Sultan Abdülhamid'in arşivinden Japonya fotoğrafları
Döneminin en büyük görsel arşivi olan Sultan Abdülhamid'in Yıldız Fotoğraf Koleksiyonu, 36 binden fazla fotoğrafı barındırıyor. Tarihe ışık tutan bu arşivde Japonya da yer alıyor. Uzak Doğu ülkelerindeki şehir ve tabiat güzelliklerini, sarayları, gemi, müze ve sanat eserlerini konu alıyor. Peki, Osmanlı ile Japonya arasındaki dostluğun başlangıcı olan felaket neydi? Japonya'yı İslam ile tanıştıran alim Abdürreşid İbrahim, buradaki halktan nasıl bahsetti? İşte Sultan Abdülhamid'in arşivinden fotoğraflarla Japonya...
Giriş Tarihi: 06.07.2020
09:16
Güncelleme Tarihi: 24.03.2022
12:34
Japonya'da bir binanın ön cepheden görünüşü
Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Japonların 19. yüzyılın ortalarından itibaren ABD ve Avrupa'nın baskısıyla karşılaşınca bu durumdan çıkış yolları aramaya başladığını belirtir. Bundan dolayı 1871'de Fukuçi Geniçiro'yu Türkiye'nin durumunu tespit ettirmek üzere gönderdiler. 1875'te Dışişleri Bakanı Munenori Başbakan Sanetomi'ye "Türkler gayri Hristiyan Batı milleti olarak Avrupalılar ile diplomatik ilişkilerde bulunuyorlar. Bu bakımdan Japonlara benziyorlar. Biz de onlardan çok şeyler öğrenebiliriz. Dolayısıyla onlar ile diplomatik ilişkileri açarsak bizim için faydalı olacak" dedi. Bu konuşmadan sonra İngiltere'deki Japon ve Türk elçileri arasında bir görüşme oldu.
Sultan Abdülhamid'in fotoğraf arşivinde yer alan mukaddes topraklar
İyeyasu Tapınağı
Yaptıkları değerlendirmeler sonucunda Osmanlı ile ilişki kurmayı faydalı bulan Japon yönetiminin gönderdiği heyet 1881'in ocak ayında İstanbul'a ulaştı. Japonya ve Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilerin 1887'de Japon Prensi Komatsu Akihito ve eşinin İstanbul ziyaretinde Sultan II. Abdülhamid ile görüşmesi ve hediyeler sunmasıyla gelişmeye başladı. II. Abdülhamid'in misafirperverliğine teşekkür için Japon İmparatoru padişaha Krizantem Nişanı hediye etti. Bu Japonya'nın en önemli nişanıydı.
Tokyo'da bir nehir kenarında çay
Sultan Abdülhamid, padişaha gönderilen nişana karşılık Japon İmparatoruna İmtiyaz Nişanı verilmesini uygun buldu. Hem bu nişanı götürmek hem de iade-i ziyaret üzere bir harp gemisinin Japonya'ya hareketini emretti. Fakat bunun diğer devletlerin pek duyulmasını istemediği için geminin bir eğitim gemisi olduğu imajı verildi.
Sultan Abdülhamid'in fotoğraf albümünde yer alan Kızılderililer
Mikado Bahçesi (Fukiage)
Ertuğrul Fırkateyni'nin 79 metre boyunda, 15,5 metre eninde, 600 beygir gücünde olup, 1874'de İstanbul Tersanesi'nde inşa edildi. 14 Temmuz 1889'da İstanbul'dan hareket eden Ertuğrul Fırkateyni'nde 56'sı subay olmak üzere mürettebatla birlikte 609 bahriyeli bulunuyordu. Bu gemide görevli subaylar arasında işlerinin ehli, birkaç Avrupa dilini konuşan, iyi yetişmiş askerler vardı.
Çay evi
27 Temmuz'da Süveyş Kanalı'nı geçerken kuma oturdu ve dümeni kırıldı. Fırkateyn tamir için havuza alındı ve bu arada başka bir gemiyle nişan ve hediyelerin üst düzey subaylarla gönderilmesi düşünüldü. Ancak tamerin kısa sürede bitmesi üzerine yola çıkan gemimiz bir kaza daha geçirdi. 7 Ekim'de Aden'e, 20 Ekim'de Bombay'a vardı.
Yurt dışına eğitime gönderilen askerler