Arama

İktisadın temellerini Adam Smith’ten önce İbn Haldun attı

Dünya üzerinde iktisadın temellerini Adam Smith'in attığı bilinir. Kaleme aldığı Ulusların Zenginliği adlı eseri, ekonomi alanında bir başucu kaynağıdır ve ünlü filozof, literatüre kazandırdığı görüş ve kavramlarla "ekonominin babası" olarak anılır. Ancak onun savunduğu teorileri kendisinden 4 asır önce İslam uygarlığında yaşayan bir alim dile getirmiştir: İbn Haldun. Refahın kaynağının emek olduğunu belirten İbn Haldun, iktisadın psikoloji ile etkileşimine de dikkat çekmiş; emeğin ahlak ve karakter üzerindeki etkisine ışık tutmuştur.

  • 12
  • 17
REFAHIN KAYNAĞI EMEK, ÇALIŞMA VE ÜRETİMDİR
REFAHIN KAYNAĞI EMEK, ÇALIŞMA VE ÜRETİMDİR

Üretilen her değer, tabiatla insan emeğinin bir araya gelmesinin sonucudur. Ancak çok defa bu husus gözden kaçırılarak bu unsurlardan biri ön plana çıkarılıp diğeri ihmal edilir. Örneğin ticarette kazancın tamamının sermayeye atfedilmesi doğru değildir, emeğin payını da ihmal etmemek gerekir.

Hububat üretiminde, özellikle verimli topraklarda ve fazla emek harcanmadan tarım yapılan yerlerde de emeğin üretimdeki yerinin ihmal edildiği görülür. Çünkü medeniyetin, mâmurluğun, refahın kaynağı emek, çalışma ve üretimdir.

  • 13
  • 17
İNSANI DİĞER CANLILARDAN AYIRAN İKİ KABİLİYET
İNSANI DİĞER CANLILARDAN AYIRAN İKİ KABİLİYET

İbn Haldun, fizikî olarak kendisinden çok daha güçlü hayvanlar karşısında savunmasız ve çaresiz olan insanoğlunun, hayat mücadelesinde ancak sahip olduğu iki kabiliyeti kullanarak kendini koruyabileceği ve hatta diğer canlılara üstün gelebileceğini söyler. Bunlardan biri akıl ve düşünme kabiliyeti, diğeri de eldir.

Düşünce kabiliyetiyle birleşen el zanaatlardaki maharetin kaynağıdır. İnsanların çeşitli üretim faaliyetlerindeki etkinliklerini arttıran üretim araçlarını ve insanlara hayvanlarla baş edebilme imkânı veren silâhları yapan da aynı eldir.

  • 14
  • 17
EL VE AKLIN BİRİKMİŞ ÜRÜNÜ OLARAK ‘ALET’
EL VE AKLIN BİRİKMİŞ ÜRÜNÜ OLARAK ‘ALET’

Diğer taraftan elin yanında yalnız emeğin değil yine onun düşünce ve kültürle birlikte oluşturduğu bir başka unsurun, el ve kafanın birikmiş ürünü olan aletin önemini de vurgulamaktadır.

İnsanın yeryüzünde canlı kalabilmesi, hem üretimde hem savunmada kullanılan bu araçların yine el ve kafanın ortak eseri olarak ortaya konulmasına bağlıdır.

  • 15
  • 17
ALETLER İLE GÜÇ VE EMEĞİN ETKİNLİĞİ ARTTIRILABİLİR
ALETLER İLE GÜÇ VE EMEĞİN ETKİNLİĞİ ARTTIRILABİLİR

İnsan bu alet ve araçları yardımlaşma ve iş bölümünün verdiği imkânla üretmemiş olsaydı ne yaşamak için gerekli ihtiyaçlarını karşılayabilir, ne de kendinden daha güçlü hayvanların saldırısı karşısında sağ kalabilirdi.

İbn Haldun'a göre insanı hayvanlardan ayıran özelliklerden biri de bu şekilde alet ve araç yaparak fizik gücünü ve emeğinin etkinliğini arttırabilmesidir.

İslam uygarlığında tarım, ticaret ve iktisat hakkında 20 ilginç bilgi

  • 16
  • 17
EMEK VERMENİN AHLAKİ YÖNLERİNİ DE VURGULAR
EMEK VERMENİN AHLAKİ YÖNLERİNİ DE VURGULAR

Çalışmanın ekonomik yönden insanoğlunun varlığını sürdürebilmesi için önemi ve gerekliliği yanında emek vermenin, kendi işini bizzat görmenin ahlâkî yönlerini de önemle vurgular.

Ona göre geniş ve tekellüflü bir hayata, bolluk ve refah şartlarının oluşturduğu alışkanlıklara kapılanların çoğu, kendilerini özel iş ve hizmetlerini görmekten dahi münezzeh sayarak başkalarını kullanmaya başlarlar. Bu durum o hizmetlerde çalışan kişiler kadar hizmetçi kullanan kişiler açısından da yozlaşma, yabancılaşma ve dejenerasyon belirtisidir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN