Arama

Hafızasında kırk bin mısra bulunduran bir şair: Sedat Umran

Dünya hayatı nihayetinde bir oyun ve eğlenceden ibarettir. O halde bu hayatı anlamlandırmak, faydalı işler yapabilmek bizim elimizde olan temel gayemizdir. Bazı insanlar hayatlarını belli bir alana hasreder, o alanla alakalı okuyabilecekleri, öğrenebilecekleri her şeye kendilerini verir, toplayabildikleri kadar malzeme toplamaya gayret ederler. Bu kendini adama durumu gönüllülük esasına dayanır. Çünkü sanat, zorlamayı asla kabul etmez. Zorlama üzerinden ortaya çıkan sanat eseri zamanla değerini yitirir. Sanatsal sezgi insanın her daim içerisindedir ama bunu ortaya çıkaran da sanatsal çabadır. 2013 senesinde aramızdan ayrılan "eşya şairi" Sedat Umran da böyle bir zat idi. Hayatını yalnız geçirmiş, nerdeyse tüm vaktini şiire ayırmış büyük bir münevverimizdi…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 3
  • 25
BİR MISRA
BİR MISRA

"Leke aşmaz sınırını,
Kendini bilir,
Durur bütün oturmuşluğuyla;
Dağıtmaz, yaymaz gücünü
Siz dokunmayınca."


➡ Umran bu mısralarda hayatta daima var olan lekeyi kişiselleştirmiş ve dağıtma, güç gibi eylemlerle nitelemiştir. Leke ona göre sınırını bilen, oturan bir varlıktır. İnsanlar dokunmadıkça harekete geçmeyen bir eşyadır.

  • 4
  • 25
SEDAT UMRAN VEFATI
SEDAT UMRAN VEFATI

➡ Sedat Umran belli bir dönem devlet memuriyetinde bulunur. Farklı şehirlerde vakit geçirir ve bu durumdan hiç hoşnut kalmaz. Sonrasında farklı fabrikalarda Almanca mütercimi olarak çalışır. Daha rahat bir çalışma ortamı tesis edince hayatının tamamını şiire adar, sadece fabrikaya gelen Almanca evrakı tercüme eder.

Yalnız kalmak Umran'ın şiirini her daim kuvvetlendiren bir durum olmuştur. Bekâr bir yaşam süren Umran en nihayetinde Darulaceze'ye yerleşir. Sadık sevenleri tarafından ziyaret edilmeye devam eder. 2013'de Rahmeti Rahman'a kavuşmuştur. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığında bulunmaktadır.

  • 5
  • 25
BİLGİ NOTU
BİLGİ NOTU

📌 Şiire vakit ayıramaması sebebiyle memuriyetten her defasında istifa eder. Memuriyetin kendisine uygun olmadığını düşünerek Almanca mütercimi olarak çalışmaya başlar.

  • 6
  • 25
BİR MISRA
BİR MISRA

"Yüzünün kum çölünde bir vaha gülümsenen"

➡ Gülümsemek sadakadır. İnsanlık bir tatlı tebessüme ne kadar da muhtaçtır. Şair burada yüzdeki tebessümü çöldeki bir vahaya benzetmiştir.

  • 7
  • 25
ESERLERİ VE SANAT ANLAYIŞI
ESERLERİ VE SANAT ANLAYIŞI

Okudukları ile yazdıkları arasında denge kurardı

Sedat Umran tüm ömrünü ve mesaisini şiire ve felsefeye vermesi hasebiyle epey *velut bir kaleme sahip olmuştur. İyi bir şair ve yazar okudukları ile yazdıkları arasında denge kurabilmelidir. Lakin ekseriyetle bu denge şaşar. Umran bu hususta epeyce dengeli davranmayı başarabilmiş nadir şairlerimizdendir. İlk şiir kitabı Meşaleler 1949'da yayınlanmıştır. Sonra sırasıyla Leke, Gittin Taş Atarak Denizlerime 1990, Kara Işıldak 1993, Parmak Uçlarımdaki Yangın 1995, Sedat Umran'dan Seçmeler 1995, Aynada Gün Doğumu 1995, Akşam Şiirleri 1998, Altın Eşik 1999, Kırık Ayna 2000, Sonsuzluk Atı, 2000, Akşamın Kaması 2004 yıllarında yayınlanmıştır.

Velut: Üretken, çok eser veren.

Sanat çalışmaları ekseriyetle sanatçılar arasında bilinmektedir. Bugün sanatseverler arasında pek bilinen bir isim değildir. Onca kitaba rağmen ülkemizde gerekli ilgiyi göremeyen büyük sanatçılardan olmuştur. Umran bazı çevrelerce kalbin değil de aklın şairi olarak adlandırılır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN