Ahmet Cevdet Paşa'nın kaleminden İslami kavramlar
Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlı'nın yetiştirdiği önemli devlet adamlarından biri... İslam hukuku anlamında bir başyapıt olan Mecelle'yi yazdı. Batıcılara karşı İslami gelenek ve fikirlerin savunmasını yaptı; bu durumdan dolayı da Sultan Abdülhamid'in itibarını gördü. Tarihin amacını, gelecekte mümkün olduğunca az hata yapmanın yardımcı unsurlarından biri olarak gösteren Ahmet Cevdet Paşa'nın kaleminden, İslam hakkında kısa ve öz bilgiler içeren kavramları derledik.
Giriş Tarihi: 27.04.2020
15:34
Güncelleme Tarihi: 27.04.2020
15:53
Ehl-i sünnet, Mezheb, Bid’at sahibi
Muhammed aleyhisselâmın bazı sözlerini yanlış anlayan ve anlatan Müslümana (Bid'at sâhibi ) Müslüman denir. Muhammed aleyhisselâmın bir sözüne bile inanmayanlar kâfir olur. Muhammed aleyhisselâmın sözlerini hiç değiştirmeden inanan Müslümanlara (Ehl-i sünnet ) olan hakiki Müslüman denir.
Ehl-i sünnet itikadında olan hakiki Müslümanlar, ibadet yapmakta, dört mezhebe ayrılmışlardır: (Hanefî, Şâfi'î, Mâlikî ve Hanbelî) mezhebi. Bu dört mezheb birbirlerini kardeş bilirler. Birbirlerinin arkasında namâz kılarlar. Bu hakîkî müslimânları bozuk olan bid'at ehli ile karışdırmamalıdır. Bid'at ehli olanlar İslamiyet'i içerden yıkmaktadırlar. Elhamdülillah! Bugün yeryüzünde bulunan Müslümanların çoğu, doğru yol olan, (Ehl-i sünnet) mezhebindedir.
İslâm dininin inançlarını, emirlerini ve yasaklarını doğru olarak bildiren binlerle kıymetli kitap yazılmış, bunların çoğu yabancı dillere çevrilerek, her memlekete yayılmıştır. Bu doğru kitapları yazan İslam âlimlerine (Ehl-i sünnet âlimi ) denir. Ehl-i sünnet âlimleri, bütün bilgilerini Eshâb-ı kirâmdan öğrendiler.
Her mümin, nefsini tezkiye için, yani nefsin yaratılışındaki küfrü ve günahları temizlemek için, her zaman (Lâ ilâhe illallah ) ve kalbini tasfiye, yani nefsden ve şeytandan ve kötü arkadaşlardan ve zararlı bozuk kitaplardan gelmiş olan küfrden ve günahlardan kurtulmak için (Estağfirullah ) okumalıdır.
16 kavram ışığında Ramazan
Manaları açık bildirilmiş olan, inanılacak şeylerde, Kur'ân-ı Kerîm'e ve hadîs-i şerîflere yalnız kendi akl ve görüşleri ile mana vererek, imanı bozulan, kâfir olan kimseye (Mülhid ) denir.
Farzları yapmağa ve haramlardan sakınmağa (İbâdet ) yapmak denir. İbâdet yapmağa çalışan ve ibadette kusuru olunca, hemen tevbe eden Müslümana (Sâlih ) denir.
Din alimleri arasında, işlerin nasıl yapılabileceğini, böyle benzeterek anlayabilenlere, (Müctehid ) denir. Müctehidin, bir işin nasıl yapılacağını anlamak için, son gayreti ile uğraşarak görüşüne, doğruya en yakın zannına göre amel etmesi, kendine ve ona uyanlara vâcib olur.
Çocukların kolayca öğrenebileceği dini kavramlar