Arama

10 maddede "Han Duvarları"ndan "Zindan Duvarları"na Faruk Nafiz Çamlıbel

Şiirimizde çığır açan Faruk Nafiz Çamlıbel eserlerinde, doğal güzellikleri ve misafirperver insanlarıyla kaleme alınmamış bir destan gibi olan Anadolu'yu işledi. Milletimizin son bir asırlık macerasına hayatı ve kalemi ile şahitlik eden büyük şair, edebiyatımızda yeni bir dönemin başlamasını sağladı. Vefatının yıl dönümünde Faruk Nafiz Çamlıbel'in edebiyat serüvenini sizler için derledik.

Behçet Kemal Çağlar ile Cumhuriyet'in onuncu yılında, bağımsızlık mücadelemizi, on yılda neler yaptığını ve gelecek hedeflerini anlatan bir şiir yazdı. Bu dizeler, Onuncu Yıl Marşı olarak kabul edilip bestelendi.

"Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan."

Faruk Nafiz, aynı yıllarda kendisi gibi hece vezniyle yazan Enis Behiç, Yusuf Ziya, Halit Fahri ve Orhan Seyfi ile birlikte "Beş Hececiler" adı verilen grup içerisinde anılmaya başlandı.

  • 8
  • 12
800'den fazla mizahi şiir kaleme aldı
800’den fazla mizahi şiir kaleme aldı

Ciddi bir mizah yönü olan Faruk Nafiz'in, Çamdeviren, Akıllı Ozan, Kalender ve Deli Ozan takma adları ile yazdığı şiirleri, Karikatür ve Akbaba dergilerinde yayınladı. 800'den fazla mizahî şiir yazdı.

Şairliği ile tanınan Faruk Nafiz'in, tiyatro ve roman alanında da çok sayıda eseri vardı. Şair, şirinin formülünü de şu şekilde verdi:

"Varsın, seni ömrünce azabın kolu sarsın,
Şair! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın!"

  • 9
  • 12
“Han Duvarları”ndan “Zindan Duvarları”na
Han Duvarlarından Zindan Duvarlarına

1946'da siyasete atılan Faruk Nafiz, 1960'a kadar Demokrat Parti İstanbul milletvekili olarak TBMM'de görev yaptı. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından tüm milletvekilleri ile birlikte bir süre Yassıada'da, daha sonra da Celal Bayar ve diğer DP milletvekilleri ile birlikte Kayseri Kapalı Cezaevi'nde tutuklu kaldı.

16 ay sonra aklanarak serbest kalsa da artık onun için siyaset dönemi kapanmıştı. Yassıada'da arkadaşlarıyla birlikte yaşadığı baskıyı "Zindan Duvarları" adlı bir şiir ile anlattı.

Han duvarlarından zindan duvarlarına

  • 10
  • 12
Yassıada'da geçirdiği zor günler
Yassıada’da geçirdiği zor günler

Yassıada, diğer milletvekilleri gibi kendisi de pek çok baskıya maruz kaldı. Uzun yıllar sanatı ve milletvekilliği ile halka hizmet etmesine karşın mahkeme karşısında hesap vermek zorunda bırakıldı. "Mavi bir gölde elem katrası" olarak tanımladığı Yassıada'da yaşadığı sıkıntıları, ömrü boyunca elinden düşürmediği kalemiyle anlattı. Zindan Duvarları işte bu zor günlerin bir ürünüydü.

Hapis kaldığı süre içinde yaşadıklarını topladığı Zindan Duvarları, iki bölümden oluşur. "Adadan Kıtalar" adlı birinci bölümünün başında "kader ve keder birliği ettiğimiz arkadaşlarımızın aziz hatırasına" ifadesi yer alır.

"Ölümle Kalım Arasında" adlı ikinci bölüm ise kendisi ile beraber yargılanan bir dönem Milli Eğitim ve Adalet Bakanlığı görevlerini yapan Celal Yardımcı'ya ithaf etti.

Gece zindanda Yusuflar sıralanmış yatıyor,
Yüzlerinden okurum sapsarı rü'yâlarını...
Kimi sehpâda görür kendini, çarmıhta kimi,
Ve ararlar yine zindandaki dünyâlarını...

Evler yıkılır, köyler olur hâk ile yeksân,
Virân yeri birkaç yıla varmaz onarırlar.
Yalnız şu gönül mülkü harap olmaya görsün;
Tamire yetişmez onu dünyada asırlar.

Yassıada'ya dair özel hatıralar

  • 11
  • 12

Kitapta yer alan doksan rubai, haksız yere hapse atılışı, oradaki görevlilerin kendilerine uyguladığı zorbalığı ve zindanda çektiği ızdırapları en tesirli şekilde dile getirdi.

Bilmiyor gülmeyi sâkinlerinin binde biri,
Bir vatan derdi birikmiş bir avuçluk karada.
Kuşu hicran getirir, dalgası hüsran götürür;
Mavi bir gölde elem katrasıdır Yassıada.

Darbe ile uğradıkları haksızlıkların yanında, kendi miraslarına yani devlete, kurnazların ve menfaatçilerin sahip çıktığını belirtir.

Bir ömür gömdük o üç bu'du serab ellerinde biz
İşledik çöllerde bülbül ve gül efsanelerini
Tilkiler diktiğimiz bağlara sahip çıktı
Kargalar topladı hep döktüğümüz taneleri

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN