Arama

Suriye’yi kana bulayan sürecin başlangıç noktası: Hafız Esad

"Baba Esad" olarak bilinen Hafız Esad, bundan tam 48 yıl önce bugün gerçekleştirdiği darbe ile iktidarı ele geçirdi; Suriye'yi kana bulayan sürecin fitili de, işte o tarihte ateşlendi. Darbeyle dava arkadaşı Salah Cedid'i deviren Hafız Esad, Suriye'ye tapulu mülkü gözü ile baktı ve yönetimi çıkarlarına uygun hale getirdi. Kendisine karşı çıkan ayaklanmaları acımasızca gerçekleştirdiği katliamlarla bastırdı. 1982 yılında gerçekleşen ve "Hama katliamı" olarak tarihe geçen en büyük katliamda, kentte yaşayan her 10 kişiden biri hayatını kaybetti. Ölümünden sonra yönetimi devralan Beşar Esad, ne yazık ki babasının izinden gitti… Peki Hafız Esad kimdir? Beşar Esad kimdir?

  • 3
  • 16
DARBE İLE İKTİDARI ELE GEÇİRDİ
DARBE İLE İKTİDARI ELE GEÇİRDİ

1969-1970 yılları arasında Baas Partisi'nin sivil ve askeri kanatları arasında baş gösteren iktidar mücadelesinde etkin biçimde yer aldı.

Bu çatışmayı doruğa çıkaran Filistinlilerle Ürdün ordusu arasında çıkan Ürdün İç Savaşı'nda, hangi tarafın tutulacağı tartışmalarının ülkeyi böldüğü dönemi atlattı.

13 Kasım 1970'te bir darbe yaparak dava arkadaşı Salah Cedid'i devirdi ve iktidarı ele aldı.

Mart 1971'de tek aday olarak girdiği devlet başkanlığı seçimini, oyların yüzde 99,2'sini alarak kazanan Hafız Esad, Suriye'nin ilk Alevi (Nusayri) Devlet Başkanı oldu ve ölene kadar da bu görevi sürdürdü.

  • 4
  • 16
ÇIKAN AYAKLANMALAR ACIMASIZCA BASTIRILDI
ÇIKAN AYAKLANMALAR ACIMASIZCA BASTIRILDI

O günden bugüne Esad ailesi, Suriye'ye tapulu mülk gözü ile baktı ve yönetimi ona göre şekillendirdi.

1970'lerden bu yana Suriye, Esad'lar tarafından bir aile şirketi gibi idare edildi, soyuldu. Ülkenin kaynakları, aile mensupları tarafından dışarı taşınırken, çıkan ayaklanmalar acımasızca bastırıldı.

  • 5
  • 16
SURİYE’NİN YÖNETİMİ NASIL ESAD AİLESİNİN ELİNE KALDI?
SURİYE’NİN YÖNETİMİ NASIL ESAD AİLESİNİN ELİNE KALDI?

Bakanlar kurulu, bakanlıklar ve parlamento, baba Esad'ın elindeki kuklalar gibiydi. Bu sebeple adı geçen oluşumlar, ülke yönetiminde hiçbir zaman gerçek söz sahibi olmadı.

Suriye'yi asıl idare edenler, bizzat aile mensupları tarafından yönetilen ordu ve istihbarat kurumlarıydı.

Ordu ve istihbarat, hükümete ve parlamentoya değil, yalnızca Hafız Esad'a bağlıydı ve bir tek ona hesap verirlerdi.

  • 6
  • 16
ESAD’A SADIK ŞİİLER, ORDU VE İSTİHBARATIN BAŞINDAYDI
ESAD’A SADIK ŞİİLER, ORDU VE İSTİHBARATIN BAŞINDAYDI

Suriye nüfusunun yüzde 70'ten fazlasının Sünni olmasına rağmen, ordu ve istihbaratın en üst kademelerinde genellikle Esad ailesine sadık Şiiler görev aldı. Her şey onların kontrolü altındaydı.

Ekonominin çeşitli sektörleri de Esad ailesinin denetimindeydi ve buradan gelen paralar, aile mensuplarının ve yakın çevresinin cebine akıyordu.

Dahası aileden ve aileye yakın üst düzey bürokratlar, ordu, istihbarat mensupları ve akrabaları, çeşitli baskı, şantaj ve tehdit yoluyla Sünnilerden oluşan iş adamlarının şirketlerini ve mal varlıklarını gasp edip kendi servetlerine kattılar.

Lübnan'ın Suriye işgali altında olduğu senelerde, aileye yakın üst düzey ordu ve istihbarat mensuplarının burada uyuşturucu kaçakçılığına karıştığı ortaya çıktı.

Tabii ki, baba Esad bundan habersiz değildi…

  • 7
  • 16
MUHALEFET “ADİL KAZANÇ” İSTİYORDU
MUHALEFET ADİL KAZANÇ İSTİYORDU

Baas kadroları kırsal kökenli kadrolardı ve izledikleri ekonomi ve laik politikalara, İslamcı-kentli bir muhalefet odağı tepki gösteriyordu.

İslamcı muhalefet, rejimin yalnızca Alevi ve askeri nitelikli oluşuna değil; aynı zamanda devletin ekonomi üzerindeki kontrolüne de karşıydı.

İslamcılara göre Baas iktidarında güçlü bir bürokratik sınıf oluşmuştu ve devletin ekonomideki yerini sınırlandıracak bir "İslami iktisada" ihtiyaç vardı. İslamcılar hür müteşebbislerin "adil kazanç" elde edebilecekleri bir ekonomik düzen istiyordu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN