İsrail'in inandığı Yaşeya Kehaneti ne? Yahudilikte vadedilmiş topraklar nedir?
İsrail'in uyguladığı soykırımlar özellikle 7 Ekim'den sonra gündemde olsa da esasında 1948'den beri Orta Doğu'da İslam âleminin bağrına sokulmuş bir hançer gibi duruyor. Siyonist Netanyahu da Gazze'de uyguladığı soykırımları çeşitli fanatik söylemlerle meşrulaştırmaya çalışıyor. Peki, Yahudi inançlarına göre, hangi kehanetlerin gerçekleşmesini bekliyorlar? Yahudilikte vadedilmiş topraklar nereleri kapsıyor? İsrail, Mescid-i Aksa'nın altında ne arıyor? Dinler Tarihi Anabilim Başkanı ve Kudüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İsmail Taşpınar ile konuştuk.
Giriş Tarihi: 10.11.2023
16:50
Güncelleme Tarihi: 12.11.2023
09:55
Burcu Sandıkçı: Neden sürekli Mescid-i Aksa'nın altını kazıyorlar?
Prof. Dr. İsmail Taşpınar: Mescid-i Aksa'nın altında kazı yapılması uzun bir zaman önce başlanıldı. Aşağı yukarı 2000 yılları civarında böyle bir karar alındı. Sebep, Mescid-i Aksa'nın altında arkeolojik olarak eski mabede ait kalıntı var mı diye onları ortaya çıkartmaktı. Tabii bu aynı zamanda mabedin altında bu kazıları yaptığınız zaman Mescid-i Aksa'nın dayanma gücü ve sarsıntılarda bir şekilde yıkılmaya sebebiyet verecek birtakım çalışmalarda anlamın a geliyor.
◾ Yahudi geleneğine göre Hz. Süleyman'ın mabedi en kutsal yer olarak bilinmekte. Kutsallar kutsalı olarak kabul edilen yere baş kahinden başka kimsenin yerine yetkisi yoktu. Oraya girecek olan kişi de çarpılabilir ve ölebileceği gibi inançlar var. Yani oraya gerekli bir hazırlık olmadan girilmesi yasak olan bir yerdir. Bu nedenle buranın yeniden mabet yapılabilmesi için buranın yıkılması gerektiğine inanıyorlar.
◾ Denir ki Kubbetü's Sahra'nın altında yapılan kazı çalışmaları nedeniyle herhangi bir deprem esnasında veya sismik olay sırasında her an yıkılabilir. Yıkıldıktan sonra da Yahudiler kolayca kendi eski prototip mabetlerini inşa edebileceklerine dair görüşler var. Evet, bugün Mescid-i Aksa'nın altında yoğun bir arkeolojik faaliyet yapılmakta.
Burcu Sandıkçı: Siyonistlerin kıyameti kopartma ve mesihi getirme çabaları nedir?
Prof. Dr. İsmail Taşpınar: Yahudiler ile Hristiyanlar farklı düşünmekteler. Yahudi geleneksel inancına göre aslında mabedin yapılması hatta İsrail Devleti'nin kurulması da bir anlamda Yahudi şeriatına aykırı bir girişimdir . O nedenle geleneksel dindar Haredim diye de bildiğimiz birtakım geleneksel dindarlara göre Talmud'da emredildiği üzere devletin kurulması ve mabedin inşası tamamen Mesih'in yapacağı bir iştir. Bu nedenle siyonizm ideolojisinin yapmış olduğu 19. yüzyıldan başlayıp da 20. yüzyılda kurulan bu İsrail Devleti aslında dini bir emre karşı gelinen bir olaydır. Hatta bunun adına yapılan cinayetler, ölümler, insanları öldürmeleri ise tamamen büyük bir günah işlenmektedir. Bu dindar Yahudilere göre.
◾ Siyonizm çünkü bir ideoloji. Fakat Hristiyanlığa gelince Eski Ahit'teki birtakım kehanetlerden ve haberlerden hareketle mabedin yeniden inşasından sonra mesihin geleceğine inandıkları için mabedin inşasını hızlandırılması aslında Mesih'in yeryüzüne geri dönüşünün hızlandırılması anlamına gelmekte.
