Arama

İbn Haldun kimdir? İbn Haldun’un hayatı…

İbn Haldun, İslam medeniyetinin en parlak döneminin sonlarında yaşamış bir alimdi. Yaşadığı bölgeden Haçlı istilası nedeniyle göç etmek zorunda kalmış; hayatının ilk 20 yılını Tunus'ta, 26 yılını Cezayir, Fas ve Endülüs'te, 4 yılını tekrar Tunus'ta ve son 24 yılını ise Kahire'de geçirmişti. İyi bir eğitim gören ve küçük yaştan itibaren ilim ve fikir hayatına ilgi duyan İbn Haldun, bu coğrafyaların istilalardan ne şekilde etkilendiğini inceleyerek araştırmalarına başlamıştı. Sosyoloji biliminin öncüsü olmuş ve sosyal bilimlere dair birçok kavramın temelini 7 asır öncesinden atmıştı. Peki, İbn Haldun kimdir? İbn Haldun'un hayatı…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 12
  • 20
İBN HALDUN TARİH YAZICILIĞINDA NEYE DİKKAT ÇEKİYORDU?
İBN HALDUN TARİH YAZICILIĞINDA NEYE DİKKAT ÇEKİYORDU?

İbn Haldun, tarih yazıcılığının gerçeklerin liste halinde sunulmasından ibaret olmadığı ve bu gerçekle kimin yorumladığına, hangi bölgeye ait olduklarına ve taraflı olup olmadıklarına bağlı olarak farklılık arz edeceği fikrini araştırdı ve uyguladı.

(x) İbn Haldun'a göre beslenme ibadeti nasıl etkiliyor? 🍽

  • 13
  • 20
AKADEMİSYENLİĞE YENİ BİR BOYUT GETİRDİ
AKADEMİSYENLİĞE YENİ BİR BOYUT GETİRDİ

Tarih yazıcılığına ve yöntembilimine yönelik bu yeni yaklaşım bugün hala tarihçiler tarafından kullanılır.

İbn Haldun taraflılığı ve doğrulanmamış bilgilerin aktarılmasını tamamen reddediyordu. Böylece, delillerin bilimsel sayılabilmesi için esas teşkil eden akademisyenlik ve sosyal bilimlere yeni ve ihtimamlı bir boyut getirdi.

  • 14
  • 20
MUKADDİME KAÇ BÖLÜMDEN OLUŞUYORDU?
MUKADDİME KAÇ BÖLÜMDEN OLUŞUYORDU?

Bu büyük kitap uzun bir giriş bölümünün ardından gelen altı bölümden oluşur. Birinci bölüm genel olarak toplum, toplumun türleri, coğrafi dağılımları ve medeni dünyanın bölgeleri ile ilgiliydi.

İkinci bölüm vahşi kabileler de dâhil olmak üzere göçebe toplumlara bakılıyordu. Üçüncü bölüm hanedanlıklar, halifelikler, manevi ve geçici güçler ve siyasi makamlar üzerine bir söylemdi.

  • 15
  • 20
ÖĞRENME VE ÖĞRETME YÖNTEMLERİNE DEĞİNİYORDU
ÖĞRENME VE ÖĞRETME YÖNTEMLERİNE DEĞİNİYORDU

Dördüncü bölümde göçebe olmayan toplumlar, şehirler ve iller ele alınıyordu. Beşinci bölümün konusu zanaatlar, geçim yolları ve diğer iktisadi faaliyetlerdi.

Altıncı bölüm ise bilimlerin sınıflandırılması ve öğrenme ve öğretme yöntemleri üzerineydi. Bu kitabın tamamı 1957 yılında İngilizceye tercüme edilmiştir.

  • 16
  • 20
MEDENİYETLERİN YÜKSELİŞİNİ VE ÇÖKÜŞÜNÜ ELE ALMIŞTI
MEDENİYETLERİN YÜKSELİŞİNİ VE ÇÖKÜŞÜNÜ ELE ALMIŞTI

En tanınmış çalışmalarından bir tanesi medeniyetlerin yükselişi ve çöküşüyle ilgiliydi; medeniyet ve sosyolojinin bilimi olan sosyal bilimin temelleri bu eserle atıldı.

İbn Haldun, medeniyet ve kültürün kendi çöküşünü nasıl hazırladığını açıklıyordu. Çökmeleri öncesinde sosyal bağların en sağlam olduğu noktada zirveye ulaşan medeniyetler, grup desteğinin ve sosyal bağların refah dönemlerinde boy gösteren sağlıksız rekabet ve yolsuzluk sebebiyle zayıflaması sonucunda tarih sayfasından yok oluyordu.

(x) İbn Haldun "insanı açlık değil, tokluk öldürür" sözüyle ne kastediyor?

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN