Nuri Pakdil kimdir? 15 maddede Nuri Pakdil...
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulunca, "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri"nin sahipleri belirlendi. "Edebiyat" dalındaki ödüle, "yerli düşüncenin egemenliği adına ürettiği özgün eserler, Türk edebiyatına kattığı kelime tercihleriyle dolu estetik anlatım dili ve insanı kalbinden tutmayı öneren değerli fikirlerinden dolayı", Ekim ayında hayatını kaybeden Türk edebiyatının önemli ismi Nuri Pakdil layık görüldü.
15 maddede Nuri Pakdil'in hayatını özetlerken kendisinin meşhur selamıyla söze başlayalım: "Hepinizi antiemperyalist, antikapitalist, anti sosyalist, anti nazizst, en önemlisi de Türkiye özeline ait olmak üzere anti firavunist bilinçle selamlıyoruz."
Giriş Tarihi: 16.10.2019
15:34
Güncelleme Tarihi: 03.02.2022
15:16
YÜZLERCE KEZ YAZILAN ŞİİRLER
Oldukça dikkatli ve titiz biri olan Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisi'ni çıkarırken, bir harf yanlış dizilse tekrar bastırırdı. Hatta bazı şiirlerini 200 kez yazdıktan sonra kitaba aldığı olurdu.
Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisi'nde yazanlara müstear isimler takmakla meşhurdu. Kendisinin de 16 farklı ismi vardı. En çok "Ebubekir Sonumut" adını kullanıyordu.
KİTAP KAPAKLARINDAKİ ANLAM
Kitap kapaklarını kendisi tasarlayan Pakdil, bir kitabın kapağını beğenmeyip defalarca değiştirdiği bu nedenle de matbaada sabahladığı olmuştu. Kitap kapaklarında her bir çizginin anlamı vardı. Örneğin sıradan sayılabilecek çizgiler 13-14-15 değil 12 olmalıydı. Çünkü burada 12 imama gönderme vardır.
BÜTÜN KİTAPLARI NEDEN DAĞITTI?
Nuri Pakdil, yayına son verdiği 1984 yılının Aralık ayında elinde olan derginin bütün sayılarını ve derginin yayınevi olan Edebiyat Dergisi Yayınları'ndan bütün kitaplarını 'Allah rızası için' dağıtmıştı. Hatta bunun için Ankara'daki birçok öğrenci yurduna haber verdirmiş, Akay Yokuşu'ndaki Demirler Pasajı'nın önü yoğunluktan dolayı trafiği tıkamıştı.
NURİ PAKDİL’İN SANATININ AMACI
Nuri Pakdil "1969'da Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören'le birlikte 'Edebiyat' dergisini çıkarmaya karar verdiğimizde, bizi bu girişime zorlayan etken aslında tekti: Ülkü olarak Batıcılığı seçmediğimizi yalnızca yerli düşünceye ve bunun tüm değer yargılarına bağlı olduğumuzu söylemek." diyerek yönünü ve sanatını icra ediş amacını arkadaşlarıyla birlikte açıklamıştı.
Hz. Peygamber'in Miraç'a çıkmadan önce ayak bastığı son yeryüzü parçası. Aynı zamanda da, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı içinde barındıran şehir. Mescid-i Aksa'ya Müslümanlar Mescid-i Haram'dan önce bir rivayete göre on altı diğer bir rivayete göre on yedi ay dönerek ibadet etmişlerdi. Kudüs, birçok Allah nebisinin ve resulünün ömrünü tamamladığı, bir kısmının ise kısa süreli ziyaretlerine ev sahipliği yaptığı şehirdir.
Nuri Pakdil için Kudüs, yüreğinin yarısıdır. Hissettiği yürek sızısını, "Yüreğimizin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır" diye ifade ediyor kendisi.
Nuri Pakdil Kudüs için; "Benim dünyamda, İstanbul'un özel bir yeri, Kudüs'ün daha özel bir yeri vardır. Mekke, Medine, Kudüs ve İstanbul sevilmeden hayatın, yani varoluşumuzun hikmeti kavranılamaz. Bizim için özel bir konumu vardır Kudüs'ün. Ezelî ve Ebedî Ulu Önderimiz Hz. Muhammed'in Miraç'a yükselirken en son ayak bastığı yer Kudüs'tür. Bizim eylemimizin evrenselliği oradan başlamaktadır. Kudüs'ü bunun için çok düşünmeli, çok sevmeliyiz." şeklinde düşüncesini ifade eder.