Sahra Çölü'nün gizemli ve kadim sahipleri: Tuaregler
"Sahra Çölü'nün kadim sahipleri" ve "mavi giyinenler" olarak bilinen Tuaregler, binlerce yıllık milli kimlikleri, farklı yaşam biçimleri, örf ve adetleriyle gizemli ve özgün bir topluluk olarak dikkati çekiyor.
Giriş Tarihi: 05.04.2018
12:51
Güncelleme Tarihi: 05.04.2018
13:51
"SÖMÜRGECİLER TOPRAKLARIMIZA GELEREK AİLELERİ BÖLDÜ"
Her Tuaregli bireyin, bulunduğu ülkede terörle mücadele ettiğinin altını çizen Gideydi, "Medya ve hatta bazı ülkelerin yetkilileri, bizi terörle suçluyor. Kamuoyunda bize karşı kara propaganda yapılıyor. Tuaregler her zaman terörle mücadele ediyor. Biz, bunu vatandaşlık görevi olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"TUAREGLERDE ANNE, ÇOCUĞUNA TİFİNAG HARFLERİNİ ÖĞRETMEKLE YÜKÜMLÜ"
Gideydi, Tuareglerin, bedevi yaşam biçimini benimsediğini belirterek, zamanla bir kısmının şehirlere yerleştiğini ve eğitim aldığını anlattı. Yetkililerden yeterince destek görmedikleri için bir çoğunun yüksek öğretim fırsatı bulamadığını ve bu nedenle üniversiteye gidemediğini söyleyen Gideydi, "Tuareglerin bulunduğu bölgelerdeki okullarda eğitim almaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Tuareglerin okur-yazar bir toplum olduğuna dikkati çeken Gideydi, şu ifadeleri kullandı:
"Tuareglerin kendi alfabesi var. Sahra Çölü'ndeki kalıntılar bunun ispatıdır ki Tuaregler, uygarlık ve ilmi bir birikime sahip. Tifinag alfabesiyle yazılan yazılara, Sahra Çölü'nün her yerinde denk gelebilirsiniz. Belgeler, yazışmalar, taşların üzerine Tifinag alfabesiyle yazılmış el yazıları da bulunuyor. Binlerce yıldan bu yana bu bölge, tarihte en büyük açık hava müzesi olarak nitelendirilir. İnsanların pek bilmediği ama önemli olan bir başka konu da şudur ki: Tuareglerde anne, çocukları eğitme, okuma-yazma ve Tifinag harflerini öğretmekle yükümlü. Babanın ise avcılık gibi farklı görevleri var."
"TUAREGLERDE KADIN KUTSALDIR"
Mevlaya Gideydi, Tuareglerin kadına en fazla saygı duyan toplum olduğuna işaret ederek Tuareglerde kadının kutsal olduğunu ifade etti. Gerçek medeniyetlerin, öncelikle kadının onurunun korunması üzerinde durması gerektiğini belirten Gideydi, kadının ailenin direği ve dayanağı olduğunu vurguladı.
Gideydi, "Kadına şiddetle mücadele etmek için düzenlenen bazı toplantılara davet edildiğimizde şaşırıyoruz. Toplantılarda kendimizi sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi hissediyoruz. Kendine medeni diyen bazı toplumlar kadına şiddet uyguluyor. Bu olmayacak bir şey. Bizi gerici diye nitelendirenler, kadına şiddet uyguluyor." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, Tuareglerin İslamiyetin yayılmasındaki önemine de değinen Gideydi, "Bizler, İslamiyetin, Kuzey Afrika'dan Sahra altına yayılmasını sağlayan kabileyiz. Çünkü Sahra yolunu bir tek biz biliyorduk." dedi.
KABİLENİN ERKEKLERİ PEÇE TAKIYOR
KABİLENİN ERKEKLERİ PEÇE TAKIYOR
Gideydi, Tuareg erkeklerinin peçe takma nedeninin sorulması üzerine, bazılarının bu durumu sıcaklık, yağmur ve kum gibi bir takım coğrafi konumdan kaynaklı faktörlere dayandırdığını söyledi. Gideydi, peçe takma mevzusuna ilişkin yapabilecek en güzel yorumu şu şekilde yapılabileceğini söyledi:
"Birisiyle konuşurken yüz ifadeleriniz değişir. Karşı taraf bu yüz ifadeleriyle sizi yargılayabilir. Kızgın, ciddi, rahat, üzgün, ilgili veya ilgisiz olduğunuzu öğrenebilir ama peçe sizi her zaman gizli ve belirsiz kılar böylece karşı taraf sizi sadece konuştuğunuz sözlerle yargılar."