1979'da neşredildi.
VIDEO
"Bin yıl önce Orta Asya’da yaşayan evrensel bir deha"
Bîrûnî'nin el-Âs̱ârü'l-bâḳıye adlı eserinden minyatürlü bir sayfa (Tahran Meclis Ktp., nr. 2132, vr. 63a)
UNESCO, Görüş dergisinin 6. sayısını (Haziran 1974) "Bin yıl önce Orta Asya'da yaşayan evrensel bir deha" başlığıyla Biruni 'ye ayırdı, ayrıca 1975'te Türk Tarih Kurumu Beyrunî'ye Armağan adıyla bir kitap yayımladı. Yine bininci yıl kutlamaları arasında Bîrûnî adına Türkiye, İran, Rusya, Afganistan, Pakistan ve Suriye'de pullar bastırıldı. 1985'te de Ankara'da, aralarında Bîrûnî'nin de bulunduğu dört Türk bilgini adına (diğerleri İbn Sînâ, Hârizmî, İbn Türk) milletlerarası bir sempozyum düzenlendi.