20 romanla İstanbul'u okumak
İstanbul sonu henüz tamamlanmamış bir roman gibidir. Zira her köşesinden, her penceresinden, her tepesinden başka bir şehir görülür. Her roman ayrı bir sokağa, ayrı bir döneme, ayrı bir İstanbul'a kapı açar. Sizler için, seçtiğimiz bu 20 romanla edebiyatta kısa bir İstanbul turu derledik.
Giriş Tarihi: 20.07.2019
08:48
Güncelleme Tarihi: 20.07.2019
11:54
Araba Sevdası - Recaizade Mahmut Ekrem
"Pek az Türk romanı Araba Sevdası kadar adına bağlıdır. Kitap, bir modanın ve muayyen iktisadi şartlar etrafında hemen bir lahzada teşekkül etmiş köksüz bir kalabalığın romanıdır." Ahmet Hamdi Tanpınar
Tanzimat edebiyatının birinci döneminde temelleri atılan modern edebiyatımızın duvarlarını örmeye başlayan isimlerden biri de Recaizade Mahmut Ekrem'dir. Gençleri yazmaya, yazdıklarını yayımlatmaya teşvik ederek bir neslin önünü açan üstad Recaizade'nin Araba Sevdası romanı, Türkçede roman türünün başarılı ilk örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Edebiyatımızda sıkça işlenen mirasyedi, zengin tiplerin öncülerinden olan Bihruz Bey'in hayatı, düşünceleri ve aşkı, Araba Sevdası'nda yer yer komedileştirilerek anlatılırken okura o dönemi ve ülkenin Batılılaşma macerasını enine boyuna düşünme imkânı sunar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar
Tanpınar, kültürümüzü bir "iç âlem medeniyeti"nin tezahürü olarak görür. Bu medeniyeti, belirli bir ahlâkı taşıyan "mânevi vazifelerine inanmış, muayyen bir ruh nizamından geçmiş, nefislerini terbiye etmiş" insanlar meydana getirmiştir. Huzur'un kahramanlarından Mümtaz, roman boyunca kendisini "huzur"a kavuşturacak bir "iç nizam"ı aramaktadır.
Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler iç içe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hâkim olan Mümtaz'la Nuran'ın sevdalarıdır. İstanbul, bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır. Huzur için, belli bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış kişilerin "huzursuzlukları"nı dile getiriyor denebilir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Bu, Bizim Hayatımız - Refik Halid Karay
Bu, Bizim Hayatımız, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında, Mısır kapı kethüdası şair Hayret Efendi'nin torunu olan Mazlum Sami'nin gençlik yıllarında, konak hizmetlilerinden Hüsniye ile yaşadığı sevda ve yıllar sonra tekrar bu sevdanın peşine düşmesini konu alıyor. Refik Halid Karay, okuyucuyu romana dahil etmedeki ustalığı ile İstanbul'un günümüzde kaybolmuş konak hayatını, sevginin, pişmanlığı, yalnızlığı ve özlemi en yoğun biçimde yaşatıyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Şıpsevdi - Hüseyin Rahmi Gürpınar
İlk dönem romancılarımızın gözde tiplerinden 'şık' tipi: Meftun Bey... Yarım yamalak Paris öğrenimiyle sindirilmemiş Avrupa kültürünü, kendi bencilliklerine, dolandırıcılığına maske yaparak aile yıkılmasına yol açan bir 'yüzsüz'... 'Şıpsevdi'. Bu kitap, Hüseyin Rahmi'nin toplumsal yozlaşmaya değindiği ve eski İstanbul'u konu edindiği 'neşter'lerin en sürükleyicilerinden biridir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
İstanbul'un Kapısı - Erhan Afyoncu, Mehmet Mazak, Vahdettin Engin, Cemalettin Şahin
Aydos Kalesi'nin fethi İstanbul'un fethine giden süreçte en kritik ve önemli zaferlerden biridir. Bu fetih, Kocaeli Yarımadası'nın fethinin tamamlanmasını sağlamış ve bu sayede Üsküdar Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Kale, bir yandan Bizans İmparatorluğu'nun çöküşüne, buna mukabil diğer anlamda Osmanlıların önce beylikten devlete, sonra da devletten imparatorluğa geçme sürecine tanıklık etmiş; bundan da önemlisi bu sürecin en önemli aktörlerinden biri olmuştur. Aydos Kalesi etrafından teşekkül eden Sultanbeyli İlçesi'nin tarihi XIX. yüzyıla kadar durağan bir dönem geçirmiş, bu yüzyıldan itibaren adeta imparatorluğun yaşadığı değişim ve dönüşümün sancılarını da kendi çapında yaşamıştır. Elinizdeki bu çalışma, Sultanbeyli'nin Aydos Kalesi'nin inşasından başlayarak günümüze kadar olan tarihini ele almayı hedeflemiştir. Sultanbeyli'nin dünden bugüne tarihi sürekliliğini ortaya koyan bu eser, fiziki ve beşeri coğrafyaya yer vermesiyle de ayrı bir zenginliğe sahiptir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…