Azerbaycan tarihinin kırılma noktaları
Azerbaycan, yıllardır emperyalist güçlerin hedef aldığı bir ülke. Bağımsızlığını ilan etmesinin ardından ise Ermenistan'ın yol açtığı sorunlarla baş ediyor. Kafkasya'nın çözülemeyen sorunu Dağlık Karabağ işgali, Ermenistan'ın artan saldırıları nedeniyle yaklaşık 30 yıldır olduğu gibi yeniden gündeme geldi. Azerbaycan tarihinin kırılma noktalarını derledik.
Giriş Tarihi: 01.10.2020
17:16
Güncelleme Tarihi: 01.10.2020
22:00
ŞAH İSMAİL DÖNEMİNDE ARAZİLER VERİMLİ KULLANILDI
Timur'un ölümü üzerine Azerbaycan Moğol istilâsından kurtulduktan sonra sırasıyla Karakoyunlular (1380-1468) ve Akkoyunluların (1340-1514) idaresi altına girdi.
16. yüzyılın başlarında Akkoyunlu Devleti'nin yıkılmasıyla bu defa Azerbaycan tamamıyla Safevîlerin eline geçti. Şah İsmail (1501-1524) Tebriz'i başşehir yaparak bölgede hâkimiyet sağladı. Moğol ve Timur istilâlarıyla işlenmez hale gelen araziler bu devirde ekilip biçilmeye başlandı.
ÇALDIRAN ZAFERİ İLE OSMANLI HÂKİMİYETİNE GİRDİ
1514 yılında gerçekleşen Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Zaferi ile Tebriz ve Güney Azerbaycan Osmanlı hâkimiyetine girdi. Daha sonra tekrar Safevîlerin eline geçen bölge, 1534 yılında Kanuni devrinde Makbul İbrahim Paşa tarafından yeniden alındı.
Aynı yıl Irakeyn Seferi'ne çıkan Kanuni Bağdat'a giderken bütün Azerbaycan'ı kontrolü altına aldı. 18. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti'nin bölgedeki güç ve nüfuzunun gittikçe zayıflamaya başlaması sebebiyle Rus kuvvetleri Azerbaycan'da sık sık görülmeye başladı.
18. YÜZYILDA BÖLGEYE RUS AKINLARI DEVAM ETTİ
Rusya'nın Azerbaycan üzerindeki emelleri ise oldukça eskiydi. Azerbaycan'ın Anadolu ile İran arasında transit ticaret merkezi oluşu ve bölgenin ziraî ve ham madde kaynakları bakımından zenginliği Rusya'nın bölgeyle ilgilenmesine sebep oldu.
Azerbaycan'a ilk Rus akını 1735 yılında Nâdir Şah zamanında oldu. 1768-1796 yılları arasında, II. Katerina döneminde Rusların güneye doğru ilerlemesi devam etti.
Azerbaycan'ın 'devlet olma' savaşında 'tek millet'
KAFKASYA’NIN BÜYÜK BİR KISMI RUS İDARESİNE GİRDİ
1758'de Kuba bölgesi ve Kafkasya'nın büyük bir kısmı Rus idaresine girdi. Kafkasya üzerindeki politikada aktif bir rol alma isteği Rusları askerî harekâta yöneltti. Katerina'nın ölümü üzerine Azerbaycan hanlıkları zaman zaman Rus ordularına saldırdılar.
Ruslar 1805'te Gence Hanlığı ile yaptıkları savaştan sonra bölgeyi ele geçirdiler. 1803-1813 Rus-İran savaşlarının sonunda imzalanan Gülistan Antlaşması ile (1813) Gence, Şeki, Bakü, Derbend, Kuba ve Taliş hanlıkları Rusya, Güney Azerbaycan hanlıkları ise İran hâkimiyetine bırakıldı.
AZERBAYCAN’IN MİLLETLERARASI STATÜSÜ
Bu sırada Feth Ali Şah'ın oğlu Abbas Mirza kumandasındaki bir İran ordusunun Rus hâkimiyetinde kalmış olan halkın desteğine güvenerek Kuzey Azerbaycan'a girmesi üzerine Ruslar İran ordusunu yenerek Tebriz'i ele geçirdiler. Bu durum karşısında İran Rusya ile bir antlaşma yapmak zorunda kaldı.
İki devlet arasında imzalanan Türkmençay Antlaşması (1828) ve Osmanlı-Rus savaşlarının sonucunda imzalanan Edirne Antlaşması (1829) ile Azerbaycan'ın milletlerarası statüsü tespit edildi. Buna göre Aras nehri ile Taliş dağları sınır olmak üzere Azerbaycan ikiye ayrıldı. Revan ve Nahcivan hanlıkları Rusya'ya bırakıldı, Hazar denizi de Rus egemenliğine geçti.