Arama

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın derslerinde işlediği konular

"Zaman" şairi olarak adlandırılan Ahmet Hamdi Tanpınar, ömrünün uzun bir döneminde öğretmenlik yaptı. Yazdıkları ile okuyucularına, anlattıkları ile öğrencilerine yol gösterdi. Bir programa bağlı kalmadan işlediği derslerini şiir, tarih, musiki, mimari gibi geniş yelpazede sundu. Sizler için Ahmet Hamdi Tanpınar'ın derslerinde işlediği konuları derledik.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 4
  • 10
Şiir hakkında
Şiir hakkında

Dilde kelimeler imajlara mı tekabül ediyor yoksa evvelce birer fikri var mıydı? Kulakla gözün bir teşrik-i mesaisi vardır; zira bir şiir okununca hemen bir manzarayı canlandırabiliyorsunuz. Bir kelime birkaç manada kullanılıyor; mutlak manası yok.

Moliere, nesir için iki misal verir: "Nicole, terliklerimi getir!" Valery "Kapı açıldı!" diyor, ama bunun orada manası yoktur; mutlak mana ancak lûgattedir.

Her dilde kelimeyi sanatla birleştirin.

  • 5
  • 10
Şiire nasıl başlanır?
Şiire nasıl başlanır?

Şiir, iki şeyin peşinde, Valery'e göre "Şair olmayı hayatın tesadüfleri verir. Öyle bir yaş vardır ki insan olabileceği şeylerden birini tercih etmiş olur." Sokrates "Ben insan olmak istiyordum; fakat bir gün deniz kenarında acayip bir madde buldum ve bunu merak ettim; eşyanın sırrını aramak istedim ve feylesof oldum." der. İnsanın irsiyedinin tesadüfü ile göz veya kulak hassasiyeti fazla olur ve bu yüzden sanatkâr olabilir. Freud'a göre insan, cinsi hislere bağlanır on beş yaşlarında.

Şiir evvela taklitle başlar; şiirin çıraklık devri yoktur. Acaba bir mimariden ve resimden bu kadar ayrı mıdır? Şimdiye kadar iki şiir mektebi oldu; biri Paris'te amelelere şiir yazmayı öğretti; diğeri Jules Romains ve Duhamel'in kurduğu mektep.

Eğitim tarihimizde iz bırakan hocalar

  • 6
  • 10
Neden şiir öğretilemez?
Neden şiir öğretilemez?

Şiir, hislerin sanatı zannedilmiştir ve bu yüzden hisler de öğretilemez denmiştir. Mallerme, Gauguin; bunlar şiir ve resim yaptıkları halde devirde birleşirler. Ressamın birçok model olarak tanıdığı kadınlar var ve dolayısıyla sefahat fazla, hürmet yok. Şairde ise hürmet var kadına karşı; Mallerme karısından ve bir aktristen başka kadın tanımamıştır. Baudelaire "Ben şiirimi meydana getirmek için, içimdeki isteriyi bir gül ağacı gibi büyüttüm." der. Fuzuli bir minyatürcü olsaydı içindeki aşkını sevgilinin yüzünde görecektik; o yüzde bir fedakârlık bir kendinden feragat olacaktı.

Şiir, hisler üzerinde doğrudan doğruya konuşan sanat olduğu için öğretilemez. (Edebiyat Dersleri, Ahmet Hamdi Tanpınar)

  • 7
  • 10
Bugünkü edebiyat
Bugünkü edebiyat

📌 Edebiyat dönemin şartlarına göre çehre değiştiren sanattır. Bazı devirlerde ağır bir dille ele aldığı konuları belirli kitleye sunmuş bazı devirlerde ise bütün kuralları yıkarak insanları büsbütün şaşırtmıştır. Tanpınar, tam da bu konuyu Batı ile kendi edebiyatımızı mukayese ederek anlatır:

Evvelce sanat, sanatkarane, ciddi bir tavır alırdı. Evvelce şiir cami etrafında doğar, saraylara, münevverlere, halka geçerdi. Şiir, edebiyat bugün mihverini değiştirmiştir. Bugün inkişaflara ehemmiyet verilmiyor. Bugünkü vaziyet şiirsiz şiir, edebiyatsız edebiyat, resimsiz resim, müziksiz müzik yapılma yolundadır. Bugün iki türlü edebiyat var:

1. Köklere inen geniş edebiyat: Henry Miller, Virgina Wolfi Faulker, Aldoux Huxleyi Kafka. Avrupa kültürü bugün kendini muhafaza ediyor.

2. İşin şaka tarafından olanlar: Orhan Veli.

Zamanı aşan yazar Ahmet Hamdi Tanpınar

Bugünkü şiirimizin manzarası dışarıyı takip ve taklittir. Yalnız filozofisini yapamıyoruz, eksiğimiz budur. Avrupa'da edebiyat felsefe ile beraber yürür. Bizde felsefi buhran yok. Bu nereden geliyor? Örnekler karşımızda hazır yalnız bir seferde felsefeyi alamıyoruz. Felsefeyi yalnız filozoflar kurar zannediyoruz; felsefeyi filozoflar kurar ama hayat taşır.

Artaud, son zaman Fransız şairlerindendir. Bu adam deliydi, tımarhaneden öldü; bunu taklit ediyoruz. Bu adam akıldan bıkmıştı, halbuki biz aklın dairesine bile giremedik, rasyonel düşünce yok.

Biz kaynağımızla olan münasebeti kaybettik; tarihimizin zarureti icabı bunu beş defa kestik: Orhun, Yunus Emre ve Ahmed Paşa, Tanzimat, yeni harf. Demek edebiyatımız kendiyle beslenemiyor. Geriye halk edebiyatımız kalır, bu bir tutamdır, kafi değildir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN