10 maddede edebiyatın gür sesi: Baki
Baki, döneminde "şairler sultanı" anlamına gelen "Sultânü'ş-şuarâ" unvanıyla anılırdı. Kaleme aldığı şiirler ile edebiyatın çehresini değiştiren şairin şöhreti, Anadolu ve Rumeli'yi aşıp Hint saraylarına kadar yayıldı. Çağdaşlarına göre daha sade ve anlaşılır bir dil kullanan usta kalem, Türk şiirinin önemli isimler yetiştirdiği bir yüzyılda yaşadığı halde hepsini gölgede bıraktı. Sizler için, kubbede hoş sada bırakan Baki'nin hayatını ve hafızalarda yer edinen şiirlerini derledik.
Giriş Tarihi: 07.11.2020
13:17
Güncelleme Tarihi: 07.04.2022
15:00
ŞİİRİ ZATİ'NİN DİVANINDA YER ALDI
📌Zati, yetenekli genç şairin yazdığı gazeli tamamlayarak divanına koydu. Kendisini ayıplayan kişilere de "Bâkî gibi şâir-i sâhirin (büyüleyici söz söyleyen şair) şiirini uğurlamak ayıp değildir." diyerek genç şairi onurlandırdı. Zati vefat ettiğinde, Baki 20 yaşındaydı.
📌Kanuni Sultan Süleyman'ın açtığı medreselerin başına getirilen Kadızade Şemseddin Ahmed Efendi'nin derslerine devam etti. Bu dönemde 26-27 yaşında olan Baki, hocasının güvenini kazanarak Süleymaniye Külliyesi'nde nezaretçi olarak görevlendirildi. Bir yandan tahsiline devam ederken bir yandan görevini ifa ediyordu.
Divan edebiyatının üstadı Zati'nin beyitleri ve anlamları
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN TAKDİRİNİ KAZANDI
📌Nahcivan seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman'a 1554'te takdim ettiği kasidesi ile padişahın ilk defa dikkatini çekerek takdirini kazandı. Buradaki dizelerde üç yıl medrese hücrelerinde yatıp kalktığından bir seneden beri nezaretçi olarak görevde bulunduğundan bahsetti.
📌Halep kadılığına atanan Kadızade Şemseddin Ahmed Efendi'nin beraberinde Baki'yi de götürdü. Burada Lamiyye ve Raiyye kasidelerini kaleme aldı. Halep'te dört yıl geçirdikten sonra hocası ile beraber İstanbul'a döndü.
📌1560'ta Şeyhülislam Ebussuud Efendi ile tanıştı ve kendisine Halep'te yazdığı "Lâmiyye Kasidesi"ni sundu. 1564'te ise padişahın isteğiyle Silivri'deki Piri Paşa Medresesi'nde göreve başladı.
SULTAN SÜLEYMAN TARAFINDAN HİMAYE EDİLDİ
📌Sadrazam Semiz Ali Paşa'ya "hatem" redifli kasidesiniyle beraber ünlü bahariyyesini sunarak takdirlerini kazandı.
📌1563 yılında danişmend olan Baki, şiirlerini padişaha göndermeyi de ihmal etmedi. Bir gün sultanın meclisinde şiirleri okunurken, ona görevini sordu. Danişmend olduğunu öğrenince de böyle yetenekli bir şairin medrese odalarında çürümesinin doğru olmadığını kendisine mülâzemet verilerek yirmi beş akçelik medrese müderrisliğine gönderilmesini emretti.
*Mülâzemet: İlmiye mesleği adaylarının meslekî stajları ve görev bekleme süreleri için kullanılan terim.
Divan edebiyatının harflerle kurulan kelime oyunları
SARAYIN ÖNEMLİ ŞAİRLERİNDEN BİRİYDİ
📌Silivri Medresesi'ne gönderilen Baki'nin bir yıl sonra maaşı daha da artırıldı ve İstanbul'daki Mahmud Paşa Medresesi müderrisliğine getirildi.
📌Hayatı hızlı bir şekilde değişmeye başlayan şair, Kanuni'nin şiirlerine nazireler yazarak edebi düzeyde ilişkilerini geliştirdi. Fakat yaşamında her şey olumlu yönde giderken önce babasını ardından kendisini himaye eden Sultan Süleyman'ı kaybetti.
📌Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatı üzerine duyduğu üzüntüyü "Kanuni Mersiyesi" ile dile getiren Baki, II. Selim döneminde Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'nın yakınında bulundu. Saray toplantılarına çağrılmaya başlanan divan şairi, III. Murad döneminde de vazifeye devam etti ve Süleymaniye Müderrisi oldu.
İLMİYE SINIFININ EN YÜKSEK DERECESİNE YÜKSELDİ
📌Artık devrin büyük âlim ve şairlerinden sayılan Baki'nin ünü zirveye ulaşmışken kaleme aldığı bir şiiri, hasımları tarafından farklı manalar yükleyerek Sultan III. Murad'a bildirildi.
Cihânun ni'metinden kendi âb u dânemüz yegdür İlün kâşânesinden kûşe-i vîrânemüz yegdür
📌 Fakat Baki'nin dostları, bu şiirin farklı bir şaire ait olduğu konusunda Sultan'ı ikna ettiler. Kötü bir akıbetten kurtulsa da kendisinden şüphe duyulmasına engel olamadı. Edirne'deki Selimiye müderrisliğine gönderildikten bir süre sonra maaşı artırılarak Medine kadılığına atandı.
📌 İkişer kez İstanbul ve Anadolu kazaskerliği, üç kez de Rumeli kazaskerliği yaptı. İlmiyedeki en yüksek mertebeye ulaşan şairin önünde şeyhülislamlıktan başka yükseleceği makam kalmadı. Fakat Kanuni dönemindeki rindane yaşamı, hasımlarıyla mücadele içinde olması bu amacına ulaşamadan emekliye sevk edilmesine neden oldu.
Klasik edebiyatta aşığın hayali güzeller