Arama

99 Yüzden Biri Cemal Süreya'nın Gözünden Tarık Buğra

İkinci Yeni'nin öne çıkan isimlerinden olan Cemal Süreya, yalnızca yazdığı şiirlerle değil mektup, çeviri, biyografi ve düz yazılarıyla da edebiyatımıza büyük katkılar sağlamıştır. Süreya'nın tarihin önemli yüzlerini topladığı ve onların hakkında kendine has üslubuyla biyografiler yazdığı kitabı "99 Yüz" ise bu eserlerden yalnızca biri. Eserinde Tarık Buğra'ya da yer veren ünlü şairin Buğra'nın kişiliği ve edebi hayatı hakkında yazdıkları hayli ilgi çekici.

🔹

"Hemen herkes şive taklidi adına Orhan Kemal'i tutmakta, ortak dili savunan ve şive taklidini şart görmeyen Tarık Buğra ise yalnız kalmaktaydı.

Uç ve tatsız noktalara uzanan bu edebiyat olayında onun elbirliğiyle itilip kakılmak istendiği de bir anı olarak şurada duruyor. Tarık Buğra dışlandı. Bir kez dışlanınca, o da kendini daha çok dışladı. Daha, daha dışladı.Tek başına dolaşan bir silahşör tavrı kazandı."

(Cemal Süreya,99 Yüz, s.196)

Tarık Buğra'nın hikayelerinde yaşamından izler aramak

🔹

"Aslında yalnızlığı seven biri değil, ama yazı hayatı ona bütün ömrünü yalnız geçirmek için gerekli silahları hazırda tutmuştur.

Şive taklidi tartışmasında o haklıydı. Bugün bu daha iyi görünüyor. Ne var ki, Tarık Buğra oradaki tepkisini sonsuz derinleştirdi."

(Cemal Süreya,99 Yüz, s.196)

🔹

"Zaman zaman yazıyı bir dövüşme hüneri olarak gördüğüne bile tanık olduk.

Türk aydınına güvenini yitirmişti. O tartışmanın Tarık Buğra'nın hayatında tam belirleyici bir rolü olduğunu söylemiyorum. Ama çok açıklayıcı olmuştur."

(Cemal Süreya,99 Yüz, s.196)

Modern İle Geleneğin Arasında: Turgut Uyar'ın Divan'ından 20 Alıntı

🔹

"Beyazıt'tan Laleli'ye ağır ağır inerken, kimi zaman toprağa ekilmiş yanlış çiçek tohumunu kimi zaman da yanlış toprağa ekilmiş çiçek tohumunu düşünür.

Gömleğinin üst düğmesi iliklenmemiş yakasında ve gözlerinde hiçbir zaman yitmeyecek bir delikanlılık var. "

(Cemal Süreya,99 Yüz, s.197)

🔹

"Yükseköğrenim deneyi de Tarık Buğra'yı açıklıyor. Birbirinden çok farklı üç fakülteye devam etmiştir: İstanbul Üniversitesi Tıp, Hukuk ve Edebiyat fakülteleri. Hepsi yarım kaldı. Daha doğrusu hiçbirini kendine uygun görmedi.

Sonuncusuna değinelim yalnızca: Tarık Buğra'nın, Doçent Mehmet Kaplan gibi birinin önünde sınav verme tenezzülünde bulunmadığı için Edebiyat Fakültesi'ni bıraktığı söylenir."

(Cemal Süreya,99 Yüz, s.197)

Türk şiirinin kırılgan sureti: İlhami Çiçek

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN