10 soruda "hace-i evvel" Ahmet Mithat Efendi
Romancı kimliği ile tanıdığımız Ahmet Mithat Efendi, Tanzimat döneminin önemli aydınları arasında geliyordu. "Hace-i evvel" olarak anılan Ahmet Mithat Efendi, halka ve olaylara bakış açısındaki farklılık sebebiyle çağdaşlarından ayrıldı. Peki, Ahmet Mithat Efendi kimdir? Neden romanlarında kendisine bir "eğitici" vasfı biçti? Ahmet Mihat'ın hayatına ve eserlerine dair ilgi çekici 10 soru ve cevabı sizler için derledik…
Giriş Tarihi: 29.12.2020
10:57
Güncelleme Tarihi: 29.12.2021
10:39
Sesli dinlemek için tıklayınız.
NEDEN RODOS’A SÜRGÜNE GÖNDERİLDİ?
📌Dağarcık dergisinde çıkan "Duvardan bir Sadâ" adlı yazısında ortaya koyduğu düşünce yazarın Rodos'a sürülmesine sebebiyet verdi. Materyalist düşüncenin izlerini taşıyan bu görüşler yüzünden Basiret gazetesi tarafından İslam aleyhtarlığı ile suçlandı. Bu sebeple 1873'te Rodos'a sürüldü. Daha sonrasında bu düşüncelerinden vazgeçtiğini dile getirdi.
Tanzimat edebiyatının ilk eserleri
İKİNCİ ABDÜLHAMİD İLE ARALARINDA NASIL BİR BAĞI VARDI?
📌Devrindeki birçok aydına göre Ahmet Mithat'ın Sultan İkinci Abdülhamid ile özel bir bağı vardı. Fikri anlamdaki yakınlık iki ismi birbirine bağlıyordu.
📌Abdülhamid'in henüz tahta çıktığı gençlik dönemlerinde Ahmet Mithat Üss-i İnkılap isimli kitabı kaleme aldı. Bu kitapta yazar, padişahın meşruiyetine zemin hazırlamakta, tarihi bilgiler ışığında padişaha bir yol haritası çizmekteydi.
📌Ahmet Mithat, İkinci Abdülhamid'in yönetim anlayışını bir aydın kimliğiyle savundu. Bunun altında yatan sebep de Ahmet Mithat'ın hürriyet kavramına olan bakış açısıydı. Yazar, insan hürriyetini tanımayan görüşleri de insanın kayıtsız şartsız bütünüyle bir özgürlüğe sahip olduğunu da reddediyordu. Ona göre mutlak hürriyet Allah'a mahsustu ve O'na atfedilen genişlik ve hürriyet insan için söz konusu değildi. Bu sebeple kontrolsüz ve sınırsız hürriyet anlayışını sonuna kadar eleştirdi.
PEK ÇOK ESER KALEME ALMASINA RAĞMEN BİLHASSA ROMANLARI NİTELİKLİ MİYDİ?
📌Roman türü edebiyatımıza 19. yüzyılda Tanzimat ile birlikte girdi. Tanzimat dönemi edebiyatçıları daha evvelinde aşina olmadıkları bir tür ile karşı karşıya kaldı. Pek çok tartışmaya zemin hazırlayan roman, ilk dönemlerde Osmanlı aydını ve toplumunda birtakım soru işaretlerine sebep oldu.
📌Bunun yanında ilk dönem romanları teknik anlamda zayıf, kurgu ve içerik noktasında klasik edebiyatın hayal dünyasından hala çıkamamıştı. İşte Ahmet Mithat'ın romanlarında da teknik anlamda bu zayıflıklar mevcuttu.
📌Yazar her ne kadar roman ve tiyatronun devşirme bir ürün olduğu için öncelikle Batı'yı taklit etmekle başlanması gerektiğini düşünse de kendisi de klasik edebiyat geleneğimizden gelen unsurları romana eklemekten vazgeçemedi. Orta oyunu, karagöz, bilhassa meddah hikâyelerinin tahkiye ve diyalog tarzı, yer yer Ahmed Midhat'ın romanlarını süsledi.
Ahmet Mithat'ın Beykoz'u
NEDEN ROMANLARINDA KENDİSİNE EĞİTİCİ BİR ROL SEÇTİ?
📌Ahmet Mithat'ın romanlarını okuduğumuzda yazdıklarında didaktik bir amaç taşıdığını, "kıssadan hisse" verme gayesiyle yazıldığını hatta kimi zaman yazarın roman içinde sözü kahramandan devraldığını gözlemleriz. Onun romancılık anlayışında iyiler mutlaka kazanmalı kötüler ise türlü şekillerde cezasını bulmalıdır. Yazar, baştan sona "yanlış" olarak karakterize ettiği kahramanlarını roman içerisinde türlü komik durumlara düşürerek söz gelimi düşüncelerini meşrulaştırmaya gayret etmiştir.
📌Ahmet Mithat sık sık okuyucuya "Ey kari!", "Ey karie!" diye seslenir. Okuyuculara anlatılan mesele hakkında bilgi ve görüşlerini söyler veya onların fikirlerini sorar. Bu tarz anlatım, meddahların başvurduğu bir anlatım tekniğidir. Ahmet Mithat Efendi de meddahlar gibi okuyucunun dikkatini anlatılan konu üzerinde toplayabilmek için onlarla diyalog kurma yolunu seçer. Ahmet Mithat Efendi, hikaye ve romanlarının kimi bölümlerinde zaman zaman kendine de seslenir.
📌Peki, Ahmet Mithat neden bir romanlarında bir yazar değil de kendisine bir "eğitici" rolü biçmiştir?
📌Bunun sebebi dönem okuması yapıldığında daha iyi anlaşılacaktır. Nitekim Tanzimat aydınları, toplumu eğitmek noktasında kendilerine önemli misyonlar yüklemişlerdir. Onlara göre aydın; toplumu eğitmekle mükelleftir ve bunu yapmak için roman oldukça elverişli bir türdür. Ahmet Mithat, bu misyonu en fazla yüklenen yazarların başında gelmiştir.
ROMANLARININ KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ NEYDİ?
📌Ahmet Mithat Efendi'nin romanlarında olay örgüsü, sadece bir kahramanın serüveni üzerine kurulmaz. Birden çok kahramanın serüveni, birbirinin içine geçecek şekilde düzenlenir. Birden çok metin halkası, çekirdek bir öykü veya olay etrafında kurgulanır. Aynı zamanda karşılaştırma yapabileceği zıt karakterler romanlarında başlıca tercihe ettiği yöntemdir.
📌Karakterlerin yetiştiği çevre ilgi kurulması Ahmet Mithat'ın realist ve natüralist çizgisini ortaya koyar.
📌Yazdıklarında ders verme amacı taşıması sebebiyle eserlerinin sonunda genellikle bir "kıssadan hisse" çıkarma özelliği söz konusudur.
📌Toplumcu edebiyat anlayışına bağlı olmasından ötürü Mithat Efendi'nin eserlerinin sonunda iyiler mutluluğa kavuşur, kötüler ise cezalandırılır.
📌Romanlarında idealize ettiği tipler, Türk-Osmanlı İslâm düşünce ve hareket tarzının temsilcileri gibidirler. Meselâ, Paris'te Bir Türk romanında Nasuh, Demir Bey'de Mustafa, Acâib-i Âlem'de Subhi ve Hicâbî, Ahmed Metin ve Şirzad'da Ahmed Metin, Mesâil-i Muğlaka'da Abdullah Nahîfî bu tiplerden dikkate değer birkaç örnektir.
📌Sayısı altmışı geçen roman ve hikayeleri Tanzimat devri edebiyatının genel özelliklerini sergilemiştir.