Ömrünü evrenin gizemini çözmekle tüketti
Dünyaca ünlü İngiliz fizikçi Stephen Hawking, geçtiğimiz yıl 76 yaşında hayatını kaybetti. Hawking bir röportajında 75 yaşına kadar yaşayacağını hiç düşünmediğini, birikimini halen yansıtabildiği için kendisini şanslı hissettiğini dile getirmişti. Hawking'e insan bilincinin öldükten sonra var olmayı sürdürüp sürdüremeyeceği sorulduğunda; "ölümsüzlüğün mümkün olduğu, ancak şu anki imkânların bunu gerçekleştirmek için yetersiz kaldığı" cevabını vermişti. 1942 yılında dünyaya gelen Hawking'in yaşam öyküsünü sizlerle buluşturuyoruz...
EN PRESTİJLİ ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ
Oxford Üniversitesi tarafından Hawking'e doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyası verildi.
Hawking, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra 20 yaşında kozmoloji üzerine araştırmalar yapmak üzere Cambridge Üniversitesinde yüksek lisansa başladı. Hawking, "Genişleyen Evrenin Özellikleri" adlı teziyle 1965 yılında yüksek lisansını tamamladı ve aynı yıl üniversitede araştırma görevlisi olarak işe başladı.
Hawking, 1966'da "Teklilik ve Uzay Zaman Geometrisi" isimli araştırmasıyla Cambridge Üniversitesi tarafından verilen en prestijli ödüllerden biri olan Adams Prize'e layık görüldü.
Hawking 1979'da Cambridge Üniversitesinde Lucas kürsüsünün başına gelerek profesör unvanını aldı.
BİLGİSAYARA BAĞLI BİR HAYAT
Hawking'e 21 yaşında, Cambridge'de öğrenciyken Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) teşhisi konuldu. Motor nöronları öldürerek sinir sistemini felç eden hastalık nedeniyle doktorlar, genç bilim adamına ancak birkaç yıl ömrünün kaldığını söyledi.
Ancak Hawking, beklenenden daha yavaş ilerleyen hastalığı ve karısının ilgisi sayesinde bilimsel çalışmalarını yeniden sürdürmeye başladı.
Tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelen Hawking, 1985'te İsviçre'deki CERN'i ziyareti sırasında zatürre oldu. Eşi, yaşam destek ünitesinin kapatılması önerisini geri çevirdi. Geriye kalan tek seçenek olan trakeotomi, Hawking'in konuşma yetisini yok etti.
Hawking, kendisine gösterilen karttan kaşlarını kaldırarak harfleri seçip iletişim kurabiliyordu. 1986'da Walter Woltozs, Hawking için "Equalizer" adlı özel bir bilgisayar programı geliştirdi.
Hawking, iletişim kurmak için ömrü boyunca bu programı kullandı. 2005'te artık ellerini de kullanamamaya başlayınca bilgisayarı yanak kaslarıyla kontrol etmeye başladı.
KARA DELİKLERİN ENERJİ YAYDIĞINI İLERİ SÜRDÜ
Hawking, 1970'lerde kara deliklerin enerji yaydığını ileri sürerek bilim dünyasının dikkatini çekti. Daha önce hiçbir şeyin kara deliklerin çekim gücünden kaçamadığı varsayılıyordu. Hawking, 1975'te yayımladığı makalesinde kara deliklerin parçacık yaydığını ve bu nedenle kütle kaybettiklerini ileri sürdü. Hawking'in kendi adını taşıyan "Hawking Radyasyonu" iddiası, bilim dünyasında büyük tartışma yarattı.
Hawking, "Zamanın Kısa Tarihi" adlı ünlü eserini 1988'de yayımladı. Evrenin başlangıcını oluşturduğu varsayılan Büyük Patlama, kara delikler ve sicim teorisi ile ilgili düşüncelerini anlatan Hawking'in kitabı, dünya çapında 25 milyon kopya sattı ve en çok okunan bilim kitapları arasına girdi.
KİTAPLARI 40'TAN FAZLA DİLE ÇEVRİLDİ
Hawking'in "Büyük Tasarım", "Ceviz Kabuğundaki Evren", "Kara Delikler ve Bebek Evrenler" gibi kitapları 40'tan fazla dile çevrildi.
Kendi yaşamını anlattığı "Benim Kısa Tarihim" kitabını 2013'te yayımlayan Hawking, çok sayıda ödüle layık görüldü.
Evrenin başlangıcında galaksilerin kuantum değişimlerinden oluştuğu keşfiyle 2015'te BBVA Vakfınca "Bilimin Öncüleri" ödülüne layık görülen Hawking'e 2016'da bilim ve İngiliz kültürüne katkıları için "İngiltere'nin Gururu" ödülü verildi.
Hawking, sık sık gazetecilerle bir araya gelerek geleceğe yönelik uyarılarda bulundu.
En son, insanlığın 100 yıl içinde Dünya'yı terk etmesi ve kendisine yaşayacak yeni bir yer bulması gerektiği uyarısını yapan Hawking, ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ısınmayla ilgili politikalarını yeryüzünün içinde bulunduğu tehlikeyi daha da artıracağı gerekçesiyle eleştirdi.
Hawking, yapay zekanın insanın varlığına tehdit oluşturduğunu savundu. Hawking, bu uyarısını "Ancak insana yetişebilecek ya da insanın zekasını geçebilecek bir şey yaratmak, çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Yapay zeka, kendi kendini geliştirmeye devam edebilir ve hatta kendini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz. Yapay zeka, yeryüzünde insan ırkının sonunu getirebilir." ifadeleriyle dile getirdi.
İnternetin tehlikelerine de değinen Hawking, internet şirketlerinin, ifade özgürlüğü ve özel hayatın korunması ilkelerinden ödün vermeden internetin oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerektiğine dikkati çekti.