Türkiye'nin Barzani'ye yanıtı ne olacak?
Bölgesel yönetim referandum ısrarını sürdürüyor. Referandumun gerçekleşmesi halinde Türkiye hangi adımları atacak? Taha Dağlı Sabah.com.tr için değerlendirdi
Giriş Tarihi: 23.09.2017
19:54
Güncelleme Tarihi: 23.09.2017
19:55
BARZANİ'YE SON UYARIDA HANGİ MESAJLAR VERİLDİ?
MGK toplandı referanduma karşı kesin ve net bir dille karar alındı. Meclisten tezkere geçiriliyor. Bununla birlikte geçtiğimiz haftadan itibaren sınırda askeri hareketlilik vardı, asker sınırda tatbikat yaptı ve ayrıca geçen hafta Kuzey Irak'ta terör örgütüne yönelik TSK'nın çok başarılı hava operasyonları gerçekleştirildi.
TÜRKİYE GEREKEN CAYDIRICI ÖNLEMLERİ ALDI MI?
25 Eylül'e giden süreçte Türkiye, Barzani'nin referandumu iptal etmesi için kademeli uyarılar yaptı. Sözlü olarak yapılan uyarıların yanı sıra caydırıcı anlamda askerlerimizin sınır tatbikatları ve terör örgütüne yönelik hava operasyonları gerçekleştirildi. MGK, Bakanlar kurulu ve meclisteki tezkere oturumu ise bu saatten sonra geri adım atılmaması halinde daha sert tedbirlerin hayata geçirileceğinin göstergesi.
25 EYLÜL SONRASI TÜRKİYE HANGİ ADIMLARI ATACAK?
Uluslararası anlaşmalardan doğan haklar var. Bununla birlikte Kuzey Irak'ın dünyaya açılan tek kapısı Türkiye diyebiliriz. Çünkü Suriye, İran ve Bağdat'la yaşadıkları sorunları bizimle yaşamadılar. Referandum ısrarı sürerse Barzani, Türkiye sınırıyla da krize girebilir.
MUSUL VE KERKÜK'E GİREBİLİR MİYİZ?
Lozan'daki Kerkük-Musul meselesi üzerindeki soru işaretleri 1926 Ankara anlaşmasında ortadan kaldırılmış. Sınırların değiştirilmesi, Kuzey Irak'ta bir devlet kurulması halinde Türkiye'nin Musul ve Kerkük'ü denetim altına alma hakkı bulunuyor. Türkiye'nin elinde böyle bir tasarruf var ve bunu kullanabilir.
MUSUL VE KERKÜK'TE HANGİ HAKLARIMIZ VAR?
Gerek Lozan gerekse Ankara anlaşmasında belirtilen maddelerde Türkiye'nin sınırları konusunda doğan hakları var. Yani karşı taraf sınır konusunda hiçbir değişiklik yapamaz, yaptığı takdirde anlaşma bozulur ve Türkiye'nin müdahale hakkı doğar. Bu hem terör örgütleri konusunda sınır güvenliğimiz adına hem de bölgedeki Türkmen nüfus bakımından bizi yakından ilgilendiren bir konudur.