Afrika'yı kana bulayan "Avrupa'nın sabıka dosyası"
Avrupalı devletler arasında sömürgecilikte başı çeken Fransa, İngiltere, Portekiz, Belçika, Almanya gibi ülkeler, yüzyıllar boyunca Asya'dan Afrika'ya kadar bütün kıtaları ele geçirdi. Bununla yetinmediler, insanlık dışı ve pek çok kanlı süreçleri de beraberlerinde getirdiler. İşte, sömürge düzeninin devamı niteliğinde olan CFA frangı da denilen sömürge frangının Afrika ülkelerinde tedavülden kalkmaya başlandığı bugünlerde Afrika'yı kana bulayan Avrupa'nın sabıka dosyasından bazıları...
Giriş Tarihi: 10.07.2019
12:56
Güncelleme Tarihi: 10.07.2019
13:41
Belçika'nın katlettiği Afrikalı sayısı: 10.000.000
Belçika Sömürge Krallığı'nın iç savaş çıkmasını sağladığı bir sömürge olarak Ruanda hem Almanya hem de Belçika tarafından zulme uğratıldı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanlar çekildi, yerine Belçika geldi. Resmî olarak 1962'ye kadar Ruanda ve Burundi'yi Belçika yönetti. Ruanda'nın yüzde 90'ı Hutu, yüzde 9'u Tutsi, yüzde 1'i ise Pigme idi. "Böl, parçala, yönet" taktiği icabı etnik bir ayrışmayı körüklediler. 1950'lerde başlayan bu etnik ayrışma 1994'e gelindiğinde tarihin gördüğü en kanlı iç savaşlardan birine sahne oldu. Fransa'nın etkin rol oynadığı soykırımda 100 gün içinde 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutu katledildi. 2 milyon kişi de göç etmek zorunda kaldı. Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand, 1998'deki mülakatında, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil" dedi.
Bahane hiç değişmedi. Dün ABD kitle imha silahları için Irak'a girip ülkeye demokrasi getireceğini söylemişti, bundan yaklaşık 150 yıl önce de Belçika kralı II. Leopold, Kongo Nehri civarındaki "köle ticaretiyle savaşmak için" Kongo'ya doğru yola çıktı. Kongo'ya sözde "daha iyi yaşam koşulları sunmak için" gelmişti. Sonunda 6 milyon insanın öldürüldüğü, yüz binlercesinin yeterli kauçuk toplama sınırına ulaşamadığı için elinin kesildiği ve II. Leopold'un resmî olarak tapulu malı hâline geldiği bir ülke oldu Kongo.
İngiltere'nin köleleştirdiği Afrikalı sayısı: 5.500.000
Sömürgecilikte Hindistan, Singapur, Avustralya hattına öncelik veren İngiltere, diğer Avrupa ülkelerine nazaran Afrika'da daha az yer alsa da Uganda, Sudan, Gambiya gibi ülkelerle birlikte Afrika sömürüsünden payını almaktan da geri kalmadı. "Sömürü sektörü"nde Afrika, İngiltere için ikincil bir sektörden ibaretti.
İngiltere ve Fransa Gambiya'yı alabilmek için mücadele ettiler. Fakat 1763'teki Paris Antlaşması ile Gambiya, Britanya Krallığı'na bırakıldı. 18 ve 19'uncu yüzyıl arasında üç milyonu aşkın insan Gambiya'dan Amerika'ya köle olarak taşındı. Gambiya 1965 yılında bağımsızlığını kazanarak İngiliz Milletler Topluluğu üyesi oldu. 2013 yılında bu oluşumu da terk etti.