◾ Onun yeryüzüne gelmesi için de birtakım olağanüstü olayların gerçekleşmesi beklenmekte. Birtakım ahir zaman alametlerinin gerçekleşmesi gerekiyor ki Yuhanna'nın vahiy kitabında yedi madde olarak sayılmakta ve bu nedenle kıyametin bir an önce kopması için yedi tane büyük olayın gerçekleşmesi söylenmekte. Ozon tabakasının delinmesi, insanların denizlerde boğularak ölmesi, balıkların ölmesi, çeşitli savaşların çıkması, yaygın hastalıkların ortaya çıkması bütün hepsi alametler içerisinde. En son alamet ise işte beklenen Armageddon Savaşı'dır.
◾ Yani son Armageddon Savaşı da yapıldığında, yani bu bölgede büyük bir kaosun, büyük bir savaşın çıkması sonucunda mesihin geleceğine inanılmakta. Evanjelikler özellikle buna inanırlar . Bu nedenle adeta tanrıyı kıyamete zorlamak diye bir ifadeyle buradaki savaşın ve yeryüzündeki o ahir zaman alametlerinin küresel çapta yaşanması istenmekte.
◾ Nitekim Trump da bir evanjeliktir . Seçildiği zaman yaptığı ilk icraatlardan bir tanesi çevre anlaşmasından vazgeçmekti. Çevre anlaşmasından geri çekildi. Çünkü ozon tabakasının korunması anlaşması kendi inancına aykırı olduğu için ozon tabakasının daha çok delinmesi gerektiğini ve insanların yanması gerektiği inancı nedeniyle çevre anlaşmasından ve her yerin yıkılması gerektiği için tarihi koruma anlaşması olan UNESCO anlaşmasından geri çekilmişti. Yani bu tavırlar, Amerika'da Trump'la beraber yapılmıştı. Yeni yönetim geldiğinde tekrar çevre anlaşmasına imza yeniden koyduklarını ifade etmişlerdi. Ama şunu unutmamak lazım: Evanjelikler sadece Cumhuriyetçi Partisi değil her iki partide yer alan genel bir protestan ideoloji ve bir inanç, özellikle inancı paylaşan insanlar grubudur.
Bekir Salih Yaman: Yahudiler Mescid-i Aksa'ya neden düzenli olarak baskın yapıyorlar?
◾ İsraillilerin yakın zamandan itibaren belli bir yakın zamanda başlattıkları birtakım uygulamaları özellikle Mescid-i Aksa'ya gidip işgal etmeleri olayları çeşitli nedenlere dayanıyor. Bunların en önemlisi tabii ki Mescid-i Aksa'nın olduğu bölgenin bir an önce Yahudilerin mabetlerinin inşasının gerçekleşmesi için birtakım tacizlerde bulunuyorlar. Taciz girişimleri, taciz ziyareti olarak görebiliriz.
◾ Bir diğer sebebi de özellikle Yahudilerin bayramlarıyla Müslümanların bayramlarının yakın zamanda aynı takvimlere aynı döneme rast gelmeleri. Onlar da o bayramlarını orada kutlamak istiyorlar. Böylece fanatik Yahudiler, özellikle o tarihler geldiğinde Fısıh Bayramı gibi veya diğer bayramlarda onu mabette kutlayacağız şeklinde orada yapmak için girişimlerde bulunup bir anlamda huzursuzluk çıkarıyorlar.
◾ Bunu uzun vadede kimi araştırmacılara göre el-Halil şehrinde Hazreti İbrahim'e ait olan Halil Ür- Rahman Camii'nin yine bir oldu bittiye getirilerek ortadan ikiye bölünmesi ve yarısının Yahudilere verilmesi diğer yarısının Müslümanlara verilmesi ki Müslümanlar da kendi kısımlarına girerken kolay kolay yine giremiyorlar. Yine birtakım yoklama, birtakım kimlik ibraz etmelerden geçerek ancak girebiliyorlar Yahudi askerleri İsrail askerlerinin yaptığı kontrolden sonra. Kimi araştırmacılar, kimi oradan haber veren insanlara göre bunun benzerinden yine Mescid-i Aksa ve Beytülmakdis'in olmuş olduğu o bölgede benzerini yapma girişimleri olduğunu da söylüyorlar.