10 maddede Edip Cansever hakkında her şey
Sonsuz bir düşünce gücüne sahip, İkinci Yeni'nin kuyumcu şairi, yalnızlığın ve imgenin insanı Edip Cansever'in şiirlerinde Orta Doğu ve Afrika'yı kendi kişisel intibaları, hatıra ve hayalleriyle bu coğrafyalar arasında imgesel bağlar kurarak ele aldığını biliyor muydunuz? Sizler için satırlarıyla ruhumuza dokunan Edip Cansever'in doğum yıl dönümünde hakkındaki tüm detayları derledik.
Giriş Tarihi: 28.05.2019
09:10
Güncelleme Tarihi: 08.08.2019
09:41
İNSANI TOPLUM İÇİNDE BİR BİRİM OLARAK ELE ALDI
İkinci Yeni akımının öncüleri arasında yer alan Edip Cansever, her ne kadar içinde de olsa bu akımın özelliklerini reddetti. İkinci Yeni'nin temel yönelimleri arasında sayılan soyutluluğu, anlamsızlığı, rastlantısallığı kabul etmeyerek, 'düşüncenin şiiri'ni savundu. Şiirin bireycilikten ve topluma sırtını dönmekten çok daha fazla önemi olduğunu vurgulayan Cansever, şiiri toplumla ilgi kurmak olarak tanımladı ve şiirde sürekliliğe dikkat çekti.
Düz yazının olanaklarından sınırsız biçimde yararlanan Cansever, dizeye işlev kazandırarak, diyalog ve iç monolog gibi tekniklerle kendine özgü ses, imge ve anlam düzenine ulaştı. Böylece insanı toplum içinde bir birim olarak ele aldı. Yalnız, sıkıntılı ve çaresiz bireyi ön plana çıkaran Cansever, "çağının şairi" olma konusunda önemli bir yer edindi.
HAYATINI ETKİLEYEN BÜYÜK OLAY
Hayatının en önemli olayının 1954 yılında çıkan Büyük Kapalıçarşı Yangını olduğunu söyleyen Cansever, dokuz kitabını Kapalıçarşı'da, Sandal Bedesteni'ndeki küçük dükkânın asma katında bulunan çalışma masasında yazdı. Cansever bununla ilgili şöyle bir yorumda bulunur: "Bugün düşünüyorum da ya o yangın olmasaydı?"
ŞİİRLERİNİ İLK ÖNCE KARISI OKUDU
Edip Cansever, 1957'de yayımlanan "Yerçekimli Karanfil " adlı kitabıyla 1958 Yeditepe Şiir Armağanı'nı aldı. 1976'da yayımlanan "Ben Ruhi Bey Nasılım " adlı kitabıyla 1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü alırken, 1981'de bütün şiirlerini bir araya getiren "Yeniden " adlı kitabıyla da 1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü aldı. Usta şairin 19 yaşındayken evlendiği karısı Mefharet Cansever, 39 yıl süren evlilikleri boyunca her daim ilk okuru oldu.
İSMET ÖZEL ŞİİRLERİNİ OKUMASI İÇİN CANSEVER'E GÖNDERDİ
İsmet Özel , 2006 yılında şiir serüveniyle ilgili Gerçek Hayat Dergisi'ne röportaj verirken, Edip Cansever'den de bahseder. Şiirlerini okuması için Cansever'e gönderdiğini ve sonucunda aldığı övgü dolu mektubu sürekli yanında taşıdığını anlatır:
"...ben Edip Cansever'e, 'Size şiirlerimi göndereceğim' dedim. Dediğimi de yaptım. Edip Cansever'den heyecan ve övgü dolu bir mektup aldım. Mektupta diyordu ki "Bize şiirlerini gönderen çok olur, sanma ki herkese böyle sözlerle cevap veririm.' O mektup çok hoşuma gitmişti, hep yanımda taşıyor, çıkarıp okuyordum. Böylece, Edip Cansever'le yazışmamız başladı."
Edip Cansever, İsmet Özel'e yazdığı bir mektubun girişine "Merhaba Reis" ithamıyla başlar. Mektubunda, Özel'in anlatım biçiminden tutarak Alman yazarlara, Orhan Veli'ye, Eliot'a, Dostoyevski'ye ve son olarak da İkinci Yeni akımının eleştirisine değinir.