7 güzel adam 7 güzel şiir
Yedi güzel adamdan birisi kan görür; birisi aşk görür; biri yar, biri bela, biri dağ; biri de sofra görür. Görüler be gereğini bellerler. Peki "Bu insanlar dev midir, Yatak görmemiş gövde midir?" Cahit Zarifoğlu'nun anlattığı 'Yedi Güzel Adam'ı en güzel şiirleriyle birlikte yeniden hatırlıyoruz.
Giriş Tarihi: 22.09.2018
12:51
Güncelleme Tarihi: 22.09.2018
15:18
HAKİKİ BİR DAVA ADAMI: MEHMET ÂKİF İNAN
Cumhuriyet dönemi Türk şairi, yazar ve araştırmacı Mehmet Akif İnan, 1940 yılında Şanlıurfa'da dünyaya geldi. İlk ve yazı şiirleri 1957'den itibaren mahalli gazetelerde çıktı. 1959'da Derya adlı bir gazete yayımladı. 1969 yılında Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Erdem Bayazıt'la birlikte Edebiyat dergisinin, 1976'da Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Alaeddin Özdenören ve Ersin Gürdoğan grubu ile Mavera dergisinin kurucuları arasında yer aldı.
1998'de Divan ve halk şiiri geleneğinden yararlandığı şiirleriyle kendi kuşağının usta şairleri arasında gösterildi.
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi'nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
Burak dolanırdı yörelerimde
Mi'raca yol veren hız üssü idim
Bellidir kutsallığım şehir ismimden
Her yana nur saçan bir kürsü idim
Hani o günler ki binlerce mü'min
Tek yürek halinde bana koşardı
Hemşehrim nebi'ler yüzü hürmetine
Cevaba erişen dualar vardı
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mü'minde yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu...
1934 senesinde Kahramanmaraş'ta doğan, Nuri Pakdil, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Şiir ve deneme türündeki ilk çalışmalarını Maraş'ta Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı.
Yedi Güzel Adam'ın ağabeylerinden biri olan Nuri Pakdil, fikir ve düşünceleri ile ışık tutan şairlerimizden biri. Türk edebiyatına adını altın harflerle yazdıran Pakdil, kendisini devrimci bir Müslüman olarak tanımlıyor. "Kudüs şairi" olarak da tanınan Pakdil'in dizeleri ve şiirlerinde seçtiği kelimeler inanmış olduğu hedefe yönelmiş birer ok gibi uzanıyor ve adeta "uyan" seslenişinde bulunuyor.
Kudüs için hissettiği yürek sızısını, "Yüreğimizin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır" diye ifade ediyor kendisi. En çok bilinen şiirlerinden birisi olan "Anneler ve Kudüsler" şiirinde ise, şu mısralar dökülüyor kaleminden:
"Tûr Dağını yaşa
Ki bilesin nerde Kudüs
Ben Kudüs'ü kol saatı gibi taşıyorum
*
Ayarlanmadan Kudüs'e
Boşuna vakit geçirirsin
Buz tutar
Gözün görmez olur
*
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar
*
Adam baba olunca
İçinde bir Kudüs canlanır
*
Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin"