Etiyopya Yahudisi Falaşalar kimdir, ne istiyorlar?
İsrail polisinin 19 yaşında silahsız Etiyopyalı bir genci vurarak öldürmesi gözleri İsrail'de yaşayan Etiyopyalı Yahudilere çevirdi. Etiyopyalı Yahudiler ya da diğer adlarıyla Falaşalar, İsrail'in öteki Yahudilerini oluşturuyor. Etiyopya'daki savaştan kaçıp İsrail'e sığınan bu insanlar, İsrail tarafından ırkçı politikalar ile yönetiliyor. Peki, İsrail'de neler oluyor? Etiyopya Yahudisi Falaşalar ne istiyor?
Giriş Tarihi: 05.07.2019
15:39
Güncelleme Tarihi: 05.07.2019
17:05
Falaşalar binlerce yıl tarım, demircilik ve çömlekçilikle uğraştı. Tarihçiler bu topluluğun milattan hemen sonra Güney Arabistan'dan bölgeye gelen Yahudi kabileleri tarafından Yahudiliğe dönüştürüldüğünü düşünüyor. Falaşalar böylelikle yüzyıllar boyunca sünnet ve yiyecek yasakları başta olmak üzere Yahudi inancının temel ibadetlerini uygulayıp buna göre yaşadılar.
Peki, kendi halinde yaşamlarını sürdüren bu topluluğu İsrail'e göç etmeye zorlayan olaylar nasıl gelişti?
NEDEN İSRAİL’E GÖÇ ETTİLER?
Vakti zamanında yaşadıkları sürgün tecrübelerinden esinle, yerel Ge'ez dilinde "Sürgün edilen" manasına gelen "Falaşa", bugün en yaygın bilinen isimleri. Etiyopyalı Yahudiler, hangi isimle anılırlarsa anılsınlar, uzun yıllardır Yahudi inancına göre ibadet ediyor ve yaşantılarını bu inanca göre düzenliyorlar. Ancak gerçekten Yahudi olup olmadıkları tartışması bugün bile sona ermiş değil.
Falaşalar, Yakup'un oğullarından Dan'ın soyundan gelmekteydi ve işte bu kayıp kabilelerden birine mensuplardı. Kabile, İsrail Krallığı'nın yıkılmasıyla birlikte Habeşistan'a (Bugünkü Etiyopya, Cibuti, Eritre ve Somali) göçmüş ve binlerce yıl boyunca inanç ve geleneklerini koruyarak bugüne gelmişti.
Zaman içinde çok küçük gruplar halinde İsrail'e gelmeye başlasalar da vatandaşlığa kabul edilmeleri 70'li yıllara kadar mümkün olmadı. 1974 sonbaharında patlak veren Etiyopya İç Savaşı, ülkenin kuzeyine gelip düğümlenmiş ve bölgede on binlerce insanın ölümüne sebep olmuştu.
90'lı yılların başında kuzeyde Eritre'nin kurulmasıyla sona erecek savaşın en kanlı günleri, Falaşaları da asırlardır yaşadıkları topraklardan çıkmaya zorladı. Düzensiz göç hareketi, sayıları birkaç on bin civarında olan Falaşaların tamamıyla İsrail'e yerleşmesini sağlamak açısından oldukça etkisizdi.
Devam eden iç savaş sebebiyle binlerce Etiyopyalı, ülkelerini terk ederek Sudan'daki mülteci kamplarına sığınmışlardı. İsrailli yetkililerin gayesi ise farklı inançlara mensup binlerce insan arasından Yahudi olanları seçerek ülkeye getirmekti. Plan, mülteci akını karşısında çaresiz kalan Sudan hükümeti için de oldukça makuldü ve yine gizlice yürütülen görüşmeler neticesinde 21 Kasım 1984'te düğmeye basıldı: Musa Operasyonu.
Mülteci kamplarındaki Etiyopyalılar arasından seçilen Falaşalar, 1985'in ilk günlerine değin devam eden Musa Operasyonu'yla İsrail'e getirildi. Kısa süre sonra, daha küçük çaplı bir operasyon için harekete geçildi. Musa Operasyonu'yla ülkeye getirilen Falaşalar arasında bulunan çocukların büyük kısmının ailelerini de içine alan bu yeni operasyona "Yeşu " adı verildi.
15 yıla yakın sürede Etiyopya Yahudilerinin çok büyük bir kısmı, yüzlerce yıldır yaşadıkları toprakları geride bırakmış ve İsrail'e yerleşmişlerdi. Geriye kalan az sayıda Falaşa'nın da ülkeye getirilmesi, sonraki bin yılın başlarını buldu ve 2013 yılına gelindiğinde geride yalnızca birkaç bin Falaşa kaldı.
İsrail'e getirilen Falaşalar, "başıboş" bırakılmadı. Öncelikli olarak kamplara yerleştirilerek İbranice öğrenmeye mecbur bırakıldılar. İlk kez 1996 yılında patlak veren "kan skandalı" , Falaşalara karşı devlet eliyle bir ayrımcılık güdüldüğünü gözler önüne serdi.