Ömer Muhtar kimdir? Ömer Muhtar’ın Libya’nın bağımsızlığındaki rolü…
Libya'da İtalyanlara karşı direnişin önderi Ömer Muhtar, gösterdiği destansı mücadeleyle tarihe adını altın harflerle yazdırmış bir isim. Uyguladığı stratejik savaş taktikleri ile Libya topraklarını işgal eden İtalyanları büyük hezimete uğratmış; savaşlardaki başarılarıyla "Çöl Aslanı" lakabı ile anılmıştı. 22 yıl süren mücadelesi boyunca pek çok İtalyan komutanı mağlubiyetle ülkesine göndermişti. Pusuya düşürülerek İtalyan güçleri tarafından yakalanan Ömer Muhtar, 1931 yılında idam edildi. Peki, Ömer Muhtar kimdir? Ömer Muhtar'ın Libya'nın bağımsızlığındaki rolü nedir?
Giriş Tarihi: 24.12.2019
17:10
Güncelleme Tarihi: 24.12.2019
17:19
1000 KİŞİLİK BİR MÜCAHİT BİRLİĞİ KURDU
Mehdî es-Senûsî'nin ölümünün ardından oğlu İdrîs'in henüz on üç yaşında olması sebebiyle geçici olarak hareketin başına getirilen yeğeni Ahmed Şerîf es-Senûsî'nin, 27 Eylül 1911'de İtalya'nın Osmanlı Devleti idaresindeki Trablusgarp vilâyetine çıkarma yapması üzerine nasıl bir tavır takınılacağını kararlaştırmak için Kufra'da yaptığı toplantıya katıldı.
Ardından Cebelülahdar'a döndü ve Ubeyd kabilesini cihada hazırlayıp onlardan 1000 kişilik bir mücahit birliği kurdu.
İTALYANLARA KARŞI DİRENEN BİRLİKLER ARASINDA YER ALDI
Böylece İtalyanlara karşı ilk saldırıda bulunan birlikler arasında yer aldı. Yerli ahali, yaklaşık 20 yıl süren savaş süresinde dağlara çekilip İtalyanlara baskınlar düzenleyerek çarpışmalara katıldı.
1912'de Osmanlıların Uşi (Ouchy) Antlaşması sonucunda kuvvetlerini buradan çekmesinin ardından, geride kalan askerleri Mısır'a götürmek isteyen Aziz el-Mısrî ile ona engel olmak isteyen Ahmed Şerîf es-Senûsî'nin adamları arasında çıkan çatışma çıktı. Ömer Muhtar, Ahmed Şerîf es-Senûsî tarafından ara buluculukla görevlendirildiği gibi Berka bölgesinin kumandasını da üstlendi.
SAVAŞIN BAŞLAMASI ÜZERİNE NURİ PAŞA İLE GÖRÜŞTÜ
Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine Osmanlı Harbiye Nezareti, Teşkîlât-ı Mahsûsa vasıtasıyla buraya bazı subaylarını gönderdiğinde, İcdâbiye'de Şeyh İbrâhim el-Mısrâtî ile birlikte Osmanlıların Afrika grup komutanı sıfatıyla faaliyette bulunan Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Paşa ile görüşmek için Butnân'a gitti.
Bu arada Ahmed Şerîf es-Senûsî'nin İstanbul'a götürülmesinin (1917) ardından Osmanlı Devleti İdrîs es-Senûsî'yi onun halefi olarak kabul etmişti.
ÖMER MUHTAR DİRENİŞ HAREKETİNİN KUMANDANI OLDU
İdrîs es-Senûsî'nin (I. İdrîs) genel vekili sıfatıyla direniş hareketinin kumandanlığına getirilen Ömer Muhtar, Cebelülahdar'a geldiği yıllardan itibaren başta Enver Paşa olmak üzere Türk subaylarından aldığı bilgiler ışığında emrine verilen gönüllüleri, sayıları 100 ile 300 arasında değişen birliklere ayırdı.
Kabileleri de üç ayrı bölgede teşkilâtlandırarak her biri için kaymakam ve kadı görevlendirdi, bunların tamamını kendine bağladı. Yine Enver Paşa'nın Trablusgarp savaşı yıllarında askerî eğitim almaları için İstanbul'a gönderdiği, burada yetiştikten sonra geri dönerek direnişe katılan yerli subaylar da onun yanında yer aldı.
MISIR, İTALYA İLE ANLAŞMIŞ VE YARDIM ETMEMİŞTİ
İdrîs es-Senûsî bazı ileri gelen şeyhler ve kabile reisleriyle birlikte tedavi gerekçesiyle 1922'de Mısır'a gitmiş ve yerine kardeşi Muhammed Rızâ es-Senûsî'yi vekil bırakmıştı. 27 Şubat 1923'te Ömer Muhtar son gelişmeleri görüşmek üzere bir heyetle birlikte Mısır'a gitti.
Arap ve İslam dünyasına yardım çağrısında bulundu. İdrîs es-Senûsî, Mısır'da güven içinde hayatını sürdürmesi karşılığında bu ülkenin İtalya ile anlaştığını ileri sürerek kendisinden talep edilen yardım konusunda herhangi bir şey yapamayacağını söyledi.