İslamcılık hareketinin fikir önderi: Said Halim Paşa
Said Halim Paşa, çok okuyan, geniş kültür sahibi bir devlet adamıydı. Alçak gönüllü, iyi ahlaklı, nazik ve dürüst bir kişi olarak tanınan Said Halim Paşa, İslamcılık hareketi ile ilgili fikirleriyle tarihimizde kendine önemli bir yer edindi. Batı'da eğitim aldığı halde dönemin diğer aydınları gibi Avrupa'yı bir kurtuluş olarak görmemiş, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ndeki aşırılıkları frenlemişti. Said Halim Paşa, bir Ermeni komitacının silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Peki, Said Halim Paşa kimdir?
Giriş Tarihi: 05.12.2019
17:29
Güncelleme Tarihi: 05.12.2022
14:13
PARİS’TE İSLAMCILIK ÜZERİNE İNCELEMELER YAPTI
Şûrâ-yı Devlet'teki görevi yurt dışına çıkarılmış olmasına rağmen devam etmişti, fakat 3 Eylül 1908'de Şûrâ-yı Devlet'te yapılan tensîkatta kadro dışı bırakıldı. Aynı yıl belediye seçimlerinde İttihat ve Terakkî Fırkası listesinden Yeniköy Belediye Dairesi başkanı seçildi.
Ardından İstanbul Belediye Genel Meclisi ikinci başkanlığına getirildi. 14 Aralık 1908'de II. Abdülhamid tarafından Âyan Meclisi üyeliğine tayin edildi. Bu sırada Cem'iyyet-i Tedrîsiyye-i İslâmiyye'nin (Dârüşşafaka) idare meclisi üyeliğine seçildi. Padişahın izniyle Âyan Meclisi üyeliğinden ayrılarak Paris'te İslamcılık üzerine incelemelerde bulundu.
İTALYA İLE BARIŞ MÜZAKERELERİNDE BULUNDU
1909'da Selânik'te yapılan İttihat ve Terakkî Kongresi'ne âyan üyesi sıfatıyla katılan Said Halim Paşa, 1912'de meclisin feshedilmesinden sonra kurulan Said Paşa kabinesine Şûrâ-yı Devlet reisi olarak girdi.
Trablusgarp Savaşı esnasında İtalyan hükümetiyle barış müzakerelerinde bulunmak üzere Lozan'a gönderildi. 17 Temmuz'da Said Paşa hükümetinin görevden çekilmesiyle yeni hükümeti kuran Gazi Ahmed Muhtar Paşa görevini yenilemeyince görüşmeleri yarıda keserek yurda dönmek zorunda kaldı.
SAİD HALİM PAŞA NASIL SADRAZAM OLDU?
Aynı yıl İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin genel sekreterliğine seçildi. Bâbıâli Baskını'nın ardından kurulan Mahmud Şevket Paşa kabinesine Şûrâ-yı Devlet reisi olarak girdi, üç gün sonra da Hariciye nâzırlığına tayin edildi.
Mahmud Şevket Paşa 11 Haziran 1913'te öldürülünce Said Halim Paşa'ya vezirlik rütbesi verilerek sadâret kaymakamlığına, ertesi gün de sadrazamlık makamına getirildi, Hariciye nâzırlığını da üzerine alıp hükümeti kurdu.
ONAYI ALINMADAN OSMANLI SAVAŞA GİRDİ
Said Halim Paşa, sadrazamlığı döneminde özellikle Edirne'nin geri alınmasında ve Adalar meselesinde büyük hassasiyet gösterdi. Edirne'nin geri alınmasıyla ilgili çalışmalarından dolayı padişah tarafından kendisine Murassa' İmtiyaz nişanı verildi.
2 Ağustos 1914 tarihinde Almanya ile ittifak antlaşması onun yalısında yapıldı. Sadâreti dönemindeki en önemli olay, kendisinin onayı alınmadan Rusya'ya yapılan saldırı sonucu Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesidir.
SADARETİ PADİŞAHIN RİCASIYLA SÜRDÜRDÜ
Bu gelişmenin ardından sadareti göstermelik hale geldi. 15 Ekim 1915'te Hariciye nâzırlığından istifa edince yerine Halil Bey (Menteşe) getirildi. İttihat ve Terakkî'nin 1913 ve 1916'da yapılan kongrelerinde teşkilâtın genel başkanlığına seçildi.
Ancak teşkilâtın başkan vekili ve kendi kabinesinin Dâhiliye nâzırı olan Talat Bey'le aralarının gittikçe açılması neticesinde daha önce de çekilmek istediği, ancak padişahın ricasıyla devam etmek zorunda kaldığı sadaret makamından rahatsızlığını ileri sürerek ayrıldı.