Abdurrahim Karakoç’un Mihriban şiirinin “gerçek” öyküsü
Abdurrahim Karakoç tarafından kaleme alınıp Musa Eroğlu tarafından bestelenen 'Mihriban', yediden yetmişe herkesçe bilinen şiirler arasındadır. Halk şiiri geleneğinin usta isimleri arasında yer alan Abdurrahim Karakoç'un Mihriban şiiri ile ilgili tevatürler, şiirin bestelenmesinin ardından artış gösterdi. Ölüm yıl dönümünde usta şairin aşık olduğu kızla mektuplaşırken kaleme aldığı Mihriban şiirinin "gerçek" hikayesini, şairin röportajlarından hareketle araştırdık.
Giriş Tarihi: 30.12.2019
09:41
Güncelleme Tarihi: 07.06.2023
16:05
Şiiri besteleyen Musa Eroğlu’nun Abdürrahim Karakoç ile ilgili düşünceleri
🔹 Şiiri besteleyen Musa Eroğlu ise Abdurrahim Karakoç ve Mihriban şiiri ile ilgili şu cümleleri sarf eder:
"Keşke diğer sanatçılar de benim gibi Karakoç'un şiirlerini besteleseydi. 500 tane bestesi olsaydı. Müzik insanları Karakoç'u, onun edebiyat çizgisini keşfedemedi. Değerli Karakoç'un sevdaya dair çok güzel ifadeleri, şiirleri var. Ben Karakoç'un dünya görüşüyle değil şair, ozan yönüyle ilgileniyorum ve ondan etkileniyorum. Aynı ülkede yaşayan şairler, ozanlar ve sanatçılar birbirinden etkilenir. Çünkü ülkenin ortak kültürüyle, değerleriyle büyüyor, aynı havayı soluyorsunuz."
Şairin göz ardı edilen nice şiirleri
🔹 Musa Eroğlu, 'Mihriban' gibi şairin bestelenmeye değer çok şiiri olduğunun farkındadır. Zira Abdurrahim Karakoç'un tüm ideolojik ayrımları öteleyen sanat çizgisi, türküler aracılığıyla ortak bir payede buluşmaya daha sağlam bir zemin hazırlar.
Karakoç’un yeğeni Oğuz Karakoç Mihriban şiirini anlatıyor
🔹 Abdurrahim Karakoç'un en büyük yeğeni Oğuz Karakoç , 9 Temmuz 2019 tarihinde bir gazeteye verdiği röportajda Mihriban şiiri ile ilgili önemli noktalara değinir. Oğuz Karakoç, şiirle ilgili çıkan hikayelerin hepsinin yanlış anlatıldığını dile getirir. Oğuz Karakoç, ''Üzülerek söylüyorum ki, Abdurrahim Karakoç'un ter temiz ve ölümsüz aşkını anlatan bu şiir, ne yazık ki internette ve dizilerde reyting uğruna çok farklı şekilde yorumlanıyor. Biz buna Karakoç ailesi olarak üzülüyoruz'' cümlelerini kurar.
🔹 Tevatürlerde iddia edildiğinin aksine olay Kahramanmaraş'ta geçmez. Oğuz Karakoç'un aktardığına göre bu aşkın filizlenmesi, "Güneydoğu Anadolu bölgesinde, amcam ve aşık olduğu kişinin katıldığı bir etkinlikte olmuştur."
Lambada titreyen alevi üşüten şair
🔹 Oğuz Karakoç, ikilinin tanışma sürecini "Bir turizm alanında tanışmışlar. Her ikisinin de bulunduğu bir ortamda bir aylık süren bir tanışma süreci olmuştur. Şiirleri de takip ettiğimizde zaten görüşmenin ilerleyen zamanlarda da devam ettiği görülüyor. Bunu ben söylemiyorum, amcamın şiirlerini okuyup takip ederseniz gerçek ortaya çıkar." cümleleriyle anlatır.
🔹 Sonuç olarak Oğuz Karakoç, "Ama şunu söyleyebilirim ki, bu aşk bir iki günlük bir aşk değildir. Karşılıklı bir sevgi vardır. Anlatılanların, yerleri farklıdır. Burada güzel olan bu aşk hikayesidir." diyerek şiirin arkasındaki öyküyü her türlü yanlış bilgiden arındırır.
🔹 "Lambada titreyen alevi üşüten" Karakoç'un sevgisi elbette basite indirgenecek ve hakkında yalan yanlış öyküler çıkarılarak geçiştirilecek bir sevgi değildir. Okuyucular da sonsuza kadar bu şiirin arkasında yatan öyküye tam manasıyla vakıf olamasalar da usta şaire böyle bir şiir yazdığı için her daim minnet duyacaklardır… "Çözemedim çözülmüyor Mihriban"
"Tarife sığmıyor aşkın anlamı Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı Çözemedim çözülmüyor Mihriban!"