İlk Osmanlı tarihi yazarı: Yahşi Fakih
Osmanlı'nın kuruluşuna dair oldukça az bilgi bulunur. Bilinen ilk Osmanlı tarih yazarı Yahşi Fakih'tir. Dedesinden itibaren ailenin Osmanlılarla yakın ilişkiler kurması, babasının Orhan Gazi'nin imamı olması, dönemin olaylarına dair nakiller yapabilecek derecede olayların içinde yer alması, onun böyle bir görevi üstlenmedeki rolünü açığa çıkarır. Günümüze orijinal haliyle ulaşamasa da kaleme aldığı Menâkıb-ı Âl-i Osmân, kendisinden sonra gelen pek çok tarihçinin yararlandığı bir eser olmuş, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemine ışık tutmuştur.
Giriş Tarihi: 21.01.2021
18:27
Güncelleme Tarihi: 21.03.2022
15:20
Sesli dinlemek için tıklayınız.
İLMİYE SINIFINA MENSUP BİR AİLEYE SAHİPTİ
Aileyle ilgili vakıf kayıtlarından Yahşi Fakih'in dedesinin Alişar Dânişmend olduğu ortaya çıkar. Dânişmend unvanı onun da ilmiye sınıfına mensubiyetini gösterir. Osmanlı beyleri hem Alişar Dânişmend hem de İshak Fakih için bazı araziler vakfetmiştir.
Alişar Dânişmend, Geyve'ye bağlı Alan Argı, Kıran Tarla ve Armutdibi köylerinin mutasarrıfı olup bu araziler daha sonra Yahşi Fakih'in tasarrufuna geçmiş, bu durum Orhan Gazi'den sonra I. Murad ve Yıldırım Bayezid tarafından da onaylanmıştır.
YAHŞİ FAKİH’İN YAŞAMI KISITLI BİLGİLERE DAYANIR
Dolayısıyla babasının Orhan Gazi devrinde yaşadığı dikkate alınırsa bunun Yahşi Fakih'in yaşlılık yıllarına rastladığı söylenebilir. Hayatının erken dönemine ait bilgilerin bulunmaması Yahşi Fakih'in durumunu belirsiz hale getirir.
Edirne ve Paşa Livâsı adlı eserde I. Murad devrinde Edirne'de yaşayan bir Yahşi Fakih'ten daha söz edilir. Bu şahıs, Edirne'nin fethinden sonra şehirdeki ilk Müslüman yerleşim merkezlerini kuranlar arasında yer almıştır. I. Murad kayıtlarda Yahşi Fakih b. Dânişmend şeklinde adı geçer.
Osmanlı tarihçiliği hakkında bilinmesi gereken 22 detay
OSMANLILARLA YAKIN İLİŞKİLERİ BİLGİSİNİ ARTTIRMIŞTI
Dolayısıyla her iki Yahşi Fakih'in de aynı kişi olduğu düşünülebilir. Dedesinden itibaren ailenin Osmanlılarla yakın ilişkiler kurması, babasının Orhan Gazi'nin imamı olması, dönemin olaylarına dair nakiller yapabilecek derecede olayların içinde yer alması, I. Murad devrinde Yahşi Fakih'in de benzer bir rol üstlenmiş olabileceğini akla getirir.
Bu durumda, I. Murad'ın Edirne fethinin ardından bölgenin İslamlaştırılmasında ve iskânında diğer fakihlerle birlikte Yahşi Fakih'ten de faydalandığı sonucu çıkarılabilir.
OSMANLI TARİHİNE DAİR ESER KALEME ALDI
Babasının adının verilmeyip sadece "Dânişmend" şeklinde nitelendirilmesi ise dedesinin taşıdığı unvana ya da o dönemde bir anlamda fıkıh âlimi kabul edilen, medrese eğitimi almış olması kuvvetle muhtemel İshak Fakih'e yapılan bir gönderme şeklinde de kabul edilebilir.
Edirne'deki vakıfların 1375 yılından itibaren evlâtlık haline dönüşmesi, Yahşi Fakih'in bu tarihten sonra Edirne'den ayrılarak başka bir bölgeye yahut Geyve'ye gittiği şeklinde yorumlanabilir.
Osmanlı döneminde su yönetimi
ESERİNİN ORİJİNAL NÜSHASI GÜNÜMÜZE ULAŞAMADI
İlk Osmanlı tarihi kabul edilen bu eserin varlığı Âşıkpaşazâde'nin Tevârîh-i Âl-i Osmân 'ındaki ifadelerden anlaşılır.
Âşıkpaşazâde, Çorum'a bağlı Mecitözü yakınlarındaki Elvan Çelebi Zâviyesi'nde yaşamakta iken kardeşi Mûsâ Çelebi ile mücadelesine destek vermek üzere bölgeden geçmekte olan Mehmed Çelebi'nin birliklerine katılmış, ancak Geyve'ye vardığı sırada hastalanınca Yahşi Fakih'in evinde misafir kalmıştır.