Arama

A'dan Z'ye Cemal Süreya

Gözlerini hayata bir yük vagonunda açmıştı, İkinci Yeni'nin ele avuca sığmaz şairi Cemal Süreya… Yalnızlığın ve aşkın başkenti diyorduk ona. 1990'da yaşamını yitirdi ama Turgut Uyar'ın dediği gibi ''Cemal Süreya hiç ölür mü?'' Şiirleri sokaklara taşan, duvarlara yazılan bir şair o. Sevda sözlerimizi en içten şiire nakşeden bir kalemdir.

…Biliyorum sana giden yollar kapalı

Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni…

  • 25
  • 28
VEFAT:
VEFAT:

Usta şair 9 Ocak 1990'da 59 yaşında yaşamını yitirdi. Kulaksız Mezarlığı'na gömüldü. 'Gömmeden önce biraz gezdirin beni' dizesini vasiyet olarak gören Sunay Akın, Süreya'nın naaşı ile mümkün mertebe bir İstanbul turu attığını yakın zamanda yazdı.

  • 26
  • 28
Y:
Y:

Cemal Süreya'nın soy isminin eksik harfidir. Usta şairin soy isminden ikinci Y harfini atmasıyla ilgili çeşitli hikâyeler mevcuttur. En bilineni Mülkiye'den okul arkadaşı olan Sezai Karakoç ile Süreya'nın aynı kıza sevdalanmaları sonucu tutuştukları iddiayı kaybetmesiyle soy isminden y harfini attığıdır. O kızın Karakoç'un ünlü şiiri Monna Rosa'nın kahramanı Muazzez Akkaya olduğu anlatılır. İkinci hikâyeye göre ki bunu kızı Gonca Uslu da teyit eder, iddiaya girmeyi seven şair hafızasının gücüne inanır ve bir telefon numarasının doğruluğu üzerine bir arkadaşıyla iddiaya tutuşur. Kaybeder ve kaybedince de soy isminde bulunan iki Y'den birini atar. Lakin kesin olan Elma şiirindeki "Adımın bir harfini atıyorum" dizesidir.

  • 27
  • 28
YÜK VAGONU:
YÜK VAGONU:

Şeyh Sait isyanından sonra devam eden bir dizi Kürt isyanı, ailenin 1938'de Erzincan'dan sürgün edilmesine sebep oldu. Yük vagonunda uzun bir tren yolculuğuna çıkıldı. Bu tren yolculuğu "Kişne Kirazını ve Göç, Mevsim" şiirine de akseder: "Ben bir yük vagonunda açtım gözlerimi."

  • 28
  • 28
ZUHAL TEKKANAT:
ZUHAL TEKKANAT:

Cemal Süreya'nın 1967'de evlendiği eşinin ismidir. Şairin 1972 Temmuz'unda, Okmeydanı SSK'da yatan eşine yazmış olduğu mektuplar Onüç Günün Mektupları adıyla şairin ölümünden sonra yayımlandı. Bu yazılar edebiyat dünyasının en içli ve sevdalı mektupları arasında yer edindi. Mektuplardan biri şöyle biter: "Her şeyimi sana borçluyum. Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım. Sen onardın beni. Tuttun elimden kaldırdın. Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni, kutsadım. Aşk büyüdü, aşk! Sen hastanedeyken her gün yazacağım sana. Seni nice sevdiğimi anlatacağım. Yüzüğünden öperim."

(Sabah)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN