ABD’nin siyasi oyun alanı: Darbeler
Venezuela'da meşru hükümeti görevden uzaklaştırma girişimine karşı Washington'ın tavrı, ABD'nin "siyasi oyun alanı olarak kullandığı darbeleri" gündeme getirdi. ABD, dünya çapında, Soğuk Savaş öncesinde ve sırasında uluslararası arenada, çıkarlarına uygun aktörleri destekleyerek meşru yönetimlere müdahale etti. Washington, Doğu Bloku'nun yıkılmasının ardından da darbe girişimleri karşısında çıkarlarına göre tavır aldı. Geçmişten günümüze, olayların perde arkasında ABD yönetiminin olduğu darbeler…
Giriş Tarihi: 24.01.2019
16:16
Güncelleme Tarihi: 24.01.2019
17:18
CHAVEZ’İ TUTUKLAYIP ASKERİ ÜSSE GÖTÜRDÜLER
Bunlardan en dikkati çeken 2002'deki başarısız darbe girişimiydi. Ülkede 11 Nisan 2002'de genel grev ile başlayan olayların kontrolden çıkması sonrasında Venezuela ordusundan bir grup komutan Chavez'i tutuklayarak askeri bir üsse götürdü.
Yeni devlet başkanı olarak Fedecamaras işveren sendikası başkanı Pedro Carmona göreve getirildi, ancak Venezuela halkının kararlı protesto gösterileri, hükümete bağlı ordu mensuplarının duruma el koyması ve uluslararası kamuoyunun Carmona'yı devlet başkanı olarak tanımaması sonucunda darbe girişimi başarısız oldu ve Chavez 47 saat sonra göreve geri döndü.
BAŞARISIZ DARBE GİRİŞİMİNİN ARDINDA BUSH VARDI
Venezuela, başarısız darbe girişiminin arkasında dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un olduğunu öne sürdü. Bush yönetimi iddiayı reddetti, ancak eski ABD Başkanı Jimmy Carter, 2009'da bir röportajında darbenin Bush yönetimi tarafından desteklenmiş olması ihtimalini doğruladı. Uluslararası basında da darbenin Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA) bilgisi dahilinde gerçekleştiğine yönelik haberlere yer verildi.
LATİN AMERİKA'DA "MUZ CUMHURİYETİ"
Washington'ın 1. Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında yakın coğrafyası Latin Amerika'daki darbe girişimleri, bölgenin kaderi ve tarihinde geri dönülemez tahribatlara yol açtı.
ABD'nin bölgede muz ticaretini yöneten Birleşik Meyve Şirketi'nin (United Fruit Company) faaliyetlerini kolaylaştırmak için Honduras ile Nikaragua'da düzenlediği ve desteklediği darbeler, dünya siyaset literatürüne "muz cumhuriyeti" terimini kazandırdı.
Washington yönetimi, 1. Dünya Savaşı sırasında benzer şekilde finansman sağlayan Amerikan bankalarının çağrısıyla 1915'te Haiti'yi işgal etti. Kısa süre içinde yandaş bir hükümeti göreve getiren ABD, Haiti anayasasında yabancıların mülk edinmesini engelleyen maddeyi değiştirtti.
Bölgede ABD'nin desteklediği silahlı grupların yerel direnişçilerle girdiği savaşlarda binlerce kişi hayatını kaybederken, ABD'nin silah zoruyla bölgeye dayattığı gerici liderler, bu coğrafyanın gelişmesinin de önüne geçti.
İRAN'DAKİ DARBENİN İZLERİ DEVRİMİN SLOGANLARINA TAŞINDI
ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Soğuk Savaş döneminde darbe oyun planını, yakın coğrafyadan çıkararak dünya geneline taşıdı.
Bunun en büyük örneği, 1953'te İran'da seçimle göreve gelen Başbakan Muhammed Musaddık'ın darbeyle görevinden uzaklaştırılmasıydı. Musaddık'ın İran petrolünü millileştirme kararının ardından ABD-İngiltere'nin Ajax Operasyonu adını verdikleri darbe planı devreye sokuldu. Uzun yıllar inkar edilmesine rağmen ABD'nin darbedeki planlayıcı rolü, 2013'te CIA tarafından açıklanan belgelerle itiraf edildi.
Musaddık hükümetine yapılan darbenin izleri, İran'da 1979'da gerçekleşen devrimin sloganlarına taşındı. Devrimden sonra da Batı'nın darbedeki parmağı, İranlıların Batı'ya takındığı düşmanca tavrın gerekçesi oldu.
ABD muz şirketleri üzerinden CIA'nin teşvikiyle planlanan darbelerinden biri de 1954'te Guetamala'da gerçekleşti.
Guetamala'nın seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanı Jacobo Arbenz'in ordu ve silahlı milislerin desteğiyle devrilmesini sağlayan Washington yönetimi, göreve getirdiği aşırı sağcı Carlos Castillo Armas ve sonrasındaki askeri yönetimlerin kanlı operasyonlarına ve tüm ihlallerine göz yumarak destek çıktı.
Darbenin yol açtığı 36 yıllık iç savaş, sonunda 200 binden fazla Guetamalının hayatına mal oldu. İstikrarsızlık, ilerleyen yıllarda El Salvador'a sıçradı. Bu ülkede ABD destekli cunta yönetiminin yürüttüğü iç savaş 75 bin sivilin ölümüne yol açtı.