Arama

Hz. Ebubekir kimdir? Hz. Ebubekir'in hayatı

Hz. Ebubekir, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in yol arkadaşı ve en sadık dostuydu. Hz. Ebubekir, İslam'ı kabul etmeden önce de şerefli bir yaşam sürmüş; haramdan, zinadan, içkiden uzak durmuş ve Müslüman olan ilk 10 sahabeden biri olmuştu. Miraç olayı başta olmak üzere gaybla ilgili pek çok haberi hiç tereddütsüz kabul ettiği için bizzat Resul-i Ekrem tarafından "Sıddık" lakabı verilmiş ve İslam literatüründe "Ebubekir es Sıddık" olarak anılmıştı. Peygamberimizin vefatının ardından ilk halife Hz. Ebubekir olmuş, Peygamberimizin izinden gitmeye devam etmişti. Peki, Hz. Ebubekir kimdir? Hz. Ebubekir nasıl halife oldu? İşte sadık dost Hz. Ebubekir'in hayatı…

  • 12
  • 25
PEYGAMBERİMİZLE HİCRET YOLCULUĞUNA NAİL OLDU
PEYGAMBERİMİZLE HİCRET YOLCULUĞUNA NAİL OLDU

Müslümanlar Medine'ye hicret etmeye başlayınca Ebû Bekir de hicret için Hz. Peygamber'den izin istedi. Resûlullah ona acele etmemesini, Allah'ın kendisine bir arkadaş bulacağını söyleyince Hz. Peygamber ile birlikte hicret etme şerefine nâil olacağını anlayarak hazırlık yapmaya başladı.

Bu konuşmadan dört ay sonra Resûl-i Ekrem Kureyşliler kendisini öldürmeye karar verince Ebû Bekir'in evine gelerek Medine'ye hicret edeceklerini söyledi. O gece müşrikler tarafından evi kuşatılan Hz. Peygamber yatağına Hz. Ali'yi yatırarak Ebû Bekir'le birlikte Sevr mağarasına doğru hareket ettiler. Resûl-i Ekrem, kendilerini takip eden müşriklerin mağaranın ağzına kadar gelmesi üzerine korkuya kapılan Hz. Ebû Bekir'i teselli ederek onların kendilerine zarar veremeyeceğini söyledi.

  • 13
  • 25
‘ÜZÜLME, ALLAH BİZİMLEDİR’ DİYE TESELLİ EDİLDİ
‘ÜZÜLME, ALLAH BİZİMLEDİR’ DİYE TESELLİ EDİLDİ

Daha sonra nâzil olan ve Ebû Bekir'in bu üzüntüsünü dile getiren âyet-i kerîmede Resûl-i Ekrem'in onu, "Üzülme, Allah bizimledir" (Tevbe, 40) diye teselli ettiği belirtilmektedir. Hz. Ebû Bekir bu özel durumu sebebiyle Türk ve İran edebiyatlarında "yâr-ı gâr" (mağara dostu, can yoldaşı) ifadesiyle anılmıştır. Mekke döneminde Hz. Peygamber onunla Hz. Ömer arasında kardeşlik bağı kurmuştu.

Medine'de ise evinde misafir olduğu Hârice bin Zeyd ile arasında kardeşlik bağı kuruldu. Hârice bin Zeyd'in, servetini kendisiyle paylaşma teklifini kabul etmeyip hicret ederken yanına aldığı paradan artakalan 5 bin dirhemle Medine'de ticarete başladı. Fakat şehrin havası sağlığına iyi gelmedi ve sıtmaya tutuldu, oğlu Abdullah'a mektup yazarak Mekke'de kalan ailesini Medine'ye getirmesini istedi. Abdullah da kız kardeşleri Esmâ ve Âişe ile annesi Ümmü Rûmân, Hz. Peygamber'in hanımı Sevde ile kızları Fâtıma ve Ümmü Külsûm ile birlikte Medine'ye hicret etti.

  • 14
  • 25
PEYGAMBER EFENDİMİZİN YANINDAN HİÇ AYRILMADI
PEYGAMBER EFENDİMİZİN YANINDAN HİÇ AYRILMADI

Hz. Ebû Bekir hicretten sonra Resûl-i Ekrem'in mescid yapılmasını uygun gördüğü arsayı satın alarak Medine'deki faaliyetlerine başladı. Mekke döneminde olduğu gibi, Medine döneminde katıldığı seriyyeler ve 631 hac emiri tayin edildiği günler dışında Hz. Peygamber'in yanından hiç ayrılmadı. Kumandanlığını Resûlullah'ın yaptığı bütün savaşlarda, Hudeybiye Antlaşması, Umretü'l-kazâ ve Vedâ haccında bulundu.

Resûl-i Ekrem Bedir Gazvesi'ne karar vermeden önce onunla istişare etti; Ebû Bekir, Resûlullah için kurulan kumandanlık karargâhında onun yanında yerini aldı. Bu gazvede müşriklerin safında bulunan oğlu Abdurrahman ile savaşmasına Hz. Peygamber izin vermedi. Bedir'de alınan esirlere nasıl davranılması gerektiği konusunda Hz. Peygamber onun görüşüne uydu. Hz. Ebû Bekir, Uhud'da savaş Müslümanlar aleyhine gelişme gösterdiği andan itibaren vücudunu Resûlullah'a siper eden ve yanından hiç ayrılmayan birkaç sahâbîden biridir.

  • 15
  • 25
BÜTÜN AİLESİ MÜSLÜMAN OLAN YEGÂNE SAHABİ
BÜTÜN AİLESİ MÜSLÜMAN OLAN YEGÂNE SAHABİ

Hicretin 6 yılında Müslümanlar Hudeybiye'de Kureyşli süvarilerle karşılaştıkları zaman da Hz. Peygamber yine onunla istişare etti. Barış görüşmeleri esnasında, Kureyş elçisi Urve bin Mes'ûd'un Müslümanları hedef alan ve onların Resûl-i Ekrem'i bırakıp kaçacaklarını iddia eden hakaret dolu sözlerine sert tepki gösterdi.

Hudeybiye Antlaşması üzerine nâzil olan Feth sûresini en iyi anlayanlardan biri olarak umre yapılmadan Medine'ye dönme kararını bir türlü kabul edemeyen Hz. Ömer'i ikna etti. Hz. Peygamber 7. yılın Şâban ayında Necid bölgesine gönderdiği seriyyeye Ebû Bekir'i kumandan tayin etti; o da Benî Kilâb ve Benî Fezâre kabilelerini yola getirerek Medine'ye döndü. Mekke'nin fethinde İslam ordusu şehre girdiği zaman doğruca babasının yanına gitti, onu Hz. Peygamber'in huzuruna getirerek Müslüman olmasını sağladı. Böylece sağlığında annesi, babası ve bütün çocukları Müslüman olan yegâne sahâbî oldu.

  • 16
  • 25
BÜTÜN SERVETİNİ RESULULLAH’IN EMRİNE TAHSİS ETTİ
BÜTÜN SERVETİNİ RESULULLAH’IN EMRİNE TAHSİS ETTİ

Hz. Ebû Bekir Huneyn Gazvesi ve Tâif Muhasarası'na da katıldı. Tebük Gazvesi'nde Resûlullah'ın kendisine verdiği en büyük sancağı taşıdı. Ordunun bu gazveye hazırlanması için bütün servetini Resûl-i Ekrem'in emrine tahsis etti. Hicretin 9. yılında (631) bizzat hacca gitmeyen Hz. Peygamber onu 300 sahâbî ile emîr-i hac tayin etti. Bir yıl sonra da Hz. Peygamber ile birlikte Vedâ haccına katıldı.

Hicretin 11. yılı Safer ayının son haftasında (Mayıs 632) rahatsızlanan Hz. Peygamber ashabına yaptığı konuşmada, Allah Teâlâ'nın bir kulunu dünya ile kendi yanında olandan birini tercih etmekte serbest bıraktığını, o kulun da Allah'ın yanında olanı tercih ettiğini söylemesi üzerine Hz. Ebû Bekir kastedilen kişinin Resûl-i Ekrem olduğunu anladı ve ağlamaya başladı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN