Ömrünü İslam’a adayan Hasan el Benna nasıl suikasta uğradı?
Hayatını İslam'a adayan Hasan el Benna, henüz 22 yaşındayken 20. asrın en kapsamlı hareketi olan İhvan-ı Müslim'i kurdu. Sadece üç kahvehane ile başlayan onun bu mücadelesi, tüm dünyaya yayıldı. Dünya çapında 72 ülkede organize olan İhvan'ın 1928 yılında ilk filizlerini atan Mısırlı düşünür ve alim Benna, 12 Şubat 1949'da uğradığı suikast sonucu 43 yaşında hayata gözlerini yumdu. Peki, Hasan el Benna nasıl suikasta uğradı?
Giriş Tarihi: 12.02.2020
09:51
Güncelleme Tarihi: 12.02.2020
09:57
HASAN EL BENNA SUİKASTA NASIL UĞRADI?
Benna ve Müslüman Gençlik Cemiyeti Başkanı Muhammed el-Lisi, 12 Şubat 1949 tarihinde akşam saat 20 sularında Kraliçe Nazlı Caddesi'ndeki cemiyet binasından çıktığı anda suikast planı işlemeye başladı.
Benna ve Lisi kapının önündeyken cemiyetin telefonu çaldı. Başkan telefona bakmak için içeri girdiğinde silah sesleri duydu. Hemen dışarı çıkan Lisi, Benna'nın vurulduğunu gördü.
Benna'ya ateş eden otomobilin peşinden koşan Lisi, araca yetişemese de plakasını alabildi. Bedenine 7 kurşun isabet eden Benna kaldırıldığı Kasr el-Ayni Hastanesi'nde hayata veda etti.
1952 yılında açıklanan başsavcılık raporunda, Benna suikastında kullanılan "9979" plakalı aracın, İçişleri Bakanlığı Ceza Soruşturmaları Genel Müdürü Amiral Mahmud Mecid'e ait resmi araç olduğu belirtildi. Benna'nın şehit edilmesi teşkilatın büyümesini yavaşlatmadı, tam tersine dünya çapında hızlı bir şekilde yayılmasının önünü açtı.
Hasan el Benna, kurşunlandıktan hemen sonra hastaneye kaldırıldı ama doktorlar kendilerine gelen emirler doğrultusunda kan kaybına müdahale etmedi. İhvan'ın kurucu mürşidi 12 Şubat 1949'da hastanede kan kaybından hayatını kaybetti.
Tank koruması eşliğinde cenazesi götürülüp polis koruması ile mezara defnedildi. Daha sonrasında mezarı kaybedildi.
CENAZE NAMAZINI KILMAYI YASAKLADILAR!
Hasan el-Benna'nın cenazesinin nasıl taşınıp kaldırıldığını el-Kitle Gazetesi şöyle anlattı: "Taziye için baba evine gelenler tutuklandılar . Şehit için Kur'an okumak ve cenaze namazı kılmak yasakland ı. Şehidin na'şı, önünde ve arkasında birçok silahlı polisi taşıyan arabalarla çevrili bir araba ile evine götürüldü.
Evin etrafı sarıldı, insanlar istese bile gelmelerine imkân bırakılmadı. Şehidin babası büyük âlim ve salih insan Ahmet el-Bennâ'ya polis, vefatı anında bildirdiği için altmış yaşını aşmış bulunan babanın adeta beli büküldü, sabaha kadar "Yarabbi, adaletine sığınıyorum, oğlumu şehit ettiler." diye inleyerek namaz vaktini bekledi. Evde yalnızdı. Diğer aile efradı tutuklanmışlardı."