Türkiye'nin Baştayyarecisi: Vecihi Hürkuş
Türkiye'nin ilk uçağını tasarlayan ve ilk savaş pilotluğunu yapan Vecihi Hürkuş, havacılık tarihinimizin unutulmaz sembollerinden biri. Hürkuş 30 Eylül 1930 tarihinde kendi yaptığı uçakla ilk kez Göztepe'den Yeşilköy'e uçmuştu. Hayatı boyunca, hayalleri uğruna çektiği sıkıntılara rağmen hedefinden hiç vazgeçmeyen Hürkuş, içinde bulunduğu tüm çalışmalarda başarılı olmuş bir öncüydü. 21 yaşında Rus uçağı düşürerek tarihe geçen, Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlıkları ile TBMM takdirnamesi kazanan Türkiye'nin baştayyerecisinin hayatına ve yaptıklarına yakından bakalım…
Giriş Tarihi: 30.09.2022
09:40
Güncelleme Tarihi: 30.09.2022
11:10
🔺 İstanbul'un işgali üzerine Anadolu'ya geçerek Milli Mücadele saflarında mücadele eden Vecihi Hürkuş Konya'da sivil pilot olarak Kurtuluş Savaşı'na katılır. Burada başarılı keşifler yaparak bir Yunan uçağı dahi düşürür.
🔺 Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlıkları nedeniyle üç defa TBMM takdirnamesi verilen kişi olarak kırmızı şeritli İstiklal Madalyası kazanır.
🔺Vecihi Hürkuş, ülkemizin ilk yerli uçağını yapan isimdir. 28 Ocak 1925 y ılında başladığı çalışmalar ile beraber başarılı bir şekilde uçağı tamamlayan Vecihi bey, uçuş müsaadesi istemiş ancak uçabilirlik sertifikası için toplanan teknik heyette tayyareyi kontrol edecek personel bulunamadığından Vecihi K-VI'nın uçuşunda gecikmeler yaşanmıştır.
🔺Sonunda teknik heyetten bir kişinin "Vecihi, biz sana bu lisansı veremeyiz. Uçağına güveniyorsan atla, uç, bizi de kurtar." demesi üzerine Vecihi Hürkuş, 28 Ocak 1925'te "Vecihi K-VI" ile ilk uçuşu nu yapar. Ancak bu uçuş izinsiz gerçekleştirildiği için cezalandırılır.
Havacılık tarihimize dair 20 ilginç bilgi
Vecihi Hürkuş'un kaleminden
🔺Hürkuş 28 ocak 1925'te İzmir'de gerçekleştirdiği uçuşun öyküsünü o yıllarda yayımlanan Resimli Ay Dergisi 'ne şu sözlerle anlatmıştır:
"Uzun müddet tereddüt devresi geçirdim. Nihayet arkadaşlarımın teşvikiyle bir tecrübe yapmaya karar verdim. Geceli gündüzlü çalışarak elimizde mevcut tayyarelerden tamamen farklı, onlardan daha basit, fakat sürat ve mukavemet itibarıyla onlardan üstün yeni bir proje vücuda getirdim. Tayyarenin inşasına müsaade edildi. Hayatımda o gün kadar mesut olduğumu hatırlamıyorum. "
"Büsbütün yeni sistem bir tayyare yapacak, memleketime yeni bir şey hediye edecektim. İstikbalde tayyarenin oynayacağı mühim rolü herkesten iyi bildiğim için bu hediyenin ileride kıymet-i takdir edileceğine kani idim. İnşaata başlamak için icap eden malzemeyi verdiler, derhal faaliyete geçtim."
Vecihi Hürkuş'un kaleminden
"Gövdeyi yaptık, ayakları taktık. Kuyruğunu bitirmek üzereydim. Muvaffak olmak ümidiyle gece sevincimden uyku uyuyamıyor, gündüz yorulmak bilmez bir faaliyetle çalışıyordum. Artık 5-10 güne kadar tayyare bitecek, eserim tamam olacaktı. Bu sırada fen memuru istifa ediyordu. Bunun üzerine tayyarenin inşası ertelendi. Bu karar beni ta kalpgahımdan vurdu. O gün beynime bir kurşun sıksalardı bu kadar müteessir olmayacaktım. Bu kadar meşakkatle dayandıktan sonra, bu kadar ümide düştükten sonra birdenbire tamam olmak üzere olan eserimi topraklar üzerinde terk edip çekilmek bana çok acı geldi. Günlerce tayyaremin yanına gittim, eserimin yavaş yavaş ölüşüne şahit oldum. Ölüme mahkum hasta çocuğu yanında ağlayan bir baba vaziyetindeydim. Eserimi bitirmeme rağmen müsaade etmiyorlardı."
"Tetkikat bir aydan fazla sürdü. Bir türlü karar verilmiyor, tecrübe yapmama müsaade edilmiyordu. Izdırabımdan çıldıracak hale gelmiştim. Ben tayyaremden emindim.Bir gün gizlice tayyaremi meydana çıkardım, motoruna gaz doldurdum, üzerine atladım ve makineleri tahrik ederek havalandım. Yükseldikçe ruhum açılıyor, muvaffakiyetimden ciğerlerim şişiyordu. Eminim ki ilk tayyareyle uçan mucitler bile bu kadar derin bir zevk duymamışlardır"
🔺Yeni uçak model ve tiplerini tasarlamaya devam eden Hürkuş, Kadıköy'de bir keresteci dükkanı kiralamış ve burada üç ay içinde "Vecihi XIV" uçağını imal etmişti.
🔺 Bu iki kişilik, tek motorlu spor ve eğitim uçağı ilk uçuşunu büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında 30 Eylül 1930 'da Kadıköy'ün Fikirtepe semtinde gerçekleştirdi ve Göztepe'den Yeşilköy'e uçtu . Vecihi XIV, Türkiye'nin ilk sivil uçağı, kendisinin de ürettiği ikinci uçak oldu.
Osmanlı havacılık tarihinin ilk şehitleri